TARIM BAKANLIĞI KALDIRILMALIDIR KENEVİR GERÇEKLERİ -1-

Biliyorum makalemin başlığı çok iddialı.  Ve başta Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli olmak üzere çok kişiyi kızdıracak. 

Ama bakanlığın ve bakan beyin uygulamalarına bakınca,  geriye söyleyecek bir şey kalmıyor.

Zira tarım ve hayvancılık ülkesi Türkiye'de bugün zaten tarım da hayvancılık da bitme noktasında. Ve tüm ürünleri dışarıdan tedarik eden bir ülke durumundayız. Bu konuda  rakamlar ve gerçekler de  ortada. Daha fazla söze de gerek yok. 

Hadi diyelim ki bunlar yılların politikasızlığı ve uygulamaları. Mevcut bakan ne yapsın? Zaten göreve geldiği dönemde 'abi'sinin durumu nedeniyle adeta 'tost' edilen ve uygulamalarına hemen geçemeyen bir bakan ile karşı karşıyayız. 

Hoş daha sonrasında da yapılan uygulamalarda gördük ki,  gerçek tarım politikalarına geçmek yerine, farklı farklı uygulamalar ile ümit olmadığı anlaşılan Bekir Pakdemirli son olarak da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatına rağmen sanayicinin yeni cevheri olarak kabul edilen endüstriyel kendir konusunda da bir türlü adım atmıyor.

Oysa 50 bin sanayi ürünü veren kendir, tüm dünya tarafından bir bereket olarak kabul ediliyor. 

Eski Sümer tabletlerinde ise Tanrı katından insanlığa hediye geldiğine inanılan bir mucize bitki olarak yer alıyor. 

Ülkedeki bu alandaki ortak akıl,  keneviri ülkemizin geleceği için cansuyu olarak görürken  Tarım Bakanlığının son bakanlar kurulunda 'uyarılmasına rağmen' neden hala hareket etmediği ise artık iyice merak konusu....

Zira bugün bilim insanları, Türkiye'nin tarım alanlarının sadece yüzde 15'ine kendir ekilse ülkemizin bütün ısınma, aydınlatma, akaryakıt ve enerji ihtiyacını tek kuruş döviz kaybetmeden sağlayabileceğimizi söylüyor.

Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Kendir Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Yalçın Koçak, “Kendir ve kenevir ekiminde kaybettiğimiz 47 seneyi süratle kazanmamız lazım.” derken; insan, 'Tarım Bakanlığı neden bu konuda hareket edemiyor ' demeden geçemiyor.

Sağlıktan gıdaya, bir çok alanda çok hızlı ilerleyebileceğimiz bu üretim için Tarım Bakanlığı'nın harekete geçememesi, akıllara bir zamanlar afyon üretiminin başına gelenlerin, kendirin başına da gelebileceği kuşkusunu da beraberinde getiriyor. 

Zira tarihe bakıldığında artık görülmektedir ki; 12 Mart Muhtırası’nın arkasında CIA’nın olduğu, Türkiye’de  ilk defa 1973 yılında İstanbul Sıkıyönetim Mahkemesi’nde Talat Turhan’ın ifadesi sırasında zapta geçti. Bundan iki yıl sonra, ordunun muhtırayı verdiği hükümetin Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil de aynı iddiayı tekrarladı.
Türkiye’de birbirini takip eden bu itiraf ve açıklamalardan çok önce Amerika bunu dünyaya zaten ilan etmişti. Daily Telegraph  gazetesi,  “Ordunun girişiminden hemen sonra Demirel hükümetinin zorunlu istifasında CIA ajanlarının eylemli katkıları…” bulunduğunu yazdı.

Ne öğrenci olayları ne başka bir şey, Demirel’in istifaya zorlanmasına, ABD iki nedenle gerek duymuştu. Birincisi Demirel’in haşhaş üretimini durdurmaması, ikincisi de tıpkı Menderes gibi Sovyetler ile yakınlaşma politikasının işaretlerini vermesi.

Görünen o ki bugün gelinen noktada Erdoğan yıllar sonra ülke faydasına adımları korkmadan atarken bu görevi yapamayan bakanlar ve bakanlıklar var. İnsan onların bu konuda dış bağlantılar nedeniyle bu uygulamayı yapmadığını söylemek istemiyor ve uygulama görmek istiyor!

Peki eski tarihlerde üretimi yaygın olan ve hatta Amerika’da üretimini yapmayan çiftçilerin hapse atılmasına neden bu bitkiyi niçin biz hala üretmiyoruz?

Gelin bir kaç gün bu gerçekleri sizinle paylaşalım.

İşte kendirin hiç bilmediğiniz faydalarından bir kaçı:

1. Bir dönümlük kenevir, 25 dönümlük orman kadar oksijen üretir.

2. Yine bir dönümlük kenevirden, 4 dönüm ağaça eş kağıt üretilebilir.

3. Kenevir tam 8 kez kağıda dönüştürülebilirken, ağaç 3 kez kağıda dönüştürebilir.

4. Kenevir 4 ayda yetişir, bir ağaç ise 20-50 yılda…

5. Kenevir, gerçek bir radyasyon temizleyicidir.

6. Kenevir dünyanın her yerinde yetiştirilebilir ve çok az suya ihtiyaç duyar. Ayrıca kendisini böceklerden koruyabildiği için tarım ilacına da ihtiyaç duymaz.

7. Kenevir ile yapılan tekstil ürünleri yaygınlaşırsa, tarım ilacı sektörü tamamen ortadan kalkabilir.

8. İlk kot pantolon, kenevirden yapılmıştır; hatta “kanvas” kelimesi kenevir ürünlerine verilen isimdir.

9. Kenevir, AİDS ve kanser tedavisinde kemoterapi ve radyasyon etkisini azaltma; romatizma, kalp, sara, astım, mide, uykusuzluk, psikoloji, omurga rahatsızlıkları gibi en az 250 hastalıkta kullanılmaktadır.

10. Kenevir tohumunun protein değeri çok yüksektir ve içindeki iki yağ asidi de doğada başka hiçbir yerde bulunmamaktadır.

11. Kenevirin üretimi soyadan bile daha ucuzdur.

12. Kenevirle beslenen hayvanlar, hormon takviyesine ihtiyaç duymaz.

13. Plastik ürünlerin tamamı, kenevirden üretilebilir ve kenevir plastiğinin doğaya dönüşmesi oldukça kolaydır.

14. Bir arabanın gövdesi kenevirden yapılırsa, dayanıklılığı çelikten tam 10 kat fazla olur.

15. Binaların yalıtımı için de kullanılabilir; dayanıklı, ucuz ve esnektir.

16. Kenevirle yapılan sabunlar ve kozmetik ürünler, suyu kirletmez; yani tamamen doğa dostudur.

PEKİ NEDEN HALA DURUYORUZ?

ÜRETMİYORUZ? 

DEVAM EDECEĞİZ...

Önceki ve Sonraki Yazılar