Çidem Ayözger Ergüvenç

Çidem Ayözger Ergüvenç

Dış Güç

Dış güç dediğimiz şey bizim dışımızda oluşan başa belâ bir durum. Hava günlük güneşlik; sokağa çıkıyorsunuz biraz sonra gökyüzü kararıyor, ardından yağmur indiriyor, berekettir tamam da sizi gafil avlamıştır, genellikle dış güçler böyle yapar. Sürpriz dış güç.

Evde nohut pilav pişirdim, ramazan diye iki tane de pide de aldım. Eşim de eve gelirken canı şarküteri istemiş o da yanında iki pide almış. Hep birlikte bunları atıştırdık. Ben, sıcak yemek de yemeli diye düşünüp nohut pilav da yedim. Eşimle oğlum doyduklarını söylediler. Artan pidelerle biraz nohut, biraz pilav, kuşkusuz turşu, sonra biraz daha derken epeyce yemişim. Gece mide fesadına uğradım, az kaldı çatlayacaktım. Suçlu kim? Dış, dış güç çünkü nohut ithal. Dış gücü yiyince acısı böyle çıkıyor diye düşündüm.

Kredi kartları insanı çok tahrik ediyor, keyifle harcıyorsunuz sonra ödeme zamanı gelince annenizin gözyaşları dinmiyor. Kalleş dış güç.

Bizim oralarda bir tuhaf balık türedi, “öpücük balığı” diyoruz. Siz yüzerken yanaşıyor hem sizinle yüzüyor hem de sürekli oranıza buranıza dokunuyor. Tacizci dış güç.

Mülteciler ülkelerinden kaçıp sizin topraklarınıza sığınıyor. Okullar bedava, eğitimden yararlanmak için sınava girmiyorlar. Sağlık hizmetleri emirlerine amade. Siz hastanelerde sıra bekleyerek ölürken onlar istedikleri tedaviyi alıyor. Üstüne sizin ekmek paranızla oynayıp çalışma alanlarınızı ele geçiriyor. Yetmiyor gibi tacizcilik, hırsızlık, her çeşit suç gırla. Ülkenizi âdeta istilâ ediyorlar. Sinsi dış güç.

Yerlisi kalmadığı için hepsi yabancı olan internet ve her çeşit telefon servisleri çeşitli vaatlerle sizi kendilerine abone yapıyorlar sonra bir şikâyetiniz olunca bin dereden su getiriyorlar. Kandırıkçı dış güç. Valla Kandırılmak, aldatılmak moda oldu, en büyüğümüzden en küçüğümüze kadar ha bire kandırılıyoruz. Ben de sıklıkla bu modaya uyuyorum. Büyüklerimizden geri kalmak istemem kuşkusuz.

Bir tanıdığınız sizden borç istiyor, veriyorsunuz. Üç ay sonra ödeyeceğini söyleyip teşekkür ediyor. Üç ay geçiyor, tık yok. Bekliyorsunuz. Bir üç ay daha geçiyor. Uykularınız kaçmaya başlamış bile. O paraya ihtiyacınız var ama bir türlü istemeye yüzünüz tutmuyor. Nasıl geri alacaksınız diye dertli, dertli düşünüyorsunuz. Tanıdığınızın keyfi yerinde; giyimi kuşamı fevkalâde, seyahatler gırla. En sonunda yüzünüzü kızdırıp paranızı istiyorsunuz. Enflasyon hızında ne kadar değer kaybettiğiniz önemli değil, ne alsam kârdır diye düşünüyorsunuz. Karşınızdaki şimdi durumunun müsait olmadığını söylüyor ve daha epeyce bekliyorsunuz. Sömürgeci dış güç.

Arkadaşınıza gidiyorsunuz, dünya şekeri köpeğini seviyorsunuz. Köpek de siz de pek mutlusunuz. İkram edilenlerden bir lokma veriyorsunuz, keyifle yiyor. Tekrar isteyince dokunur korkusuyla vermiyorsunuz, hart diye elinizi ısırıyor. Nankör dış güç.

Uğraşsam daha nice dış güç çeşitlerini sayabilirim. Ama benim öğrendiğim, dış güçlerden dost olmaz. Güçlü iseniz yanınızdadır; gücünüzü yitirdiğinizde ise ilk tekme onlardan gelir. Siz güçsüzleştikçe onlar daha çok tepenize biner. Saygınlığınızı, inanırlığınızı yitirdiniz mi bittiniz demektir. Sizi kandırırlar, önce kanar sonra yanarsınız. Büyüklerimiz de son günlerde hep bu kandıranlardan yakınıyor zaten.

Onu bunu bilmem bir Orhan Veli’nin nasırı bir de dış güçler. Allah bizi iç güçler polemiğinden korusun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.