Çürük Su

Sevgili okuyucularım hepinize iyi bir hafta sonu dilerim.
Yazımın başlığı ÇÜRÜK SU belki anlam verememişinizdir anlatayım.
Osmanlı devleti döneminde adı ÇÜRÜK SU olan, şimdiki adı KOBULETİ diye geçen GÜRCİSTANIN ACARA bölgesinde sahil ilçesi.
Bugünlerde özellikle basında TÜRK istihbaratının duayen ismi sayın MEHMET EYMÜR beyin verdiği röportajlardan etkilenen bir kısım gazeteci çeşitli muhataplarına bu konularda sorular soruyorlar, fakat bu soruları cevaplaması gereken önemli şahsiyetler bu konulardan hoşlanmayarak ya bulundukları yerleri terk ediyorlar yada soruları akıl ve zeka ile geçiştiriyorlar.
Geçtiğimiz hafta başında yazdığım TÜRKKAN yazısında adı geçen LÜTFÜ TÜRKKAN beyefendinin abisi sayın MÜCAHİT TÜRKKAN arayarak yazım içindeki bazı konulardan dolayı sorular sordu bende sizleri nasıl bilgilendiriyorsam sayın MÜCAHİT beyi bilgilendirdim.
Sayın MEHMET EYMÜR beyefendinin anlattığı bir konuda 1983 yılında MİT KAÇAKÇILIK ve İSTİHBARAT daire başkanlığı görevindeyken bazı devlet görevlilerinin ismini vererek İSTANBUL bölgesinde gelişen gayri meşru dünya ve bunlarla ilgili kamu görevlileri hakkındaki bilgiler.
Kendisinin açıklamalarından ANKARA olarak bu kişileri çok uyardıklarını söylüyor ve gerekeni görevleri icabı yaptıklarını anlatıyor ve doğruları söylüyor.
O dönemde MİT müsteşarı korgeneral BURHANETTİN BİGALI paşanın olduğunu üstünü çizerek belirtiyor.
Okuyucularıma şunu izah etmek gerekli ülkemizde resmi güvenlik güçlerinin haricinde TÜRK TARİHİNDEN bugüne gelen gayrı resmi görünmeyen yerel büyük bir network vardır.
Aslında tüm oyun bu network içinde oynanır tüm hadiseler bu network içinde döner güvenlik mensuplarının emeklilerinin bu networku yönetmekte büyük çalışmaları ve emekleri vardır.
Tam o günlerde İstanbul YEŞİLKÖY bölgesinde büyük bir kaza yaptım 1984 ocak ayı.
O yılların iç işleri baş müfettişi (M.M)sonraki yılların kahraman valilerinden biri ve tüm ekibi ile AĞAR yaralı hayati tehlike geçirmek üzere kaza yaptık, birde rahmetli yeraltı dünyasından bir bey.
Olay yerine İstanbul polisi öyle bir geldi kuş uçmuyor ortamda basın ve medya olay yerine alınmıyor, işte o anda 280S açık mavi renkli Mercedes araçla merhum İstanbul emniyet müdürü ŞÜKRÜ BALCI bey geldi, olay yerini incelerken benle konuştu ve şöyle bir şey dedi hiç unutmam, ASLAN sana bir şey olmamış cana gelmemiş mala gelmiş önemli değil dedi, araçla olay yerinden ayrıldı.
Sonra bu mevzu uzadı bayağı arkamdan istihbarat çalışması yapıldı her özel faaliyetim didik didik edildi istihbarat şube adım adım çalıştı geceli gündüzlü tabi benim faaliyetlerim hep güzellik gazino, taverna, disko çalışan polis arkadaşlar bayram etti, rapor sonlandığında konuda ilelebet kapandı.
Tabi bu kaza ve öncesi ve sonrası olan gelişmelerden çok şey öğrendim çünkü sahada o yıllarda basmadığım yer yok.
Sayın o günün BAŞ MÜFETTİŞİ çok önemli bir dosya hazırlayıp köşke sunuyor bu kazadan aldığı yaralarla, onunda omzu okşanarak başarılı çalışmasından dolayı memleketinde görev yapsın uzun bir zaman dinlensin diye tayinini hızlı oraya çıkartıyorlar.
Sayın MEHMET EYMÜR beyin anlattıklarının kamuoyunda hepsi doğrudur 1987 yılındaki 1.MİT raporu bu taslaklardan çıkmıştır.
O günlerde gece tüm eğlence mekanları kapandığında yeşil köyde ATÇILAR kulübüne giderdim, ben kumar oynamam teşkilattan bazı büyüklerimizin yakınları oynar bende yemeğimi rakımı içerdim.
Ham bilgi bize yeşil köyden gece ,sabah kapalı çarşıdan, öğleden sonra Taksimden, akşamda Şişliden gelirdi.
Sayın MEHMET EYMÜR beyefendiye sağlık sıhhat dilerim,
daha iyi olur o bu memlekete bilgisi birikimi ile daha çok lazım.
O yıllarda bende sarı siyah CHEVROLET NOVA araç var altı silindirli, KENAN paşada sarı üst deri beyaz sekiz silindirli CHVROLET BUİCK var.
Sonra ben kazadan sonra arabanın rengini değiştirdim bordo ,beyaz tavan yaptım.
Bilin bakalım KENAN paşanın aracı kimin sonraki yıllarda makam aracı oldu, rengi bordo beyaz oldu ?
On puanlık soru..!
Sayın SADETTİN TANTAN beyin röportajını izledim geçtiğimiz günlerde, kendisi Gürcü kökenli bir vatandaşımızdır.
Hemşerisi rahmetli ÖNDER bey bir büyüğüm olarak bana çok şey öğretti, çok arkadaşları ile günlerimiz geçti.
Herkes bana derdi uzak dur çok TEHLİKELİ insandır, bende gülerdim aksine üstüne giderdim, yıllar sonra bir kitabında ÖNDER bey çok tehlikeli bir insandı diye yazdığında çok gülmüştüm.
Sayın TANTAN ile hemşeridirler, Sakarya ilimizden.
Ben Sakarya şehrine 1970’lerde bir kere gittim, yağmurlu bir havada sel basmıştı bir daha gitmedim.
Biz gitmeyince 1970 li yıllarda onlar bizim semte geldiler.
Bu yazımla şunu söyleyeyim GÜRCÜ vatandaşlarımıza ben Üsküdar ilçemizde ÇÜRÜK SULU AHMET paşa konağında doğdum, Üsküdar doğumluyum.
Karakolda dayak yiyerek mahkemelerde şaşmadım UYAP’a girer okursunuz.
Şimdiye kadar ülkemdeki tüm baskılara haksızlıklara karşı kendimi korudum devlet terbiyesini elden bırakmadım.
Ama her şeyin bir hududu vardı, o ipte koptu.
Konuşurken ALP TUFAN bey diye konuşunda şu nüfus casusluğu ve diğer casusluklar meydana çıksın.
1981 yılında maslak güzergahında şehit edilen koruma polisi ile İstanbul emniyet müdür muavini 1. şubeden sorumlu babamın yakın arkadaşıydı, şehit MAHMUT DİKLER.
İyi hafta sonu dilerim dostlarım.
SAYGILARIMLA,
ALP TUFAN.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum