Kerime Yıldız

Kerime Yıldız

HACI BAYRAM’DA DRİFT

Ankara’dayken en sevdiğim işlerden birisi, Hacı Bayram-ı Velî’yi ziyâret etmekti. Bu ziyâretlerim esnâsında ortalığı süpüren yaşlı bir hanım dikkatimi çekti. Yaptığı iş, yaşına göre değildi. Üzülürdüm. Özellikle Cuma günleri ortalıkta iş yapar; sonra kadınlar dağılmadan önce kapıya dikilirdi. İnsanın sadaka beklemesi kolay mı? Demek ki ihtiyacı vardı.

Bir sürü insan sadaka verirdi. 

Maalesef benim de bir kere vermişliğim var. Niye maalesef dediğimi anlatayım.  

Bir yaz günüydü. Yine sadaka vermek için teyzeyi aradım, yoktu. Bir temizlik görevlisine sordum. Aramızdaki geçen konuşmayı, hatırladığım kadarıyla anlatayım.

“Buraları süpüren yaşlı teyze nerede?”

“İzinli. Tatile gitti.”

“Öyle mi? Memleketine mi?

“Yok. Filanca şehirdeki yazlığına.”

“Yazlık mı kirâlıyor?

“Yok. Kendisinin.”

“Nasıl yâni? Orada yazlığı mı var?”

“Evet. Her sene gider.” 

Kadıncağızı biraz zorlayınca yaşlı teyzenin mal varlığını öğrendim. Meğerse onun, benim gibi sefil bir memura sadaka vermesi lâzımmış. Makam mevki sâhibi çoluk çocuğunun dünyâlığı da gâyet yerindeymiş.

“E ayıp değil mi? Niye burada çalıştırıyorlar?” dedim.

“Burası bırakılır mı?” diyerek anlatmaya başladı.  

Meğerse yaşlı teyzenin özellikle Cuma günü topladığı bahşiş, maaşını bilmem kaça katlıyormuş. Konuşmamızdan çıkardığım sonuç, bu kadının oranın ağası olduğuydu. Yâni kapıya dikilip bahşişleri kabul etmek, onun hakkıydı.

Herhangi bir gariban, onun yerini alamazdı.

Nihâyet sizin de merak ettiğiniz soruyu sordum. 

“Bunun bir sebebi olmalı. Bu kadının arkasında kim var?”

Cevap, elbette “Belediye Başkanı” oldu. Teyze, görünüşte temizlikçiydi ama sadakadan köşeyi dönüyordu. 

Sonraki gidişlerimde yaşlı kadını incelemeye başladım. Yalan yok, lavabodaki işini de yapıyordu. Ama cemaat arasında iş yaptıktan sonra kapıya dikilip gariban gariban boynunu bükerek bahşişleri kabul etmek, onun hakkıydı. 

Bir seferinde türbeyi temizlemesine şâhit oldum. Bir silip, bir etrâfı gözlüyordu. Kendini gösteriyordu desem, daha doğru. Ağır ağır, gariban gariban... Şimdi siz, Hacı Bayram-ı Velî’nin muhibbi olsanız bu kadına, bu temizlik için bahşiş verir misiniz vermez misiniz? 

Bir temizlik görevlisinin bahşişi bile bu kadarsa ötesini, siz hesab edin.

Anlattığım hâdise, yıllar evveline âit. Şu andaki durumu bilmiyorum. Bu kadın, muhtemelen yaş haddinden emekli olmuştur. 

Niye anlattığıma gelince..

Melih Gökçek, Hacı Bayram’da drift atmayı kınadı.

Oğul Gökçek ise ekranda, Hacı Bayram’ın güvenlik ve yönetiminin Diyânet’e verilmesini istedi. Hepimizin lideri Hacı Bayram için çok üzülüyormuş 

Drift diye buna derim! Liderin(!) tekrar gözüne girme drifti. 

Bilmem anlatabildim mi?

 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.