Cüneyt Şaşmaz

Cüneyt Şaşmaz

Türkiye İçin 'Kurtuluş' Reçetesi/8

Erdoğan sonrası senaryolar, Türkiye'nin siyasi, toplumsal ve ekonomik geleceğini derinden etkileyecek bir konu.
Erdoğan, 20 yılı aşkın süredir ülkenin lideri olarak hem AK Parti'yi hem de devletin işleyişini kendi otoritesi etrafında şekillendirdi.
Onun yokluğu (ölüm, hastalık veya siyasetten çekilme yoluyla), bir dönüm noktası olur.
Şimdi bu senaryoları olasılıklar, aktörler ve sonuçlar üzerinden detaylı inceleyelim:
1. AK Parti'nin Devamlılığı Senaryosu
Nasıl Olur?!
- Erdoğan sonrası AK Parti, bir "mirası koruma" refleksiyle hareket edebilir.
Parti içinden bir lider (misal Hulusi Akar, Süleyman Soylu, Binali Yıldırım veya damat Berat Albayrak) öne çıkar, mevcut ittifakı (Cumhur İttifakı) sürdürmeye çalışır.
- Parti, Erdoğan'ın karizmasını "ebedi lider" söylemiyle yaşatıp, tabanını bir arada tutmayı hedefler.
Olası Gelişmeler:
- Liderlik Yarışı:
Erdoğan'ın güçlü kontrolü altında bastırılan iç çekişmeler su yüzüne çıkar.
Soylu'nun sert milliyetçi çizgisi ile Albayrak'ın "aile bağları" avantajı çarpışabilir.
Bu, partiyi bölerse, zayıflama kaçınılmaz.
- Taban Tepkisi:
AK Parti seçmeninin çoğu, Erdoğan'a kişisel bağlılık duyuyor.
Yeni liderin onun yerini dolduramaması, oy kaybına yol açabilir (misal, %35-40 bandından %25'e düşüş).
- MHP Faktörü:
Bahçeli hayattaysa, ittifakı domine etmeye çalışabilir.
Ancak MHP'nin kendi iç sorunları (Bahçeli sonrası liderlik) bu senaryoyu karmaşıklaştırır.
Netice:
- AK Parti, Erdoğan'sız bir "iktidar partisi" olarak birkaç yıl daha ayakta kalabilir, ama eski gücünü koruyamaz.
Ekonomik kriz ve muhalefetin baskısı, bu senaryoyu uzun vadede sürdürülemez kılar.
2. AK Parti'nin Dağılması ve Yeni Muhafazakâr Hareketler
Nasıl Olur?!
- Erdoğan'ın yokluğu, AK Parti'yi bir arada tutan çimentoyu çözer.
Parti içindeki farklı fraksiyonlar (milliyetçiler, İslamcılar, pragmatistler) ayrışır ve yeni partiler doğar.
- Aynı anda, mevcut muhafazakâr alternatifler (Yeniden Refah Partisi, Saadet Partisi, Gelecek Partisi) bu boşluğu doldurmaya çalışır.
Olası Gelişmeler:
- Fraksiyonlar:
- Milliyetçi kanat (Soylu liderliğinde) MHP ile birleşebilir veya ayrı bir parti kurabilir.
- İslamcılar, Fatih Erbakan'ın Yeniden Refah'ını destekleyebilir; Erbakan'ın son dönemde artan popülaritesi (%7-10 oy potansiyeli) bunu mümkün kılıyor.
- Ahmet Davutoğlu (Gelecek) ve Ali Babacan (DEVA) gibi eski AK Partililer, "reformist muhafazakâr" bir çizgiyle öne çıkabilir.
- Taban Kayması:
Erdoğan'ın karizmasına bağlı seçmen, ya sandıktan uzaklaşır ya da bu yeni hareketlerden birine yönelir.
X'teki "AK Parti bitti" yorumları, bu eğilimi işaret ediyor.
- Kaos Riski:
Çoklu bölünme, sağ cenahta bir liderlik boşluğu yaratır ve kısa vadede muhalefete avantaj sağlar.
Sonuç:
- AK Parti dağılırsa, Türkiye'nin muhafazakâr siyaseti yeniden şekillenir.
Ancak bu süreç sancılı olur; yeni partiler arasında rekabet, koalisyon hükümetlerini kaçınılmaz kılabilir.
3. Muhalefetin Güç Kazanması
Nasıl Olur?!
- Erdoğan'ın yokluğu, muhalefet için altın bir fırsat penceresi açar.
CHP, İYİ Parti ve diğerleri, eğer birleşip etkili bir kampanya yürütürse, iktidarı devralabilir.
- Erken seçim veya 2028 seçimi, bu senaryonun kilit noktası olur.
Olası Gelişmeler:
- Liderlik:
Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş gibi popüler isimler, muhalefetin bayrağını taşıyabilir.
İmamoğlu'nun karizması ve Yavaş'ın uzlaştırıcı tarzı, geniş bir koalisyonu birleştirebilir.
- Strateji:
Muhalefet, "Erdoğan sonrası yeni Türkiye" vaatleriyle (ekonomik toparlanma, demokratik reformlar) halkı mobilize edebilir.
2024 yerel seçimlerindeki başarı, bu potansiyeli gösteriyor.
- Zorluklar:
- AK Parti'nin "mirası koruma" hamlesine karşı koymak için net bir vizyon lazım.
- Kutuplaşma, muhalefetin "laik darbe" yaftası yemesine yol açabilir; dindar kesimi kazanmak zor olur.
Netice:
- Muhalefet, Erdoğan sonrası iktidarı alırsa, Türkiye'de bir "restorasyon" dönemi başlar.
Ancak ekonomik kriz ve kurumsal tahribat, bu geçişi çetin bir sınav haline getirir.
Başarı, muhalefetin birlik ve icraat kapasitesine bağlı.
4. Otoriter Bir Geçiş (Yeni Bir Güç veya Askeri Müdahale)
Nasıl Olur?!
- Erdoğan'ın ani yokluğu, eğer ekonomik ve siyasi krizle çakışırsa, bir "güç boşluğu" yaratır.
Bu boşluğu, ya yeni bir otoriter figür (örneğin aşırı milliyetçi bir lider) ya da ordu doldurabilir.
- Türkiye'nin tarihinde (1960, 1980 darbeleri) görülen "kaostan düzen çıkarma" refleksi tekrarlanabilir.
Olası Gelişmeler:
- Yeni Figür:
Ümit Özdağ gibi radikal milliyetçiler veya henüz bilinmeyen bir "kurtarıcı" profil, halkın istikrar arayışından faydalanabilir.
- Ordu:
Şu an asker, siyasetten uzak görünüyor, ama 2016 darbe girişimi sonrası zayıflayan güven, tam bir müdahale yerine "dolaylı yönlendirme" (misal, teknokrat bir hükümet) ihtimalini artırıyor.
- Halk Tepkisi:
Ekonomik çaresizlik, insanları "güçlü el" arayışına itebilir.
X'te "ordu nerede" türü paylaşımlar, bu eğilimin zayıf da olsa varlığını gösteriyor.
Hasılı:
- Bu senaryo, demokratik değişim yerine yeni bir otoriter rejim doğurur.
Türkiye'nin "kurtulma" umudu ertelenir; halk, kısa vadeli istikrar için uzun vadeli özgürlüklerden vazgeçebilir.
5. Ekonomik ve Toplumsal Çöküş
Nasıl Olur?!
- Erdoğan'ın yokluğu, eğer kötü bir zamanlama ile (mesela derin bir ekonomik kriz ortasında) gerçekleşirse, sistemi kilitleyebilir.
AK Parti'nin dağılması, muhalefetin hazır olmaması ve dış baskılar, kontrol edilemez bir kaosa yol açar.
Olası Gelişmeler:
- Ekonomi:
TL'nin çökmesi, hiperenflasyon veya dış borç temerrüdü, halkı sokaklara döker.
2025'te dış borç ödemeleri (200 milyar dolar) bu riski artırıyor.
- Toplum:
Kutuplaşma, sokak çatışmalarına dönüşebilir.
Kürt meselesi veya mülteci krizi gibi bastırılmış sorunlar patlayabilir.
- Dış Müdahale:
Türkiye zayıflarsa, uluslararası aktörler (Rusya, ABD, AB) daha fazla söz sahibi olmaya çalışır.
Demem o ki:
- En karamsar senaryo bu.
Türkiye, bir "başarısız devlet" olmasa da, uzun süreli bir istikrarsızlık yaşar.
"Kurtulma"dan çok, "hayatta kalma" mücadelesi başlar.
Hangi Senaryo Daha Olası?!
- Kısa Vadede (1-3 yıl):
AK Parti'nin devamlılığı (Senaryo 1) en yüksek ihtimal, çünkü parti kurumsallaşmış ve tabanı hala güçlü.
Ama bu, geçici bir durum olur.
- Orta Vadede (5-10 yıl):
Muhalefetin güç kazanması (Senaryo 3) veya AK Parti'nin dağılması (Senaryo 2) daha gerçekçi.
Bu, muhalefetin hazırlığına ve ekonomiye bağlı.
- Kötü Koşullarda:
Otoriter geçiş (Senaryo 4) veya çöküş (Senaryo 5), krizlerin şiddeti artarsa devreye girer.
Belirleyici Faktörler
1. Ekonomi:
Kriz derinleşirse, halkın sabrı taşar ve değişim hızlanır.
2. Muhalefet:
Birleşik ve vizyoner bir muhalefet, Erdoğan sonrası süreci domine edebilir.
3. Erdoğan'ın Mirası:
Yerine bıraktığı isim veya sistem, geçişin yönünü çizer.
4. Dış Dünya:
Batı'nın desteği veya Rusya'nın müdahalesi, dengeleri değiştirir.
Derinleşmek İçin Sorular
Bu senaryoları daha fazla açmamı ister misiniz?!
Mesela:
- "Muhalefet nasıl hazırlanmalı?!"
- "AK Parti'nin liderlik yarışı nasıl şekillenir?!"
- "Ekonomik çöküş olursa ne olur?!"
Hangisine odaklanalım, ya da başka bir merakınız mı var?!
Cüneyt Şaşmaz

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.