Geç Hitit dönemine ait Tabal Krallığı Antik Kenti, 2 bin 172 metre yükseklikte, Niğde'nin Çiftlik ilçesindeki Göllüdağ'ın zirvesinde yer alıyor. Tarihi M.Ö. 8'inci yüzyıla uzanıyor.

Tabal Krallığı'nın kalıntılarının bulunduğu antik kentte 1934 yılında yapılan arkeolojik kazılarda elde edilen en önemli eser, Niğde Müzesi'nde sergilenen çift başlı aslan heykeli.

Sönmüş bir volkanik dağ olan Göllüdağ üzerindeki bölge turizme kazandırılacak.

ASLAN HEYKELLERİYLE MEŞHUR

Antik kent 88 yıl önce köylüler tarafından tesadüfen bulundu. 3 farklı zamanda arkeolojik kazı yapılan bölgede döneme ait aslan heykelleri gün yüzüne çıkarıldı.

Arkeolog Mustafa Eryaman antik kent hakkında şu bilgileri verdi:

"Özellikle tapınak girişindeki kapılarda, dış kapı ve iç kapıda 2 tane sfenks kabartması çift başlı aslan ve 2 adet de kapı aslanı var. Yine aslan başları ve aslanlı kaideler de söz konusu. Toplamda 16 adet aslan heykeli var. Bu yönüyle kente aslanlı kent de diyebiliriz"

TURİZME KAZANDIRILACAK

Aslan heykelleriyle ön plana çıkan tarihi kentin 5 metre yüksekliğinde, 3 metre genişliğinde sur duvarları var.

Bölgede arkeolojik kazıların tamamlanmasının ardından antik kentin turizme açılması için çalışma başlatıldı.

Kömürcü köyü yakınlarındaki bölgeyi gezen Niğde Valisi Yılmaz Şimşek, "2 bin 172 metre yükseklikteki Göllüdağ, sönmüş volkanik dağdır. Burada milattan önce yaklaşık 8'inci yüzyılda Geç Hitit dönemine ait uygarlık yaşamış. Onun eserlerini burada görebiliyoruz. Ancak milattan önce 8 bin yıllarında burada obsidyen maden atölyelerinin kurulduğunu ve bu madenden kesici aletlerin üretildiğini ve bunların Kıbrıs ve Suriye gibi uzak yerlere gönderilerek ticaretinin yapıldığı tespit edildi. Buradaki kazılar 1934 yılında başladı. Çıkarılan en önemli eser ise 'Çift Aslan' heykelidir. Niğde Müzesi'nde sergilenmektedir" dedi.

"TARİHE IŞIK TUTACAK"

Vali Şimşek, bölgede tarihe ışık tutabilecek çok önem arz eden bir uygarlığın yaşadığına dikkat çekerken, şunları kaydetti:

"Maalesef yeterince tanıtılamamış. Amacımız burayı tanıtmak ve turizme kazandırmak. Özellikle yol problemi var. Bir an önce yollarını yaptırmak istiyoruz. Buraya daha çok turist çekmek istiyoruz. Yapacağımız çalışmalarla böyle güzel bir yeri turizme kazandırmış olacağız. Yapılan araştırmalara göre eski insanların Afrika'dan Avrupa'ya geçerken bu güzergahı kullandıkları ve burada obsidyen madeninden kesici aletler yaptığı ve bu tür atölyelerin mevcut olduğu tespit edildi. Bu da gösteriyor ki bölgedeki yaşam ve uygarlık Göbeklitepe kadar eski. Tarihe ışık tutması açısından çok büyük önem arz ediyor"