Dr. Onur AKBAŞ

Dr. Onur AKBAŞ

DR. BERNA USLU KAYA SON KİTABINI FTV’YE ANLATTI

Edebiyat, geniş bir yelpazeyi kuşatmaktadır. Bu anlamda her alanında mahir çok isimler vardır. Ancak hem akademik yönü hem kurgu yönü hem de eğitim yönünde kendisini ifade eden çok azdır. Hem de hakkıyla ifade etmek söz konusu olduğunda benim için sevgili Berna Uslu Kaya nadir bulunan bir kişi olması itibari ile günümüz edebiyatı için bir değerdir. Kendisi ile alanında tek kanal olan youtube kanalımız FORWARD TV’de son kitabı konuşma fırsatı bulduk. İlgili röportajın linki yazının sonunda mevcut fakat ben yine de kendisi ve kitabı hakkında bilgi vermek isterim.

Sosyo kültürel hayatın temel çatışma alanlarından biri olan ve kısaca batılılaşmak/modernleşmek olarak adlandırılan problemin ortaya çıkışı başlangıçta safderunca bir batılılaşma sevdası olarak başladı. Bu gözü kara aşk kültürel hafızanın imbiğinden süzülmeden toplumsal hayata ve toplumun aynası edebiyata usul usul damladı. Sonrası mı? Madem layıkı ile Batılılaşıp modernleşemiyorduk, o zaman ötekini koşulsuzca taklit ederek kendimizden, özümüzden kopabilirdik. Maddi ve manevi değerleri tümüyle reddederek, batılı olmayı modern algının vitrinine bağlayan safderunlar kimdi? Türk aydını sosyal hayatta biçim ve içerik değiştiren Batılışlaşma sorunsalını nasıl ele aldı ve safderun alafranga, ahlaksız züppe ve kötücül entelektüel tipoloji edebiyatın aynasından zamana taşarak nasıl akraba oldu? Her şeyden önemlisi de şimdiki zamanın içine sıkışıp kalan modernlik anlayışımızın ipleri Batılılaşma makarasına hangi iplerle sarıldı?

bernauslu1.jpg

Süveyda, Mim ve Zaman Tamircisinin Dükkanı romanları, Kalbine Dokun masal kitabı, çeşitli dergilerde yazdığı makale ve denemeleriyle tanıdığımız Dr. Berna Uslu Kaya, bu defa Safderun Alafrangadan Kötücül Entelektüele adlı incelemesi ile karşımıza çıkıyor. Dr. Berna Uslu Kaya, edebi metinler içinde, etkileşimleri ve görünüşleri temsil edebilecek veya yansıtabilecek en etkili tür olan romanı, geniş bir tarih aralığıyla (1872-2014) inceliyor. Söz konusu çalışmada Türk romanında safderun alafranga, ahlaksız züppe ve kötücül entelektüelin sosyolojik ve ideolojik akrabalığı kültürel, siyasi ve sosyal değişimler ekseninde üç bölümde ele alınıyor.

Safderun Alafrangadan Kötücül Entelektüele adlı inceleme, özellikle safderun algı ile züppelik arasındaki akrabalığı ve her ikisi ile kötücül entelektüellik arasında var olabilecek bir ilişkiye yönelmesi ile Türk romanının tarihsel yapısında Batılılaşma, modernlik, Doğu-Batı problemi gibi daha önce sayısız defa ele alınan sorunsala farklı bir bakış açısı kazandırıyor.

Çalışmada, kötücül entelektüel başlığı altında incelenen romanlarda Batılılaşmanın bir kimlik problemi olarak görülmesiyle birlikte yazar/aydın, kendisi ve öteki arasındaki derin çelişkiyi, farklılığı ve benzerliği algılama biçimi tartışılıyor. Bu süreçte, bir taraftan ideolojilerin, siyasal kavramların düşünce hayatına girmesi, diğer taraftan da cemaat yapısının, cemiyet yapısına doğru evrilmesi değerlendiriliyor. Bu gelişmeleri tanımaya, anlamaya uğraşan yeni entelektüellerin, umutlarını, acılarını, zaferlerini ve kayıplarını daha bireysel düzeyde yaşamaya başlaması; kendi varlık süreçleri ile ilgili de çelişkileri artması genel anlamda şöyle çerçeveleniyor. Bir otoriteye bağlanamama, kabul görememe, diğerleri ve ben algısı, Tanrı ve şüphe dehlizleri, kadınlardan kopma, dost ve arkadaş ilişkilerinde zayıflık entelektüel kimliği yeteri kadar yaşayamama algısı, farklılık duygusu, yalnızlık, kaçış vs. gibi sebeplerle özellikle 1950’lerden sonraki romanda kötücül entelektüel tiplere tutulan aynayla, yaşanılan bu toplumsal ve bireysel problemlerin romanda nasıl kurulduğunu inceleyerek oldukça önemli sonuçlar ortaya koyuyor.

“Modern dünyayı modernize eden insan, henüz ilkel kimliğini inşa edememiştir. Yaşamın ve romanın tüm paradoksu da budur” diyen Dr. Berna Uslu Kaya, çalışmasında edebiyatın sosyal gerçekleri yansıttığı gerçeğinden de yola çıkarak safderun alafranganın içinden doğan ikinciyi, yani ahlaksız züppenin genetik kodlarındaki safderun alafrangayı bize işaret ediyor. Diğer yandan kötü olmayan, sadece ötekini izleyerek, genetik ve sosyolojik kodları ile kötücülleşen, mücadelesi zihni ve ruhu ile içe dönük bir yolculukta geçen kötücül entelektüeli geçmişin, şimdinin ve geleceğin bakış açısında okura sunuyor.

RÖPORTAJIN LİNKİ : https://youtu.be/NkO8dAuiU48

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.