Yıldıray ONUKAR
Kaset Çalar.
Sabah eşime dedim ki... Çok garip bir dünyada yaşıyoruz.
Baktı yüzüme tuhaf tuhaf. Biliyor.!
...
Bu bakış "gene ne yumurtlayacak bakışı".
Önce bir yutkundum, dikkatli olmak lazım, mevzu hemen başka yere kayabilir!
Bizim dedim, kasetçalarımız, pikabımız, CD çalarımız , radyomuz var.
Evet dedi.
Kasetlerimiz, plaklarımız, cd'lerimiz de var. Günde en az 4-5 saat çalıyoruz.
Eee ne var bunda???
Farkında mısın, müzik seven bir sürü dostumuz da var. Niye hiçbiri bir Allahın günü müzik dinlemeye gelmiyor.
Yanlış anlaşılmasın, evimizden misafir eksik olmaz, sohbetler de renkli ve keyiflidir.
...
Bir gün bir arkadaş sormuştu, niye tutuyorsunuz bunları evde.
Ya ne yapalım dedim? Internette her şey var, üstelik zırt pırt kalkıp değiştirmeye de gerek yok dedi!!!
...
Eşimle sohbete devam ettik.
Bazen çaldığım bir şarkıyı çok beğenince internette bulup arkadaşlara atıyorum, biliyorum ki hic biri dinlemiyor. dedim.
Sonra ekledim, onlar da bazı şarkılar atıyor guruplara. Garip değil mi?
Ben de dinlemiyorum..
...
Yıllar önce deniz kenarında bir kafede oturuyorduk. 4 genç, birbirine sırtı dönük oturuyor. Hepsinin elinde bir telefon. Arada bir biri bir şey söylüyor, diğerleri gözünü elindeki telefondan ayırmadan yanıt veriyordu.
Galiba biz de onlara benzedik.
Son söz: öyle özledim ki biri ile saatlerce felsefe, ekonomi, müzik, sosyoloji, sinema, tiyatro konusmayı.... Ve hatta gün batımında yan yana oturup konuşmasak ta giden günü ugurlamayı, aynı şeyi gördüğünü bilerek.
Allah'tan eşim var, o biliyor,anlıyor ve dinliyor. Yoksa hepten yalnızlık.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.