ÇUKURAMBAR BORSASI: BEŞTEPE’DE BEŞ SAADET!

NURAY BAŞARAN

Bir önceki yazımı, ‘Eryaman’da kurulan Çukurambar Borsası hukuk şubesi ofisinden, İstanbul Ulus’ta Çukurambar’dan beslenenlerin nasıl daire satın aldıklarının hikayelerini yazacağım .’ diye bitirmiştim.

Aslında bu hukuk ofisleri , sadece Eryaman’dan ibaret değil. Ankara’nın bir çok yerlerinde var. Çankaya’da Dikmen Vadisi’ndeki evlerini Külliye’ye baş danışman olduktan sonra çalışma ofisi yapıp,  işlerini burada takip edenlerden, arkadaş ve eşlerinin hukuk ofisleri marifetiyle,  başta FETÖ davaları olmak üzere yargıda tüm işleri takip eden danışmanlar varken,… Neden Eryaman’ı yazdım.? 

Sanırım -devlet kayıtlarında da olan bilgiler çerçevesinde söylemek gerekirse-, buradaki ofis hem gözden ırak,  hem de daha büyük ölçekli ve hem de daha büyük konumda olanların bir araya gelerek oluşturdukları bir ofis olduğundan.  Dolayısıyla bu ofisin müşterileri de ilginç.

Elbette Borsa büyüdükçe,  kazanımlar da artıyor. Bu kazanımları bazıları da gayrimenkule yatırıyor. Eskiden Ankara’ya yatırım yapanlar , artık son zamanda Ankara yerine yatırım olarak İstanbul’u tercih ediyorlar. Gözden ırak olsun diye ama ...artık normalin üstünde hayat sürdükleri için İstanbul’un Ulus semtindeki herhangi bir apartman ya da sitenin güvenlik görevlisi bile- bu evlerin yeni sahiplerini –yani koruma ve makam araçlarıyla gelen baş danışmanların yeni aldıkları evlerden haberdar  oluveriyor.  

Bunun için öyle derin bir istihbarata da gerek yok yani….Onlar da kendilerini zaten biliyor. Küçükçekmece Sahiline -araç giremez bölgeye - manda kasa Mercedes’i ile gelen vekil mi arasınız, sahili kapatanları mı? ...

En önemlisi de bunların artık İstanbul’daki  kafe’lerin ana sohbet KONUSU olması. Ve özellikle bunların Ak Partililer tarafından konuşuluyor olmasının da büyük önemi var. Yani artık kendi içlerinde konuşulan ve eleştirilen bu konular,  bazı vicdanlarda rahatsızlık yaratır hale gelmiş durumda. Bazı Ak Partililer ise,  partisini sevdiğini söyleyip bir yandan da , bunun partiyi çürüttüğünü ve acil çözüme kavuşması gerektiğini söylüyor.

Tam da bunların yoğun konuşulduğu bir dönemde ‘metal yorgunluğu’nu tek başına aşmaya çalışan uzun ve yalnız adamdan herkes ‘racon’ kesmesini beklerken,  Külliye’ ye son atanan baş danışmanlar bir başka tartışmayı ve sorunu gündeme taşıdı.

Elbette bu tartışma Merve Kavakçı’nın iki kızının da ‘baş danışman’ olarak atanması ile doruğa çıktı. Anne büyükelçi, kız kardeş milletvekili, kızlar baş danışman…!

Bir biriyle dünür olan bakanlar, onların çocuklarının aldığı yeni görevler, eski bakanların bazı resmi ve özel şirketlere yönetim kurulu üyesi olarak atanmaları,  çocuklarının bakan, baş danışman olmaları, aynı ailenin neredeyse tamamının ülkenin kiritik kurumlarının başına atanması...eşlerin ayrı akrabaların enişte ve yeğenlerin aldıkları görevler ayrı….Bunların hepsini artık herkes biliyor. Başta Ak Partililer olmak üzere de herkes çok rahatsız!

Ve uygulamalara bakınca ;  sonuçları itibarıyla devlette  adeta bir ‘akrabalar soy ağacı’ yönetiminin ortaya çıktığı ve devletin bu ‘akrabalar soyağacı’ ile yönetilme şeklinin ne kadar kabul edilebilir olduğunu herkesin düşünmesi gereken günün geldiğini söylemek yanlış olmaz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başlangıçta belki, ‘ahde vefa’ yanıyla farkında olmadan  oluşmuş  bu büyük yapının,  şimdi ne kadar ‘ağır’ hale geldiği artık gözler önündedir.  

 ‘Devlet’in bu  yapıyla ne kadar yönetilebileceğinin ve bu yapıyı taşıyacağını şimdi sorgulama zamanıdır.  

Ey uzun ve yalnız adam; biliyoruz ki ahde vefan çok yüksek. Ama daha ne kadar bazıları bu yanını istismar edecekler? Burada bir racon kesmeye ihtiyaç yok mu?

Biz de bu yapı ve akraba ilişkilerini yazabiliriz ama zaten devlette hepsi kayıt altında. Bugün yapılması gereken;  bu yapının ve şemanın çıkartılıp,  ortaya konup, Türkiye’nin sadece bu kadar aileden oluşmadığını görme zamanıdır. 

Zira dün Cumhuriyet elitistlerine itiraz eden,  öteki Türkiye’nin iktidara taşıdığı Ak Parti,  yeni ve büyük bir öteki Türkiye yaratmaktadır.  Hem de içi boş!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum