Kerime Yıldız

Kerime Yıldız

İSVEÇ, FETÖ LİDERİNİ İÂDE ETMEDEN HAYATTA OLMAZ!


İsveç ve Finlandiya’nın, utanmadan arlanmadan NATO’ya üye olmak istemesine ne desek az. Hadi Finlandiya neyse de o sicili bozuk İsveç var ya o ne idüğü belirsiz İsveç, hangi yüzle bizimle aynı yerde olmayı aklından geçiriyor anlayamadım.

Bir ülke bu kadar mı yüzsüz olur! 1960 ihtilâlini yaptır; Kıbrıs meselesine diklenen İnönü’yü Stockholm’e çağırıp dersini ver, sonra da iktidardan indir; 12 Mart darbesini destekle; Türkiye’de terör olaylarını kışkırtıp kardeşi kardeşe kırdır, şartlar olgunlaşınca da 12 Eylül darbesini yaptır; PKK’yı destekleyip Güneydoğu’yu cehenneme çevirerek binlerce vatan evlâdını toprağa düşür; 28 Şubat’ı destekle; FETÖ liderini İsveç’te misâfir et; FETÖ’cülere 15 Temmuz darbesini yaptırmaya kalk, şimdi utanmadan ben de NATO’ya gireceğim de!

Oldu canım, gel bir de Türkiye’de üs kur! Sen bizi yol geçen hanı mı zannettin?

…….

Sizleri biraz gülümsetmek istedim. Günlerdir yandaş kalemler ve “Reis giderse ne …. yiyeceğiz?” diye kafayı yiyen Stockholm sendromlu pelikanlar, basının IQ seviyesini düşürmek için yarışıyorlar. İsveç, terörist cennetiymiş. Peki ABD ne? Terörist cehennemi mi?

Yukarıda yazdıklarımın hepsini NATO’yu kuran ve yöneten ABD yaptığı hâlde onunla yiyip içip oturup kalkıyoruz ama İsveç ve Finlandiya’ya “hayır” diyoruz.

Gerçi bizim hayır dememizin bir hükmü yok. Olsun, seçim öncesi bir dış düşman lâzımdı. Âile bakanı İsveç’e gitse, birkaç kişi arabasının önünü kesse, O da geri dönse.. Of of of tadından yenmez!

Yalnız bu sefer durum farklı. Tadından değil ama fiyatından yenmeyen gıdalar, İsveç misveç tanımaz!

“NATO: ARKASI ÖNÜNDEN TEHLİKELİ SİLAH”

İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyesi olmasına itirazımızın bir hükmü olmadığını, ABD’ye kafa tutarsak başımıza ne geleceğini Mehmet Barlas(mı acaba?), açık açık yazdı. 1964’de Kıbrıs meselesi gündeme gelince, "Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de bu dünya içindeki yerini alır." diyen İnönü’nün başına gelenleri hatırlattı. Buyurun okuyun:

“Sonra olanları hatırlayalım. Önce İnönü Washington'a çağrıldı, döndükten sonra da bir bütçe oylamasında başbakanlıktan düşünce yerine Suat Hayri Ürgüplü getirildi.

Eğer bugün ‘NATO bizi ne kadar koruyor?’ diye düşünürseniz dâimâ bu olayı hatırlayın. Günümüze gelecek olursak, NATO'dan çıkmak diye bir şey söz konusu olamaz. Ancak NATO, arkası önünden daha tehlikeli olan bir silaha benziyor.

Bereket, artık bütün bunların farkında olan bir yönetime sâhibiz.” (17 Mayıs 2022-Sabah)

Son cümle sizin de garibinize gitti mi?

Mâdem şimdiki iktidar bütün bunların farkında, o zaman niye NATO’ya kafa tutuyormuş gibi yapıyor?

Elbette dört şeritli yoldan Ay’a gidenler için.


BARIŞIRLARSA NE OLACAK?

Geçtiğimiz günlerde “reisçi” ve “hocacı” iki arkadaş grubuyla bir araya geldim. Yazılarımı okuyanlar, tartışma olmadan sohbet etmediğimizi tahmin etmiştir. “Ama haksız cezâlar..” dediğimde lafı ağzıma tıkayan, iktidara yakın olduğu için cezâ almayan fetöcüleri hatırlatınca, “tövbe etmiştir” diyen reisçi arkadaşa, “AK Parti ile cemaat barışırsa ne yapacaksın?” dedim. Kaşlarını çatıp, “Olmaz öyle şey!” dedi. Yapılan bir iki başarısız denemeyi hatırlatıp, “ya olursa?” diye tekrar sordum. “O zaman karşı çıkarım. Oy vermem!” dedi.

Gelelim cemaatçi arkadaşa…

“Yukarıdakiler, yurt dışında hayâtını yaşıyor. Olan sizin gibi hizmete inananlara oldu.” dediysem de iknâ edemedim. Sürekli AK Parti’ye saydırınca, “Ya barışırsanız?” dedim. Kaşlarını çatıp, “Olmaz!” dedi. “Tamam da say ki oldu. Ne yaparsın?” dedim. “Ayrılırım!” dedi. “Tamam. Gelir hatırlatırım.” dedim; “Gel hatırlat!” dedi.

Her ikisine de gülerek içimden söylediğimi buraya yazayım:

Ulan uyanıklar! İsveç (Aman ha ABD değil!) barışmanızı istediğinde biriniz, “Reis neylerse güzel eyler”; diğeriniz, “Hocamın yaptığında hikmet vardır” deyip sarılır öpüşürsünüz. Sonra bana dönüp kaşlarınız çatar, birlikte taşlarsınız. Ben yine ortada kalırım.

Bu arada cemaatçi arkadaşa, “Marx haklıymış. Aklını kullanmazsan din afyonmuş.” dedim. Sâdece karşı tarafı kastettiğimi zannedip destekledi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.