Cüneyt Şaşmaz

Cüneyt Şaşmaz

Suriye Satrancı?!

Suriye'de şu an karmaşık bir güç mücadelesi yaşanıyor.
Demem o ki:
Birden fazla aktör, kendi çıkarları doğrultusunda çeşitli stratejiler izliyor.
DURUM ANALİZ
1. Türkiye
Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde PKK/YPG'nin kontrol ettiği bölgeleri
Bertaraf ederek sınır güvenliğini sağlamak,
Mülteci geri dönüşünü kolaylaştırmak istiyor.
Başka?!
Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunuyor.
Bölgede istikrarlı bir yönetim arzuluyor.
Türkiye, Suriye Milli Ordusu gibi yerel muhalif grupları destekliyor.
Son dönemde Şam'daki yeni yönetimle
(Heyet Tahrir eş-Şam/HTŞ liderliğindeki güçler)
Diplomatik temaslar kurarak
PKK/YPG’ye karşı ortak bir zemin oluşturmaya çalışıyor.
İsrail'in bölgedeki etkisini sınırlamayı hedefliyor.
İddialara göre;
Suriye yönetimi, Türkiye’den askeri üsler kurmasını bile talep etmiş olabilir.
Ancak bu henüz resmi olarak doğrulanmadı.
Türkiye, HTŞ ile işbirliğini artırırken,
ABD'nin YPG'yi desteklemesi ve İsrail'in müdahaleleri nedeniyle
Zor bir denge politikası izliyor.
İngiltere'nin bölgedeki son hamlesi,
Bütün yükü Hakan Fidan'ın omuzlarına bıraktı.
Fidan'ın yanlış hamleleri nedeniyle görevden alınması,
Yeni verilen görevler tamamlanana kadar ertelendi.
2. ABD
ABD, Suriye'de IŞİD’le mücadele bahanesiyle
SDG (Suriye Demokratik Güçleri, YPG ağırlıklı yapı) üzerinden
Bir otonom bölge kurmayı ve burayı İran'a karşı bir baskı unsuru
Olarak kullanmayı planlıyor.
Ayrıca, enerji kaynaklarına erişim ve İsrail’in güvenliği de öncelikleri arasında.
ABD, Suriye’nin kuzeydoğusunda YPG’yi silahlandırıp eğiterek
Bir "vekalet gücü" olarak kullanıyor.
X’te bazı kullanıcılar, ABD’nin uzun vadede Öcalan'ın serbest bırakılıp,
Bu bölgede liderlik yapacağı bir yapı hayal ettiğini iddia ediyor?!
Misal, Şamil Tayyar'ın yorumları.
Aynı zamanda, HTŞ'nin yükselişini dolaylı olarak izleyerek
Esad sonrası kaosu kendi lehine çevirmeye çalışıyor.
Rusya ve İran'ın çekilmesiyle boşalan alanları değerlendiren ABD,
Türkiye ile ters düşse de, YPG'yi "Suriye'nin yeni ordusu" gibi meşrulaştırma çabasında.
3. İsrail
İsrail, Suriye'yi zayıf ve parçalanmış tutarak, İran'ın bölgedeki etkisini kırmak,
Kendi sınırlarını güvence altına almak istiyor.
Başka?!
Golan Tepeleri'ni kalıcı olarak elinde tutmayı hedefliyor.
İsrail, sık sık Suriye'ye hava saldırıları düzenliyor.
Dürzi nüfusu gibi etnik grupları manipüle ederek iç karışıklık çıkarmaya çalışıyor.
X'te bazı kullanıcılar, İsrail'in Dürziler üzerinden mezhepsel fay hatlarını harekete geçirip
Suriye’yi istikrarsızlaştırmayı planladığını öne sürüyor.
PKK/YPG gibi gruplarla dolaylı iş birliği yaparak, Türkiye'yi de hedef alabileceği belirtiliyor.
Esad rejiminin çöküşünden sonra İsrail, Suriye’de daha aktif bir rol üstlenerek
Hem HTŞ’yi hem de diğer grupları kendi çıkarları için yönlendirmeye çalışıyor.
4. Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) ve Yeni Suriye Yönetimi
HTŞ, Esad'ı devirdikten sonra Suriye'de kontrolü ele alarak meşru bir yönetim kurmayı
Uluslararası tanınırlık kazanmayı hedefliyor.
HTŞ, Türkiye ile iş birliğini artırarak hem meşruiyet kazanıyor hem de PKK/YPG'ye karşı pozisyon alıyor.
Halep gibi şehirlerde eski rejim unsurlarıyla ve YPG ile çatışmalar yaşanıyor.
Aynı zamanda, Körfez ülkelerinden mali destek alarak pragmatik bir yönetim sergilemeye çalışıyor.
HTŞ, içerde istikrarı sağlamaya çalışırken dışarıda ABD ve İsrail’in oyunlarını dengelemek zorunda.
X’te bu durum, "Suriye'de yeni bir oyun başlıyor" şeklinde yorumlanıyor.
5. İran ve Rusya
İran, Suriye'yi Şii ekseninin bir parçası olarak tutmak isterken,
Rusya ise Akdeniz'deki üslerini ve bölgesel nüfuzunu korumayı amaçlıyordu.
Ancak Esad'ın devrilmesiyle her iki ülke de etkisini büyük ölçüde kaybetti.
İran, eski rejim unsurlarını ve milislerini destekleyerek kaosu sürdürmeye çalışıyor.
Rusya ise çekilse de HTŞ ile dolaylı temaslar kurarak masada kalmaya çalışıyor.
Her iki ülke de şu an geri planda, ancak İran'ın Kürt karşıtı bir tavır sergilemeyeceği,
Türkiye ile ters düşebileceği X'te tartışılıyor.
6. Körfez Ülkeleri
Suudi Arabistan ve Katar gibi ülkeler, İran’ın etkisini kırmak,
Sünni eksenli bir Suriye inşa etmek istiyor.
HTŞ'ye mali ve siyasi destek sağlayarak Suriye'de söz sahibi olmaya çalışıyorlar.
X'te bazıları, Körfez'in savaşa dahil olabileceği,
HTŞ'yi ABD-İsrail bloğuna karşı destekleyebileceği görüşünde.
Hal böyleyken...
Körfez, HTŞ üzerinden nüfuz ararken, ABD'nin YPG politikasına temkinli yaklaşıyor.
Hülasa:
Suriye'de herkes "kendi oyununu" kuruyor!?
Türkiye, sınır güvenliği ve mülteci meselesine odaklanırken,
ABD ve İsrail, böl-parçala politikasıyla kaosu derinleştiriyor.
HTŞ ise pragmatik bir şekilde hem yerel hem de uluslararası aktörlerle iş birliği yaparak
Ayakta kalmaya çalışıyor.
İran ve Rusya zayıflasa da tamamen devre dışı değil.
Ezcümle:
Bu çok aktörlü satranç tahtasında, her hamle bir diğerini etkiliyor ve henüz kazanan belli değil.
X’teki yorumlar da bu karmaşayı yansıtıyor:
Kimisi "ABD projesi" diyor, kimisi "İsrail'in delilik çağı"ndan bahsediyor.
Gerçek şu ki, Suriye'deki oyun kanlı ve uzun soluklu olmaya devam edecek gibi görünüyor.
Cüneyt Şaşmaz

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.