‘Yıldırım’ seçimin yollarına ‘GÜL’ dökmek…

Ankara’da sıcak saatler yaşanıyor. Adına ister ‘baskın’, ister ‘yıldırım seçim’ deyin ya da başka bir şey ama bu seçim giderek çok tartışılan referandumun ‘sağlaması’na dönüşecek gibi duruyor. En azından gelişmeler bunu dedirtiyor.

Bu nedenle de 24 Haziran seçimi, adeta bir satranç oyununa dönüşmüş durumda. Taraflar her detayı ayrıntılı düşünüp, hesap edip tartışarak uygulamaya koyuyor.

Bence yeni seçimde Türkiye sadece Cumhurbaşkanını seçmeyecek.1924 Anayasası mı yoksa 2024 Anayasası mı? Buna da karar verecek!

Tayyip Erdoğan, ‘ hedef 2023’ diyor ama ben de, ‘ 2023’te daha elimizde tam anlamıyla bir sivil anayasamız bile mevcut değil ‘ diyorum.

Toplum kutuplaşmış, bir yanda Cumhuriyet Rejim Sistemi- üniter yapı , diğer tarafta Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi (?) Üniter yapı?

Ben size soruyorum Cumhuriyetin 100. yılını geride bırakırken, küresel projelere devam mı edeceğiz? Bu çerçevede federatif yapıyı ve büyümeyi (büyüyerek bölünmeyi mi) seçeceğiz? Ki bazıları buna ‘Yeni Türkiye’ elbisesi giydirip ‘Yeni Türkiye’ ve ‘Bölgesel güç ‘olma adını veriyorlar. Yoksa üniter yapımız ve ‘ulus devlet’i korumak için oluşturulmaya çalışılan, bazılarına göre ‘eski Türkiye’ ve ‘eski Cumhurbaşkanı’ ile yapılacak yeniden parlementer sisteme devam mı diyeceğiz?

Nitekim dün ‘küçük pürüz’ olarak söylediğim Meral Akşener ikna edilebilirse Abdullah Gül Parlementer Sisteme Geçiş Dönemi Cumhurbaşkanı olarak (Partiler üstü görev alarak), devlet ve ülke bekası için aday olacak!

Kulislere bakınca, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin seçim ittifakı kesinleşmiş durumda diyebiliriz. Yapılan hesaplara göre; Saadet Partisi’nin Ak Parti’de yüzde 6 oyu var. Barajı geçemeyeceği düşünülen Saadet Partili seçmen bir süredir oyunu Ak Parti’ye emanet ediyor. Batıdaki muhafazakar kürtlerin oyları da yine Abdullah Gül’ün aday olması halinde Ak Parti’den karşı koalisyona geri geliyor. Bu da en az yüzde 8’lik bir oy oranı. Bu arada HDP’nin oy oranı ise yüzde 14. Kürtlerin Ak Parti’deki oyları ise yüzde 1-2’lere inmiş durumda. Sebebi ise özellikle muhafazakar Kürtler, Nakşibendi Barzani’ye (PKK’ya karşı verdiği mücadeleye rağmen) yanlış yapılmasını en önemli gerekçe olarak gösteriyor. Bu arada HDP-HÜDAPAR-HAKPAR-KDP dirsek temasında ve Abdullah Gül ismi onlar için de sempatik.

Öte yandan halen Türkiye’de 1 milyon FETÖ mağduru olduğu, özellikle Manisa, Balıkesir, İstanbul, Ankara, Bursa gibi belediye başkanlarının görevden alınmasının demokrasiye ne kadar uygun olduğu tartışılıp, diktatörlüğe varan yönetim şeklinin ülkenin bekaa sorunu haline geldiği, son olarak ordudaki 3 bin FETÖ’cünün Milli Savunma Bakanı tarafından KHK ile alınacağının (daha yapılmadan) ilan edilmesi, hala davalar ile ilgili yaşanan sorunlar da cabası olarak değerlendiriliyor.

Görünen o ki ‘yıldırım’ gibi gelen seçimin yollarına ‘gül’ dökülmeye çalışılıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.