G-20'den Yansımalar

Dünya kamuoyu son günlerde Japonya'da toplanan G-20 Zirvesi nedeniyle, haritanın doğu bölgesine yoğunlaşmıştı.

Özellikle dünyanın en zengin 20 ülkesinin Japonya gibi bir ekonomik merkezde bir araya gelmesi, bütün büyük ve başa güreşen güçlerin dünyanın geleceğini her yönüyle tartışmalarını, medyaya yansıyan boyutlarıyla izleme fırsatı bulduk.

G-20 ülkeleri son yıllarda her yıl üye ülkelerde toplanarak dünyanın geleceğini tartışırken, bölgesel ve kıtasal oluşumların ötesine giderek de bütün dünyayı kucaklayacak küresel açılımlara yöneldiler.

Bunun sonucunda ABD'nin kuzeyindeki Kanada'dan, Büyük Okyanus'un tepesinde yer alan Japonya'ya kadar zengin ülkeler, bir büyük evrensel oluşumun izleyicisi oldular.

G-20 Zirvesi dünyanın en zengin ülkesini bir araya getirirken, dünyanın fakir 200 ülkesinin de geleceğini ekonomik gündeme taşımıştır.

Zengin ülkeler kendi aralarında özel çıkarları doğrultusunda yakınlıklar ve ittifaklar oluştururken, diğer ülkeleri de düşünmek zorunda kalmışlar ve bu doğrultuda sarsıntı geçiren dünya ekonomisini kurtarabilecek çözümler de gündeme gelmiştir.

Dünya G-20 zirvelerinin yanısıra,  G-7 ya da 8 ülkesinin bir araya gelmesi ile eski zenginler kulübünü devam ettirmeyi uygun görmüşler ve zaman zaman da bu daraltılmış zenginler, toplantılarıyla kapitalist sistemi kurtaracak yeni arayışları çıkarmaya çalışmışlardır.

D-7 ülkeleri batının zengin ülkeleri olarak, Hristiyan dünyasının aynı zamanda temsilcileri olmuşlardır.

Rusya'yı Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra kendi aralarına alarak, bu ülkeleri hem hristiyan hem de belirli bir zenginliğe sahip olması nedeniyle, Rusya'yı doğu blokuna karşı kampta yer almasını önleyici bir tutum içine girmişlerdir.

Bir doğu ülkesi olarak Rusya, batı ülkelerine karşı blokta yer alacağına,  G-7'lerin arasında yer alıp G-8'i ortaya çıkararak doğu-batı çatışmasına meydan vermemeye çalışmıştır.

Son zamanlarda ABD ve Rusya arasındaki yakınlaşma ve paslaşma da bu durumu doğrulamaktadır.

Rahmetli Necmettin Erbakan başbakanken Irak ile yakınlaşarak Nijerya, Mısır, İran, Pakistan ve Bangladeş gibi müslüman ülkeleri bir araya getirerek, G-8 ülkelerine karşı D-8 bloku oluşturmuştur.

G-8, gelişmiş zengin ülkeleri ifade ederken ; D-8 İngilizce 'development' - yani gelişmekte olan ülkelerin- baş hafinin yanına 8 ülke getirilerek, zenginler kulübüne karşı;  gelişmekte olan ülkeler kampı oluşturulmak istenmektedir.

Ama Hristiyan ve İslam dünyasının arasında bir kutuplaşmaya gitmeyi önlemek isteyen batı bloku, Rusya'nın G-8'deki oynak hareketlerini önlemek üzere;  G-8 ülkelerini G-20'ye çevirmişler ve böylece Nijerya, İran ve Türkiye gibi İslam dünyasının zenginleri, Hristiyan dünyasının zenginlerini, ekonomik bir dünya savaşını önlemek üzere gündeme getirmişlerdir.

G-20 Zirvesi'nde Türkiye, Başkan Erdoğan'ın aktif katılımlarıyla etkin olmuş ve önümüzdeki dönemde emperyal güçlerin Dolar ile oynayarak ya da ekonomik komplolar ile çatışma ortamı yaratarak dünya barışını ihlal etmelerine karşı Türkiye, yeni ilişkiler oluşturarak değişen koşullarda bir denge arayışını öne çıkarmıştır.

G-20 Zirvesi Türkiye'ye önemli katkılar sağlamış, Türkiye Cumhurbaşkanı aracılığyla dünya medyasında etkin bir yer alarak son yıllarda sarsılan prestijini onarma imkanını bulmuştur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.