TREN KAZASI+MARŞANDİZ <=> SUSURLUK!

NURAY BAŞARAN

Dün  sabah,  aslında kimse farkında değil ama Türkiye’de  Susurluk’a denk diyebileceğimiz, altından yüksek ve kirli ilişkiler ağı ile örülmüş (Devlet ihaleleriyle ödüllendirilmiş, milletin a….koyanlara mükafat olarak sunulmuş) ihaleler zincirinin ilk halkası kırıldı ve çöktü!

Ufacık bir araştırmayla bile bütün bu ilişkilerin ortaya dökülmesi mümkünken ; kimsenin korkudan dokunamadığı , ancak kapalı kapılar ardında sessizce boyunların eğilerek- bükülerek anlatıldığı gerçekler var.

Belki bu yazı dizimden  sonra,  benim de hayatımın bir anlamda tehlikeye girebileceğini düşünsem de,  yazacağım. VE KORKMUYORUM!

Devletin şerefli makamlarında oturup da , bu kirli ilişkiler ağını kuran, yöneten ve vatandaşın katili olanlara ‘DUR’ demek , ya da ‘KRAL ÇIPLAK’ demek zamanı çoktan geldi ve geçiyor çünkü...

‘Erdoğancı’  görünüp de,  o makamlara kendisini getirttirip  zapt edenler , sonra da el altından devletin o şerefli makamında, bu kirli ilişkiler ağında rol alanlar, artık yeter! Defolun. Daha kaç cinayet işlemeniz gerekecek? Ya da bunlara , ‘dur’ demek için kaç kişiyi daha öldürmeleri beklenecek?

Tıpkı senin içinin dolduğunda, haksızlığa uğradığında  ya da acı çektiğinde seslendiğin gibi sesleneceğim:

Ey Tayyip Erdoğan,  ne zaman bu  gidişata dur diyeceksiniz?

Ben bugün adına, ‘ Çukurambar Borsası ‘ dediğim yazı dizime başlıyorum.

1. BÖLÜM

Dün sabah, Ankara-Konya seferini yapan yüksek hızlı tren ve aynı güzergahta yol kontrolü yapan bir kılavuz tren, Ankara'nın Yenimahalle ilçesine bağlı MARŞANDİZ İSTASYONU'nda çarpıştı. 6'sı yolcu, 3'ü makinist 9 kişi hayatını kaybetti. Ve hayatını kaybedenlerin 5’i akademisyendi. Yarının gençlerini yetiştirmek için o trene binmişlerdi…

Özellikle kılavuz trenin, ticari tren seferine başladıktan sonra halen rayların üzerinde olması,  kazada ihmal olup olmadığını da gündeme getirdi.

N Gazete olarak dün daha sabah saatlerinde bu vahim ihmalleri sıraladık. Ve biz bunları yazarken,   çok acı çektik…

Çünkü söz konusu hatta sinyalizasyon yoktu!

Üstelik aynı hatta ; hem yolcu (banliyö) , hem yük,  hem hızlı tren vardı.

Sinyalizasyon olmayan  hatta telsizle  çalışılıyordu.

Makinistler çok rahatsızdı. Uzun zamandır kimse bu hatta tren kullanmak istemiyordu.

Yani göz göre göre , ‘kaza geliyorum’  diyordu. Ve onlar da mecbur olmadıkça bu hatta gitmek istemiyordu.

Çünkü tehlikeyi biliyorlardı.

Ve aslında herkes biliyordu..

Aslında sinyalizasyon ihalesi yapılmıştı. Yapılmıştı yapılmasına ama sistem bir türlü kurulamamıştı.

İhaleyi alan firma, bırakın işi bitirmeyi, alt yükleniciye işi verip,  bir türlü işe başlayamıyordu.

İhaleyi verenler veya ihaleyi kazanan firma,  alt yüklenici seçimini DDY yetkililerine bırakmıştı!!!

Peki ama neden?

Sanırım sıkı bir soruşturma ve iyi- gerçek-dürüst- su katılmamış bir müfettiş,  bunun cevabını bulacaktır.

Ama biz duyduklarımızı aktaralım.

Uzun zamandır bu alt taşeron seçimi için ‘Çukurambar Borsası’nda müşteri aranıyormuş meğer!

Şimdi diyeceksiniz ki, bu da ne demek?

Açıklayayım:

Çukurambar’da yaklaşık 1 yıldır iş takipçileri kafelerde, restrorantlarda sinyalizasyon işini yapacak alt yüklenici firma arıyor. Komisyonların biri bin para . .. Büyük pazarlıklar ediliyor. Ellerinde James Bond çantalarla gelen küçük müteahhitler ile pazarlıklar yapılıyor. Yüzdeler konuşuluyor. İlk görüşmeyi yapanlar sonra koşup ‘abi’lerine gidiyor. İşi yapacak kişileri ve firmaları bulduğunu söylüyor. O abiler ki, herkes onlarla görüşmek için ve pazarlık yapmak için çabalıyor. Bir çoğunun da Çukurambar’da ofisi var. Artık ofislerin  adresleri de biliniyor ama yine de adreslere götürecek aracılar var. Yani ‘güvenilir adamları’ var. Ve randevu bile ücrete tabii. Ve tarifesi var…

İşin enteresanı, Çukurambar en çok izlenen, en çok dinlenen yer. Ve o ofisler de çoktan kayıt altına alınmış. Yani Kral çoktandır çıplak! Hatta rivayet o ki, bir süredir Tayyip Erdoğan da Çukurambar’a gidenleri takip ediyor ve ettiriyor!!!

Ana konumuz tren kazasına dönecek olursak; herhalde dünyada en güvenli ulaşım aracı olan yüksek hızlı tren kazalarında Türkiye rekora gidiyor.

Son 15 yılda Türkiye’deki tren kazalarının bilançosu ve kazalarına bakacak olursak bu durumun  dünya tarihine geçecek türden olduğunu görürüz. Rakamlarla ve o kazaların perde arkalarındaki ahlaksız gerçekleri yazmaya yarın devam edeceğim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum