Yüzde 17’lik ücret zammı teklifine ve esnaf kurye modeli dayatmasına karşı iş bırakan Yemeksepeti kuryelerinin eylemi 10’uncu gününde. İşçiler, 5 bin 500 lira net ücret ve iş güvencesi taleplerinin karşılanmasını istiyor. Kuryeler, bugün İstanbul’un çeşitli bölgelerinden konvoy halinde gelerek eylemlerini şirketin Levent’teki genel müdürlük binası önünde sürdürdü.

“Zafer direnen emekçinin olacak”, “Yaşasın sınıf dayanışması”, “Direne direne kazanacağız” ve “İşçiler burada, yönetim nerede” sloganları atan işçiler, açıklama öncesi davul zurna eşliğinde halay çekti. Eyleme CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, İstanbul milletvekilleri Ali Şeker, Turan Aydoğan ve Yüksel Mansur Kılınç da destek verdi.

“SENDİKASIZLAŞMAYA KARŞI EMEKÇİNİN YANINDAYIZ”

Yemeksepeti kuryelerinin eylemine destek vermeye devam edeceklerini bildiren Veli Ağbaba, şunları söyledi:

“Değerli arkadaşlar, yıllardan beri parti olarak taşeronlaşmaya karşı mücadele ettik. Buradan bir kez daha söyleyelim ki güvencesizliğe, taşeronlaşmaya, sendikasızlaşmaya karşı emekçilerin yanındayız. Bundan sonra da onların yanında yer almaya devam edeceğiz. Biliyorsunuz, taşeronla mücadeleyle geçti yıllarımız. Geçtiğimiz yıllarda kamudaki taşeronlar kadroya alındı. Hâlâ alınamayan insanlar var. Yeni bir şekilde taşeronlaşmanın önü açılmaya çalışılıyor. Buna karşı her zaman sizin yanınızda olacağımı belirtmek istiyorum. Türkiye’de önemli bir iş kolu, yaklaşık 900 bin kişi, motokurye olarak Türkiye’nin dört bir yanında çalışıyor. Herkes bilsin ki bu insanlar mal değil can taşıyor. Bu insanlar iki tekerin üstünde, kendi hayatlarını riske atarak insanların karnını doyurmasını, pandemi döneminde sokağa çıkamayan insanların yaşamasını sağlıyorlar.

"BU İNSANLARIN TALEBİ ATLA DEVE DEĞİL"

Bu insanların talebi atla deve değil. Bu insanların istemiş olduğu maaş 5 bin 500 TL. Türkiye’nin bütün kesimleri son dönemdeki hem enflasyonla hem fiyat artışlarıyla adeta yoksulluğu, açlığı yaşarken istemiş oldukları 5 bin 500 TL çok değil, canları pahasına iş yapan bu insanlara az bile. Buradan, bu ülkeyi yönetenlere çağrımızdır. Bu sektörde, Türkiye’nin dört bir yanında çalışan insanların iş kolu tanımı yapılmalı, sendikalaşmanın önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Türkiye’de şu anda en hızlı büyüyen iş kollarından biridir. Maalesef ülkeyi yönetenler, bu insanları ölüme mahkûm etmeye çalışmaktadırlar. Şunu bilin ki karıncanın bile sahibi var. Sizin yanınızdayız sonuna kadar.

“2021'DE 203 MOTOKURYE KARDEŞMİZ İŞ CİNAYETİNE KURBAN GİTTİ”

Yemeksepeti’ne çağrı yapıyoruz. Lütfen bu insanlarla artık konuşun. Sadece 2021 yılında 203 motokurye kardeşimiz iş cinayetine kurban gitmiş durumda. Yemeksepeti’ni yöneten insanlara da buradan çağrı yapıyoruz. Bu insanlarla otur masaya, konuş. Bu insanlar sayesinde sen de ekmek yiyorsun, Türkiye’de ekmek yiyor. Bu insanların ekmeğiyle, hayatıyla, geleceğiyle oynama. Bu insanlar can taşıyor, mal değil. Haklarının verilmesi için sizlerle beraber olduğumuzu söylemek istiyorum. Yolunuz açık olsun. Sonuna kadar arkanızdayız.”

“PARA DÜZENİNE KARŞI HAK MÜCADELESİ”

Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu da eyleme destek verenlere teşekkür etti. Küçükosmanoğlu, “Bugün burada ekmek kavgamızın, hak mücadelemizin 10’uncu günü. Bu mücadele sefalet ücretine karşı bir hak mücadelesidir, direnişidir. Yemeksepeti işvereninin sefalet ücretine mahkûm etmeye çalışan davranışına karşı İstanbul’da başlayan bu hak mücadelesi Eskişehir’de, Ankara’da, İzmir’de, Bolu’da, Kütahya’da, Adana’da, Mersin’de, Türkiye’nin dört bir yanında yankı buldu. Binlerce Yemeksepeti işçisi arkadaşımızın yüreği buradaki mücadele ile birlikte. Bu mücadele, birçok işletmede olduğu gibi son dönemdeki işçi sınıfının para düzenine karşı, para babalarına karşı hak mücadelesidir" dedi.

"RESMİ EVRAKTA SAHTECİLİK YAPILARAK ÜYELERİMİZİN ÜYELİĞİ DÜŞÜRÜLMÜŞTÜR"

Yemeksepeti işvereninin geçmiş yıllarda hep asgari ücretin bir miktar üzerinde bir ücret politikası uyguladığını, ancak bu yıl ücretleri sadece asgari ücret düzeyine getirdiğini belirten Küçükosmanoğlu, şöyle devam etti:

"İşveren, geçtiğimiz yıl sendikanın buradaki örgütlenme mücadelesi sırasında resmi evrakta sahtecilik yaparak, Nakliyat-İş Sendikası üyesi taşımacılık kolunda çalışan binlerce işçinin iş kolunu yasal prosedürün dışına çıkarak değiştirmiştir. Bu sırada da sendikamızın 2 bin civarındaki üyesini düşürmüştür. İşçiler sendikalaşmaya yönelmesin diye asgari ücretin biraz daha üzerinde bir ücret belirlemesi yapmıştı geçen yıl. Bu sene işveren, asgari ücretle eşitleyerek bir zam yapmadı. ‘Ben ücretlere yüzde 32,7 oranında zam yaptım’ diyor. Asgari ücretteki artışı da kendisi yapmış gibi gösteriyor. Pandemi koşullarında en çok büyüyen, online market alışverişi yapan işletmeler oldu. Yemeksepeti’nin şu anki değerinin yaklaşık 6,5-7 milyar dolar olduğu söyleniyor. Yemeksepeti’ni bu büyüklüğe getirenler, binlerce çalışan. Pandemi koşullarında herkes evde otururken hayatın devam etmesini sağlayan işçilerden, emekçilerden bir tanesi de online yemek siparişi ve yemek alışverişi yapan motokuryelerden oluşuyor.”

Söz alan bir Yemeksepeti kuryesi de firmanın yetkililerine, "Çok fazla bir şey istemiyoruz, sadece 5 bin 500 lira istiyoruz. Başka hiçbir şey istemiyoruz. Bizi mobbinglerle, hiçbir şeylerle yıkamazsınız. Tüm Türkiye arkamızda. Bunu görün artık” diye seslendi.

HALUK LEVENT BAKLAVA İKRAM ETTİ

AHBAP Derneği’nin kurucusu ve sanatçı Haluk Levent de direnişteki Yemeksepeti kuryelerini ziyaret etti. Katıldığı her greve bir tepsi baklava getirdiğini söyleyen Haluk Levent, kuryelere de baklava ikram etti. Levent, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Her greve gitmeye çalışıyorum. İşçinin, emekçinin yanında olmaya çalışıyorum. Geleneksel, benim grevlere giderken götürdüğüm baklavalar var. Bir tepsi baklava alır giderim. Yine bir işçi grevi, daha doğrusu işçi eylemi. Bu işçi eyleminde de işçilerle birlikte olmaya, onlara tatlı ikram etmeye geldim. Bu her zaman bir gelenek haline geldi. Tabii ki yanlarında olacağım. Umarım en kısa sürede işverenle ilgili problemler halledilir. Yemeksepeti gibi güçlü, büyük bir kuruluş, çok büyüyen bir kuruluşun da zannediyorum ki işçi talepleriyle beraber ortak noktaya geleceklerine inanıyorum. Her zaman biz işçinin yanındayız. Uzel işçisine de selam olsun."