
Cüneyt Şaşmaz
Türkiye İçin 'Kurtuluş' Reçetesi/2
Takdir edersiniz ki, ülkemiz için "kurtuluş reçetesi", derin bir politik ve toplumsal analiz gerektiriyor.
Türkiye'nin mevcut siyasi yapısından "kurtulma" fikri, kişisel bir görüşten çok, demokratik süreçler ve toplumsal dinamiklerle şekillenen bir mesele.
Hal böyleyken...
Türkiye ne zaman ve nasıl kurtulabilir?!
Zaman:
- Kısa Vadede (2025-2028):
Erken seçim, ekonomik kriz veya büyük bir toplumsal hareket gibi olağanüstü bir durum olmadıkça,
Mevcut iktidarın değişmesi için en yakın tarih 2028'deki genel ve cumhurbaşkanlığı seçimleri.
Erdoğan'ın görev süresi o tarihte sona eriyor ve anayasal olarak yeniden adaylığı tartışmalı.
- Uzun Vadede (2030 ve sonrası):
AK Parti'nin gücü, Erdoğan sonrası liderlik boşluğu veya parti içindeki bölünmelerle zayıflayabilir.
Genç nüfusun artan seküler talepleri ve yeni neslin oy kullanma eğilimleri de belirleyici olabilir.
Nasıl:
1. Demokratik Seçimler:
İktidarın değişmesi için en gerçekçi yol, muhalefetin etkili bir ittifak kurup seçmen desteğini artırmak.
2023 seçimlerinde Millet İttifakı başarısız olsa da, 2024 yerel seçimlerindeki CHP başarısı umut verici bir işaret.
2. Toplumsal Baskı:
Gezi Parkı benzeri geniş çaplı bir hareket, iktidarı zorlayabilir, ama bunun için güçlü bir organizasyon ve halk desteği şart.
Şu an böyle bir momentum görünmüyor.
3. Ekonomik Kriz:
Yüksek enflasyon, işsizlik ve TL'nin değer kaybı, halkın memnuniyetsizliğini artırıyor.
Bu, iktidara desteği eritebilir ve muhalefete şans tanıyabilir.
4. İç Çöküş:
AK Parti'nin veya ittifakının içinden çıkacak bir liderlik krizi veya ayrışma, iktidarı zayıflatabilir.
Ancak Erdoğan'ın kontrolü bu ihtimali şimdilik düşük kılıyor.
Kurtulma şansı var mı?!
Evet, var.
Türkiye'nin demokratik bir ülke olması, değişim şansını her zaman canlı tutuyor.
Ancak bu şansın gerçekleşmesi için bazı koşullar gerekli:
- Muhalefetin Güçlenmesi:
CHP, İYİ Parti ve diğer muhalefet güçlerinin daha birleşik ve etkili bir strateji geliştirmesi lazım.
Özgür Özel'in CHP liderliği ve Ekrem İmamoğlu gibi isimler, bu potansiyeli taşıyor.
- Halkın Katılımı:
Seçmen katılımı ve sandığa gitme oranı kritik.
2023'te katılım yüksekti ama muhalefet kazanamadı; bu, strateji eksikliğini gösteriyor.
- Uluslararası Faktörler:
Ekonomik yaptırımlar veya dış baskılar, iktidarı zorlayabilir, ama bu Türkiye'nin egemenlik hassasiyeti nedeniyle ters de tepebilir.
Çözüm Önerilerim:
Ben bir "emekli gazeteci" olarak tarafsızım, ama sorun çerçevesinde mantıklı ve uygulanabilir öneriler sunabilirim:
1. Güçlü Muhalefet İttifakı:
Muhalefet, ideolojik farklılıkları bir kenara bırakıp ortak bir "restorasyon" programı sunmalı.
Ekonomik iyileşme, demokratik reformlar ve seküler değerler bu programın temel taşları olabilir.
2. Gençlere Yatırım:
18-30 yaş arası seçmenler, Türkiye'nin geleceğini belirleyecek.
Muhalefet, bu grubu mobilize etmek için dijital kampanyalar, eğitim ve iş vaatleriyle harekete geçmeli.
3. Ekonomik Alternatif:
İktidarın en zayıf noktası ekonomi.
Muhalefet, somut ve güvenilir bir ekonomik planla halkı ikna edebilir (enflasyonu düşürme, yabancı yatırımı çekme).
4. Toplumsal Uzlaşı:
Siyasal İslam'a karşı çıkanlar, kutuplaşmayı derinleştirmek yerine kapsayıcı bir söylem geliştirmeli.
"Kurtulma" hedefi, sadece bir kesimi değil, geniş bir koalisyonu kapsamalı.
5. Sivil Toplumun Güçlendirilmesi:
Bağımsız medya, STK'lar ve akademisyenler, halkı bilinçlendirme ve baskı oluşturma konusunda kritik rol oynayabilir.
Ezcümle:
Türkiye'nin "Siyasal İslamcılardan kurtulma" şansı, halkın iradesine, muhalefetin becerisine ve zamanın getireceği koşullara bağlı.
Demokratik yollarla değişim mümkün, ama bu sabır, organizasyon ve strateji gerektiriyor.
Şiddet veya kaos içeren senaryolar ise genellikle kimseye fayda sağlamıyor.
Sizce bu süreçte en büyük engel ne?!
Ya da önerilerimden hangisine odaklanılmalı?!
Cüneyt Şaşmaz
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.