ERDOĞAN’NIN GÖLGESİNDE…

 

 

 

Nuray Başaran yazdı: Sayın Cumhurbaşkanı çekin o çürük tuğlaları!

 

Aylar önce Allaaddin Çakıcı’nın önce hastaneye çıkarılıp,  ardından hapisten çıkması ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Çakıcı ziyareti…

 Alaaddin Çakıcı’nın hapisten çıkmasıyla Sedat Peker’in ülkeden gitmesi.

Ardından Bodrum’da Mehmet Ağar’ın Korkut Eken, Alaaddin Çakıcı ve Engin Alan ile  Yalıkavak Marina’da verdiği o dörtlü önemli resim….

Daha düne kadar en üst protokolle , en üst makamlarca kabul gören Sedat Peker’in evine, eşine ve kızlarına yönelik yapılan operasyon.

Bu operasyonun gerekliliği ya da haklı ve haksızlığı konusunda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Sedat Peker arasında başlayan çatışma!

 Ve bugün itibarıyla izlenme rekorları kıran 7 tane Sedat Peker videosu…

Her şeyden önemlisi o videolardan dökülen ve saçılanlar…

Gelişmeler baş döndürüyor.

Geçmiş ve bugünü bilince ve saydığım aktörlerin arasındaki yaşananlara bakınca; hiçbir şeyin normal ve masum olmadığı ortada.

Susurluk’tan tekrar zirveye çıkan Mehmet Ağar!

Bugün Sedat Peker kasetlerindeki yeni iddialar! Faaili meçhullerden uyuşturucu ticaretine binbir türlü iddialar…

Normal şartlarda , normal bir ülke ve devlette sistemin tıkır tıkır işlemesi, iddiaların hemen yargıya taşınıp, suç delilleri ile gereğinin yapılması ya da iddia sahipleri bunları kanıtlayamıyorsa onlar için gereğinin yapılması beklenir.

Böylece hem olay kapanır,  hem de sonuca bağlanır.

Hele de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gibi bir yeni yönetim şeklinde,  (bürokratik engellerin de ortadan kalktığını düşünürseniz,)gerekli işlem ve tedbirlerin alınması sadece saatlerimizi alması gerekir.

Zira ortadaki havada uçuşan iddialar yenilir yutulur gibi değil.

En azından böyle iddiaların çözüme kavuşmadığı bir ortamda insan kendisini güvende hissetmez.

Bırakın en büyük yeni yapılanmanın yapılacağı bölgenin tam merkezindeki ülke olarak ayakta kalma mücadelesini,  kendi içimizdeki bu çekişme, çürümüşlük ve belirsizlik bizi yer bitirir.

Oysa şimdi en çok birlik olma ve güçlü olma zamanımızken.

Ve bunlar halkın 20 yıldır büyük teveccüh göstererek,  her seferinde el üstünde tutup açık ara seçim kazanan ‘güçlü’ bir liderin yönetiminde gerçekleşiyorken..

Bir başka bakış açısıyla, görünen resimde bugün herkes,  kendisine O’nu arkalayıp birbirine ateş açıyorken! Günün sonunda da yine O’nun ‘gölgesi’ ne sığınıyorken…

Bu normal olamaz!

Sedat Peker, O’na ‘Tayyip Abi’ diyerek hala derdini anlatıyor. Ki, devletin en üst makamına Erdoğan ile el ele çıkıp hizmet etmişti. 

Geçmişte Susurluk ile başlayan ve cezaevinde sonuçlanan mazisi sonrası , bugün yine Tayyip Erdoğan ile ‘omuz omuza’ görünen Mehmet Ağar…

Hem 20 yıl önce ANAP-DYP birleşmesini yapmayıp bazı çevrelerce Erdoğan’ın önünü açan kişi olarak değerlendirilen  O Mehmet Ağar,  15 Temmuz sonrası Erdoğan ile sıkı sıkıya birlik içinde. Öyle ki oğul Ağar,  Ak Parti’nin gözde vekillerinden…

Son günlerin bir diğer önemli ismi Süleyman Soylu! O da Erdoğan için parti genel başkanlığını bırakıp Erdoğan’ı tercih etti. Artık o da Erdoğan’ın gölgesinde ve sık sık siyasi hayatının Erdoğan ile sona ereceğini ilan ediyor. Ve bakanlığında çok önemli işlere de imza attığı açık.

Peki ama nasıl oluyor da şimdi ‘Erdoğan’ın gölgesi’ nde  varlığını sürdürenler birbirleriyle çatışıyor ve bu çatışmadan çok pis kokular ortalığa yayılıyor???

Anadolu’da ‘söğüt ağacı’ nın gölgesinde oturmak çok önemlidir.

Söğüt ağacının gölgesi çok ferahtır, serindir. Rahat edersiniz.

Ama Erdoğan söğüt ağacı değildir! Ülkenin Cumhurbaşkanıdır!

Şimdi buradan sesleniyorum; Erdoğan’ın gölgesini söğüt ağacı gölgesi sanmayın EYYY çatışan aktörler!

Zira Anadolu’da o ağacın diğer adı enteresandır.

Bu şartlarda ,  Sayın Cumhurbaşkanından da beklenen; duvardan çekilmesi gereken her çürük ve kirli tuğlanın çekilmesidir!

Çürük tuğladan oluşan duvarların hiç kimseye faydası yoktur! Yıkılması da kayıp değildir.

Hele o tuğlalar kara para ve insan zehiri ve faili meçhul kanlarla yıkanmışsa…

Ve bugün uyuşturucu yaşı ilkokul düzeyine kadar ulaşmışsa!

Terörle mücadele adı altında devleti derinlere indirip halkla devletin arasına mesafe konulmuşsa!

Öldürülen aydınlarımızın hala daha faili meçhulse!

Sayın Cumhurbaşkanı çekin o tuğlaları!

Korkmayın!  Bizim şimdi sağlam ve temiz duvarlara ihtiyacımız var. Bu duvarların inşaasına Türk milletinin gücü yeter de artar!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.