Prof. Dr. Erkan SEVİNÇ

Prof. Dr. Erkan SEVİNÇ

Geri Zekalı

Nedir Mental retardasyon? Zeka geriliği..

Mental retardasyon, zihinsel işlev kapasitesi, normal kabul edilen sınırların anlamlı ölçüde altında olan ve uyumsal davranışlarda yetersizlikleri olan bireyleri tanımlamak için kullanılır. Zihinsel işlevlerde görev alan beyin bölgelerinin, sinir hücrelerinin ve beyin ağında meydana gelen bir sapma veya zihinsel işlevlerde görev alan beyin bölgelerinde meydana gelebilecek bir zedelenme sonucu oluşur.

Amerika Zihinsel ve Gelişimsel Yetersizlikler Birliği’nin 1992 yılında zihin yetersizliği hakkında yaptığı tanımlama şu şekilde:

"18 yaşından önce ortaya çıkan zihinsel işlevlerde belirgin derecede gerilik ve bununla birlikte görülen iletişim, öz bakım, günlük yaşam, sosyal beceri, toplumsal hizmetlerden yararlanma, kendini yönetme, sağlık ve güvenlik, işlevsel akademik beceriler, boş zamanlarını kullanma ve iş becerileri olarak sıralanan 10 uyumsal davranıştan en az ikisini ya da daha fazlasında yetersizlik gösterme durumu”

2002 de tanımlama güncellendi.O da şöyle..

"Zihinsel işlevlerde ve uyumsal davranışlarda gözlenen önemli düzeyde sınırlılıkların karakterize ettiği; bilişsel, sosyal ve pratik uyumsal becerilerde kendini gösteren bir yetersizlik türüdür ve bu yetersizlik türü 18 yaşından önce ortaya çıkmaktadır”

Zeka geriliğinin belirlenmesinde zeka testlerinden yararlanılıyor.Türkiye'de yaygın olarak kullanılan WISC-R’e göre !Q su 69 ve aşağısı zihin yetersizi.

Zihin yetersizliğine sahip bireylerin bazılarında engelliliğin oluşum nedenleri bilinmemekle birlikte, genel olarak bilinen nedenler arasında bulaşıcı hastalıklar ve zehirlenmeler, travma ve fiziksel etkiler, metabolizma ve beslenme bozuklukları,genetik nedenler,akraba evlilikleri,menenjit,şiddetli gribal hastalıklar,yetersiz çevre koşulları ilk planda sayılabilir.

Zekaca geri anlamında kullanılan tarihteki ilk terimin idiot (idiocy) olduğu sanılmakta ve Yunancadan gelen bu terimin “meslek/ beceri sahibi olmayan kişi” anlamında kullanıldığı görülmekte. 1928 tarihine yapılan bu adlandırmada, durumu daha hafif olanlar için, Latincede “zayıf” anlamına gelen embesil (imbecility), durumları bundan daha da hafif olan ve normal gelişen bireylere oldukça yakın olanlar için de moron (morons) terimleri kullanılmış. Türkiye'de ise zihin yetersizliğini tanımlamak için ilk olarak "mental retardation" kelimesine karşılık “geri zekalılık” terimi ortaya atılmış. 1980’li yıllara gelindiğinde bu terimin yerini “zekâ geriliği” ve “zihin özrü” gibi terimler almış. Aynı yıllarda “mentally handicapped” teriminin karşılığı olarak “zihin engeli” terimi yaygın olarak kullanılmaya başlamış. 2010’lu yıllara girerken bu terimlere “intellectual disability” teriminin karşılığı olarak “zihin yetersizliği” terimi eklenmiş. Literatürde yapılan bilimsel çalışmalarda ve çeşitli kurumlarda, zihin yetersizliğini tanımlamak için, “zeka özürü”, “zeka geriliği”, “zihin engeli”, “zihinsel engel”, “zihinsel yetersizlik” ve “zihin yetersizliği” gibi farklı terimler kullanılıyor.

Zihinsel engellilik, genel nüfusun yaklaşık %2-3'ünü kapsıyor. Etkilenen kişilerin %75-90'ı hafif düzeyde zihinsel engelli. Vakaların yaklaşık dörtte birinin genetik sebeplerden kaynaklandığı ileri sürülür.

Bildiğiniz gibi 15 Haziran’da ülke genelindeki LGS sınavında 719 aday 500 tam puan aldı.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin yoğun eleştiriler üzerine “Gerizekalıya anlatır gibi anlatıyoruz ama yetinmiyorlar, Lgs'den pis kokular geliyor diyorlar Hem bu konuda herhangi bir ihmali olan varsa onların tespit edilmesi için hem de sınav güvenliği ile ilgili bir sıkıntı varsa bunun tespit edilmesi için müfettişlerimiz anında incelemelerini yaptılar.Görevden alınanlar oldu. Tekrar çok özür diliyorum ama gerizekalıya anlatır gibi tane tane anlatıyoruz” dedi.

Özür dilenecek birisi varsa o da zihinsel özürlü kardeşlerimizdir.

Bir başka bakana dönelim şimdi de..Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’e..

Güler, “askerlik çağına gelmiş PKK’liler ne olacak?” sorusuna, “Askerlik çağına gelen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı örgüt üyeleri herhangi bir eyleme katılmamışsa, askerlik görevini yapmamışsa askere alınır. Bugüne kadar Kürt kardeşlerimiz hiçbir sorun olmadan askerlik yaptı orada sorun yaşanmadı” cevabını verdi.

Terör örgütüne üye olmak terör suçu değil mi? Eylem şart mı? İmralı’daki Öcalan’da bakaya durumuna düşmüştü o da bir gün bile olsa askere alınacak mı?

Haa bu arada Yılmaz Özdil çok iyi bir saptama yaptı. Çoğu kişinin gözünden kaçan eyalet sisteminin önerildiği “Pozitif Entegrasyon”u Öcalan’ın video konuşmasında vurguladığını işaret etti. Bu kavramın, hukuki özerklik, eyalet sistemi ve yerel yasama anlamına geldiğini belirten Özdil, Türkiye’nin eyaletlere bölünmesi fikrinin sadece Öcalan’a ait olmadığını, çok daha önce Kenan Evren tarafından da dile getirildiğini söyledi.

Eyalet sistemi tartışmaları, Türk siyasetini meşgul eden gündem maddeleri arasında yer alıyor.

Bu konuyu gündeme getiren 1980 askeri darbesi sonrası 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren oldu. Sabah gazetesinde 2007 yılında yayımlanan bir haberde Türkiye'nin sekiz eyalete bölünmesini öngören bir harita yer aldı. Bu habere göre, Ekim 1983'te bölge valilikleri kararnamesi hazırlandı ve kararname kısa süre sonra göreve başlayan Özal hükümetine gönderildi.71 Sayılı Bölge Valiliği Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'de Türkiye'nin, her birinde merkez bir ilin bulunduğu sekiz bölgeye bölünmesi ve zamanla valilerin halk tarafından seçileceği "bir eyaletler yönetim biçimine" geçilmesi öngörülüyordu.

Özal, bu konuya ilişkin, "Uydurma, Türkiye'de eyalet sisteminin olması mümkün değil" dese de çok değil, iki yıl sonra Özal'ın ağzından "eyalet sistemi" önerisi çıktı.

Özal'ın Mart 1989'da Konya'nın Ereğli ilçesinde açıkladığı model eyalet sisteminin örneği olarak görüldü.

1991 yılında Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) Genel Başkanı Erdal İnönü, Milliyet gazetesine verdiği mülakatta, o dönem hazırladıkları yerel yönetimler raporunda eyalet sisteminin yer almadığını söyledi. Ancak İnönü bu sisteme kapıyı kapatmadı:

"Yerel demokrasinin güçlenmesi, yerel vergi alınması, yerel masrafların bir kısmını yerel kaynaklarla toplamak... Bunlar düşündüğümüz modelde olan şeyler. Bunlar hep olacak. Eyalet sistemi ayrıca düşünülebilir."

Demirel de İnönü’ye benzer yaklaşımda bulunurken Recep Tayyip Erdoğan, başbakan olduğu daha 2003 yılında “Dünyada gelişmiş güçlü ülkelere bakarsanız, bunların hiçbirinde eyalet korkusu diye, eyalet endişesi diye bir şey yoktur. Tam aksine eyalet yapılanmaları o güçlü ülkelerde çok daha süratle kalkınmayı getirir ve demokraside özellikle siyasi rekabeti getirir. Bu, güçlenme alametidir.Osmanlı'ya baktığımız zaman, o güçlü Osmanlı'da mesela çok daha enteresan Lazistan eyaleti var, Kürdistan Eyaleti var. Niye Osmanlı güçlü ve oralarda hiç çekinmeden rahatlıkla bunları vermiş” dedi.

Eyalet sistemi; çoğunlukla seçimle gelen valilerce yönetilen ve yönetim bakımından bazı özerklikleri olan bölgeler. Bu bölgeler kendi iç işlerinde bağımsızlar ana merkeze yani ülkenin genel hukuk sistemine de bağlı oluyorlar. Amerika ve Almanya sık verilen örneklerdir.

Almanya Federal Cumhuriyeti bir federasyondur ve 16 eyaletten oluşur. Bunlarda eyalet hükümeti seviyesinin altında, kendi idarelerine sahip yerel yönetimlere ilçeler ve il düzeyindeki şehirler bölünme vardır.

Amerika Birleşik Devletleri 50 eyaletten ibaret olup birbirleriyle politik bir birlik oluştururlar. Her bir eyalet, bir coğrafi bölgede idari yetkiye sahiptir ve egemenliğini federal hükûmetle paylaşır. Egemenliğin her bir eyalet ile federal hükûmet arasında paylaşılmasından dolayı Amerikalılar hem federal cumhuriyetin, hem ikamet ettikleri eyaletin vatandaşıdır.

Bizde eyalet sistemi hayata geçerse bu ülkenin bölünmesine gider mi? Gider diyenler -aralarında ben de varım- çoğunlukta.

Yazıyı Amerikan filmlerinde eyalet polislerinin merkezi hükümet emniyet güçleri federallerden hiç hoşlanmadığını belirten klişe cümle ile noktalayalım..

Lanet olası federaller !

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.