Doğan Satmış

Doğan Satmış

Üniversite Adaylarını Neler Bekliyor: 30 sınav, Binlerce Soru ve Eyüp Sultan

Geçenlerde lise son sınıflarda okuyan öğrencilerle ilgili bir bilgilendirme toplantısına katıldım. Malum Türkiye, dünyada üniversiteye sınavla girilen birkaç ülkeden biri. Ve bu sınav da dünyanın en zorlularından. 

Bizden daha belalısı Çin’de var. Bizde sınava seneye üç milyona yakın genç  girecek. Çin’deki GAOKA adı verilen sınava 20 milyon kişi katılıyordu. Oranlarsak aslında bizdeki daha fazla. 

Türkiye’deki üniversite giriş sınavının adı her yıl otomatik değiştiği için Çin’deki GAOKA gibi adıyla söz edemedim. Bugünlerde üniversite giriş sınavının adı YKS yani Yükseköğretim Kurumları Sınavı. 

Bilgilendirme sınavında öğretmenlerin verdiği bilgilere dayanarak size önümüzdeki yıl yapılacak YKS ile ilgili bazı bilgiler aktarayım:

Önümüzdeki yıl YKS’ye 2.8 ile 3 milyon arasında öğrencinin katılımı bekleniyor. 

Sınavın tarihi henüz belli değil. Geçen yıl araya seçim girince sınavın tarihi değişmişti. Bu yıl seçim olmazsa, haziran ortasında yapılması öngörülüyor.

Önümüzdeki hazirana kadar sınava girecek gençler için 30 kadar deneme sınavı, evet yanlış duymadınız 30 kadar deneme sınavı var. Bunların bir bölümü ÖZDEBİR, yani Özel dersaneler Birliği yapacak. Ayrıca okullar da kendileri sınav hazırlamışlar.  Bir de TODER sınavları var. 

Bu deneme sınavları gerçek sınavın yerini tutsun diye geç gelen adayları almayacaklarmış. Bir iki dakika geç kalan sınava giremeyecek ve bunu gerçek sınavda yapmamak için akıllanacak.

YKS dışında askeri okullara girmek için bir de Milli Savunma Üniversitesi sınavı varmış. Başında Prof. Erhan Afyoncu’nun bulunduğu Milli Savunma Üniversitesi subay yetiştiriyor. Bu sınava ayrı bir başvuru yapılıyor. Yakınınız varsa ve düşünüyorsanız, başvuruyu kaçırmayın. 

YKS üç ayrı bölümde yapılacak: 

TMY: Temel yeterlilik Testi: 120 soru

AYT: Alan Yeterlilik Testi: 160 soru

DİL Sınavı: 80 soru

Bundan sonrası çok teknik. Yok o soruları yaparsan, buna girersin, bu soruları yaparsan ona girersin diye. Kafanız karışmasın. 

Kesin olan şu: İşletme, hukuk, iktisat isteyenler Sözel Puanla, tıp, mimarlık, mühendislik isteyenler Sayısal Puan’la değerlendirilecek. 

Bir de YKS’nın barajları var. 200 puan üzeri alanlar isterse puanlarını bir yıl sonraya saklayabilecekler. 180 puan üzeri alanları lisans yani 4 yıllık, 150 puan üzeri alanlar ön lisans yani 2 yıllık okula kaydolabilecek.

Peki 3 milyon içinde bir aday ilk kaça girerse, nerelere kaydolabilir. 

Bunun cevabı da şöyle:


Sayısalda 50 bine girerse tıp, eşit ağırlıkta ilk 190 bine girerse hukuk, sayısalda ilk 300 bine girerse mühendislik, ilk 250 bine girerse mimarlık şansı var. Öğretmenlik için de ilk 300 bin şart.


Daha ilgincini eğitimci dostumuz Abbas Güçlü yazdı. Bu yıl özellikle vakıf üniversitelerine, 150 puan daha aşağıdan öğrenci kaydetmişler. Örneğin normald bir hukuk fakültesi 430 puanla öğrenci alıyorken kontenjanı boş kalınca, bunu 280’e kadar düşürmüş. Nasıl olur demeyin, basit. Puanı yüksek olup parası olmayanlar aradan çekilince, parası olanların şansı artmış. Kısaca özel üniversite ücretini ödeyebiliyorsanız kızınız veya oğlunuz 150 puan daha az alabilir ve paşa paşa kaydını yapabilir.

Peki bu okulları okuyanlar iş bulabiliyor mu? 

Tabii ki hayır...

Zaten Cumhurbaşkanı da “Her üniversite okuyan iş bulacak diye bir şey yok” dedi. Şu anda 5 milyona yakın kayıtsız işsiz var. Bunların önemli oranı genç.

Öğrenciler sınava nasıl hazırlanıyor diye merak ediyorsanız, onu da anlatalım. 

Parası olan bazı aileler, çocuklarını hem özel okula, hem özel okuldaki dersane derslerine, hem de ayrıca dersanelere gönderiyorlar. Bunun dışında özel ders aldıran da varmış.

Kendisi öğretmen olan bir velinin, çocuğunu hem özel okula, hem dersaneye gönderdiğini öğrenince çok şaşırdım. Çünkü özel okul saat 16.30’da bitiyor, dersane 6-9 arası ve liseli genç sabah 7’de çıkıp, akşam 10’da eve geliyor. Çok tuhaf bir durum. Ve bu tuhaf durum aylarca sürecek.

Bir ilginç not daha aktarayım. Çok iddialı bazı adaylar, her dersi tam yaparken din dersi boş kalmasın diye, din dersinden bile özel ders alıyormuş. Ders önemsiz diye söylemiyorum. Tersine önemini anlatıyorum.

Yazıyı, bilgilendirme toplantısı sonunda bir veliden gelen espriyle bitirelim. 

Öğretmenler tüm bunları anlattıktan sonra biri, şakayla karışık şöyle dedi:

“Sınavı hiç dert etmeyin, ben öğrencileri Eyüp Sultan’a da götüreceğim.”

SON VE ÖNEMLİ BİR NOT:

Öğretmenlerin bence en önemli uyarısı şu oldu. Üniversite adayları ders çalışırken, cep telefonlarını yanlarına almasınlar, başka odada bıraksınlar. Eğer cep telefonları yanlarındaysa, ders çalışma verimleri düşüyor. 
 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar