Doğan Satmış

Doğan Satmış

Hafta sonu kaçamağı için: Çaycuma, Filyos ve Amasra

Hafta sonu kaçamağı için: Çaycuma, Filyos ve Amasra

Doğan SATMIŞ

Hafızalarınızı biraz zorlayın. Bundan birkaç yıl önce, Batı Karadeniz’de bir ilçede üzerinde insanlar ve araçlar varken bir köprü çökmüş, çok kişi hayatını kaybetmişti. İşte bu talihsiz olayın yaşandığı yer Zonguldak’ın Çaycuma ilçesi idi. Tabii ki bunu, Çaycuma’ya gidince hatırladım.

Çaycuma cennet gibi tertemiz bir yer. Tipik bir yemyeşil Karadeniz ilçesi. Sahilde değil, biraz içerde. O çöken köprü ilçenin hemen girişinde ve şimdi yenilenmiş haliyle çok güvenli.

Nüfusu 30 bir kadar olan Çaycuma, İstanbul’a 4-5 saatlik mesafede. Hafta sonu için gidip, tatil yapılabilecek ideal bir yer. Ayrıca çok yakınında havaalanı da var.

Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, ikinci kez seçilmiş ve yüzde 57 oy toplamış. Tabii bunun en önemli nedeni, ilk dönemdeki 5 yılında yaptıkları. Neler mi yapmış?

Öncelikle, yollar tertemiz ve toz toprak yok, bu küçücük şehirde bütün kavşakları döner kavşak haline getirmiş, her kavşağa bir heykel dikmiş. Çocuklar için yüzme havuzu mu ararsın, sadece yayalara açık yollar mı ararsın, bisiklet yolları mı ararsın, spor salonu mu ararsın her şeyi yapmış.

Ayrıca belediye “Kent Kültürü Yayınları” dizisi adıyla, 30 bin nüfuslu ilçe için yayınevi de kurmuş. Basılan kitaplardan biri Doğu Karaoğuz imzalı “Efsane Madenci” olmuş.  Ve bu kitaptan öğrendim ki, “Lüküs Hayat” operetinde sözü edilen ‘Zonguldaklı kömür tüccarı’ bir zamanlar Çaycuma’da havuzlu lüks bir villada yaşayan Süleyman Sırrı imiş. Lüküs Hayat Opereti’nin sözlerini de üstad Nazım Hikmet yazmış.

Başkanın yaptıkları bunlarla sınırlı değil. Bir de bu şirin ilçeye gelecekleri ağırlamak için bir otel hazırlamış. SEKA’dan kalma bir misafirhane metruk halde duruyormuş. Eski dönemden kalma bu binayı, elden geçirip, lüks bir otele dönüştürmüş. “İçki veremezsin” denilince de turizm belgesi almış. Kısaca Çaycuma şimdi bahçesiyle, büyük salonlarıyla, mükellef ve keseye uygun bir otele de sahip olmuş.

Uzun yıllar büyük şehirlerde yaşadıktan sonra “Benim memleketime borcum” diyerek küçük ilçesine dönen başkan Bülent Kantarcı’nın bu küçük ilçesi, hafta sonu için ideal bir tatil noktası olmuş.

Hem başkanı hem de Çaycumalıları tebrik etmek gerekiyor. Herkes yaşadığı ilde, ilçede, beldede, kasabada, köyde “Çaycuma Kriterleri” talep etmeli. Bunu yerine getirmeyen yerel yöneticileri de kesinlikle seçmemeli.

Son olarak Caycuma’nın bir lezzetinden daha söz edeyim: Manda yoğurdu. Böyle lezzetli bir yoğurdu başka yerde tatmamıştım. Mutlaka tadın ve bir kova da alın. Manda yoğurdu zor üretiliyor ve maalesef küçük kutucuklarda aynı lezzeti de vermiyormuş. O yüzden kovayla almak şartmış.

***

Çaycuma’ya gitmek isterseniz, Filyos ve Amasra’yı da görmeden geçmeyin.

Filyos bir sahil ilçesi. Karadeniz’te mükemmel bir plajı var. Ayrıca Karadeniz’in Efes’i diye nitelenen bir de antik kenti var. Tieion, Tios, Tion ve Tium olarak da bilinen bu antik kent, yüzlerce yıl toprak altında kaldıktan sonra günümüzde arkeologların yoğun çabalarıyla gün yüzüne çıkarılıyor. Binlerce kişilik tiyatrosu ile göz kamaştırıcı bir yer olacak.

Ve tabii ki güzeller güzeli Amasra. Bir yarımada olan Amasra da kışın 5 yazın ise 50 bin kişilik nüfusuyla harika bir Karadeniz sahil kenti. Gözünü para bürümüş madencilerin, Amasra’yı yok etme planlarına, bizzat kent halkı izin vermemiş. Bu direnişinin öncüsü öğretmen Recai Çakır’ı da Belediye Başkanı seçmişler. Şimdi Başkan Çakır Amasra’yı güzelleştirmek için dar imkanlarıyla mücadele ediyor. Amasra’nın arkasındaki ormanla kaplı dağların içine yapılan devasa otelleri engelleyemese de kömür madencilerini engelleyebiliyor.

Amasra denilince de akla, kendilerine özgü yeşil salataları geliyor. Amasra salatasını, Amasra’nın şirin sahil lokantalarında, Karadeniz balıklarıyla yemeyi çok anlatmaya gerek yok.

Hazır balık sezonu açılmışken, bir hafta sonu atlayın bir araca, Akçakoca, Çaycuma, Filyos, Amasra gezip gelin.

Size çok faydalı geleceğinden kuşkum yok.

Ama buraları gezerken, bir de çevre düşmanlığına tanık olun. Yine Zonguldak’ın ilçeleri olan güzelim Çatalağzı ile Muslu’nun kömüre dayalı santrallerle nasıl yok edildiğini görmeden geçmeyin. Bu iki ilçemiz, kapasitelerinin çok üzerinde, devasa enerji santrallerinin işgali altında ve yaşayanlar duman soluyorlar. Çatalağzı Belediye Başkanı Adnan Akgün’ün, Muslu Belediye Başkanı’nın çabaları maalesef yeterli olmuyor.

Siz sadece bu ilçelerden geçin, yaşananları görün.

Ama Çaycuma, Filyos, Amasra size iyi gelecek

Önceki ve Sonraki Yazılar