Şevket Bülent Yahnici
Komisyonun İlk Toplantısı Dolayısıyla Akla Gelenler...
TEHDİTLERE DİKKAT!..
Bizim uyanıklar ( zillet=cumhur) ısrarla ( özellikle Erdoğan, Bahçeli, Ö.Çelik vb.isimler) kurdukları komisyonun ne kadar zaruri, faideli olduğunu/olacağını anlatma ve bu konuda başta CHP olmak üzere saftirik aydin taifesini kendilerine inandırma konusunda Anayasa, yasa, iç tüzük tanımaz bir sürü laf kalabalığını inanılmaz bir şekilde üretip piyasaya sürmeye devam etmektedirler. Bu arada en sık ve ısrarla kullandıkları argüman " sürecin işleyişinin PKK tarafından şart koşulmaksızın, pazarlıksız bir şekilde yürütüldüğü" iddiasıdır. Her ne kadar bu iddianın doğru olmadığı ( buna YALAN diyoruz????) Apo, PKK, Kandil ve DEM sözcülerinin yaptıkları açıklama, verdikleri demeçlerle apaçık ortada ise de bu yalan maratonu zillet tarafınca ısrarla sürdürülmektedir. Bunu yutacak kadar keriz yok, ama millet çaresiz. Bir de milletin önünde bu " saftrik aydın" problemi, handikapı var.
BU ARADA GÖZDEN KAÇAN BİR KONU VAR
Apo, PKK, DEM, Kandil tarafı, bizim zilletçilerin bu "PKK'nın şartı yok, süreçte pazarlık söz konusu degil..." yollu açıklamalarından gıcık kapmış gibi görünüyor. Adamların muhtelif sözcüleri, bizimkileri -maalesef- ( zillet tarafını ) adeta yalanlarcasina "şartlarımızı 20 madde halinde hükümete verdik" diye açıklamalar yaptılar. Baktılar ki "yerli ve milli" kamuoyunu ikna etme - ya da kandırma, ne derseniz- yolunda "pazarlık yok" açıklamaları (Hükumetin elinde olduğu söylenen 20 maddeye rağmen ) devam ediyor; işte o zaman her bir taraftan tehditvari açıklamalar gelmeye başladı. Önce Suriye PKK'sı "Bu iş bizi bağlamaz" dedi. Sonra Kandil "şimdilik biz tamamız, ancak dekmokratikleşme ve Anayasa değişiklikleri şart, yoksa silah bırakma işini kontrol edemeyiz" dedi. Kandil'den de benzer (Karayılan, Bayık) mesajlar sıralandı. DEM de benzer lafları ( Buldan-Bakırhan) etti. Dün de Temelli "Komisyona İmralı'yı " tavsiye ederek " Başmüzakereci Öcalan'dır" dedi. Bir tek toplantı İmralı’da toplansın, Apo'nun riyasetinde demediler. Ya da Apo gelsin komisyona başkanlık etsin derlerse N. Kurtulmuş ne yapar ki? .. Biz bu lafları söyleyince işi ve konuyu abartmış mi oluyoruz ?.. Biz sadece söylenenlerden /beyanlardan yola çıkarak ne denilmek istendiğini analiz etmeye çalışıyoruz. Zilletçii arkadaşlar ise milleti ve "saftirik aydın" taifesini nasıl kandırırız hesabındalar..."Saftirik aydın" tipi kimdir biliyor musunuz : Yahu arkadaş hükümete 20 maddelik şart verdik diyorlar...verdiler mi,vermediler mi? " diye soramayan; ancak "İyi Parti Komisyona katılmadı, ayıp etti" diye yorum yapan aydinlardır.(her birinin kafasında pırıl pırıl ampul yanıyor) Bilmem CHP bu soruları sordu da mı girdi ?..Ya da Ebru Teğmen mi, Bese Hozat mı diye sordular mı ki ? Sanmıyorum...İşte bütün bu ahval ve şerait içersinde Apo, PKK, DEM, Kandil cephesi yeni bir söyleme başvuruyor..."Ya bu dediklerimizi yaparsınız, süreç işler, yapmaz iseniz de süreci unutun!.. Ne PKK'ya, ne dağa /Kandil'e, ne Suriye PKK'sına , ne sürece hakim olamayız, işin garantisini veremeyiz. Yeniden silaha sarılıp, mücadeleye devam diyenler olursa da durduramayız"
Bese Hozat hücresi dağdan indi, tekrar -merdivenle- dağa çıktı...Acaba neredeler? Bellerine tabanca, omuzlarına kaleşnikof, boyunlarına mermilik takıp takmadiıklarının bir bileni var mıdır, acaba?..Onlar da Habur'dan gelenler gibi "YOK" a mı karıştılar ki?.. Bir de aklıma düştü, ya da fikrim geldi, keşke bugünkü komisyon toplantısına şehit ve gazil/aileleri temsilcilerini ve 40 yıl dağ bayır savaştırıp hayatlarını zehir ettığimiz gazilerimizden temsilcileri ( şehitlerin temsili imkansız. Rahmet ve minnet onlara...Fatiha okuyarak başlarsınız herhalde) de dahil etseydiniz...Belki 2. toplantıda onları dinleme kararı alırsınız ...
KOMİSYON ŞEHİT VE GAZİ AİLELERİNİ DAVET EDİP DİNLEMELİDİR. AYRICA KOMİSYON ÜYELERİ TOPLUCA REHABİLİTASYON HASTANESİNDE FİZİKİ VE PSİKOLOJİK TEDAVİ GÖREN GAZİLERİ ZİYARET ETMELİDİR.
05 Ağustos 2025
Şevket Bülend YAHNİCİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.