Türk’ün Ferasetiyle Tuzakları Bozmak: Kürt İttifakı Tartışması!

Türk’ün Ferasetiyle Tuzakları Bozmak: Kürt İttifakı Tartışması!

"Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur", denilir. Ancak Türk milleti, tarih boyunca ferasetiyle dostunu da düşmanını da iyi seçerek nice tuzakları bozmuştur.

"Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur", denilir.

Ancak Türk milleti, tarih boyunca ferasetiyle dostunu da düşmanını da iyi seçerek nice tuzakları bozmuştur.

Bu bağlamda haber şu:

Temel Strateji Araştırma Merkezi Başkanı Abdurrahim Semavi:
"Türkiye; Doğu, Batı, Güney ve Kuzey Kürtleriyle ittifak kuracak!"
Yorum şu:
Bugün, bir kez daha bu ferasetle hareket etme zamanıdır.
Abdurrahim Semavi'nin Rudaw'a verdiği röportajda ortaya attığı "Türkiye'nin doğu, batı, güney ve kuzey Kürtleriyle ittifak kuracağı" iddiası, milletimizi yeni bir sınavla karşı karşıya bırakıyor.
Bu iddia, hem bölgesel liderlik için bir fırsat hem de millî birliğimizi tehdit edebilecek tuzaklar barındırıyor.
Devletçi ve vatansever bir duruşla, bu meseleyi cesaretle, sağduyuyla ve ferasetle ele alarak milletimizi ve hükümetimizi uyarmak boynumuzun borcudur.
Öncelikle...
Abdurrahim Semavi kimdir ve ne öneriyor?!
Semavi, Kürt kökenli bir stratejist ve AK Parti'ye yakınlığıyla bilinen bir isim.
Temel Strateji Araştırma Merkezi'nin başında, bölgesel meseleler üzerine analizler sunuyor.
Rudaw röportajında, Türkiye'nin Suriye, Irak ve İran'daki Kürt gruplarıyla ittifak kurarak Ortadoğu'da yeni bir güç dengesi oluşturacağını iddia ediyor.
Suriye'deki Rojava'nın statüsünün Türkiye ile belirleneceğini, Kürtlerin anayasal olarak "eşit millet" statüsüne kavuşacağını ve Kürtçe'nin eğitimde kademeli olarak uygulanacağını öne sürüyor.
Cevap'ını arayan soru şu:
Beş yıl içinde hayata geçeceği söylenen bu plan, bir stratejik vizyon mu, yoksa bir tuzak mı?!
Nitekim...
Bu planın gerçekliği ve uygulanabilirliği ciddi soru işaretleri barındırıyor.
Hükümetten bu yönde resmi bir doğrulama yok.
Semavi'nin önerisi, AK Parti'nin mevcut politikalarından ziyade kişisel bir vizyon ya da lobi çalışması olabilir.
Beş yıl gibi kısa bir sürede, Ortadoğu'nun karmaşık dinamiklerinde böyle bir ittifak kurmak, hem iç hem de dış engellerle dolu.
Türk milletinin milliyetçi kesimleri, "eşit millet" söylemini "bölünme" olarak algılayabilir?!
Bu da toplumsal birlik ve dirliği tehdit edebilir.
İran, Irak ve Suriye gibi komşular ise bu ittifaka kendi egemenliklerine bir tehdit olarak bakabilir.

Hal böyleyken...

AK Parti hükümeti ve Sayın Erdoğan ne yapmaya çalışıyor?!

Türkiye, Irak Kürdistanı ile ekonomik ilişkilerini güçlendiriyor.

YPG'yi dışlayarak Kürtlerle pragmatik bir işbirliği kurma yolunda adımlar atıyor.

Bu, PKK'nın etkisini kırmak ve sınır güvenliğini sağlamak açısından vizyoner bir hamle olabilir.

Ancak, geçmişteki "Çözüm Süreci"nin çöküşü, bu tür girişimlerin ne kadar sakıncalı olabileceğini gösterdi.

Sosyal medyada, bu planın Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) bir parçası olduğu iddiaları dolaşıyor.

Erdoğan'ın BOP'a karşı geçmişteki sert söylemleri bu ihtimali zayıflatıyor; ancak uyanık olmalıyız.

Demem o ki:

Bu planın Türk milletine faydaları ve zararları iyi tartılmalı.

Faydalar arasında, Türkiye'nin bölgesel liderliğini güçlendirmesi, PKK/YPG'yi zayıflatması ve içerde toplumsal barışı pekiştirmesi var.

Zararlar ise ciddi; "Eşit millet" söylemi, milliyetçi kesimlerde "bölünme" korkusu yaratabilir.

Komşu ülkelerle gerilim artabilir; dış güçler, bu ittifakı kendi çıkarları için manipüle edebilir.

Nüans?!

Türkiye, kendi çıkarlarını merkeze alarak bu süreci yönetmeli, dış aktörlerin oyunlarına alet olmamalı.

Demem şu ki:

Eğer bu bir oyun ise, Türk milleti bu oyunu nasıl bozar?!

İşte vizyoner bir yol haritası:

- Milli Birlik Ruhu:

Etnik ayrışmaya karşı ortak vatanseverlik bilinciyle kenetlenmeliyiz.

Eğitim ve medya, birlik ve dirlik mesajlarını güçlendirmeli.

- Şeffaf Politika:

Hükümet, Kürt meselesi ve bölgesel ittifaklar konusunda şeffaf olmalı, kamuoyunu bilgilendirmelidir.

- Bölgesel İşbirliği:

İran ve Irak gibi komşularla diyalog artırılarak, Kürt meselesi dış güçlerin elinden alınmalı.

- Kendi Oyununu Kurma:

Türkiye, dışarıdan dayatılan planlara karşı kendi stratejik vizyonunu geliştirmeli.

Kürtlerle iş birliğini, üniter yapıyı koruyarak ve PKK'yı dışlayarak şekillendirmeli.

- Toplumsal Diyalog:

İç politikada, tüm kesimlerin katılımıyla kapsayıcı bir diyalog başlatılmalı.

Bu, hem barışı güçlendirir hem de dış müdahalelere karşı direnci artırır.

Hasılı:

Türk milleti, tarih boyunca nice tuzakları cesaretle bozmuş, nice sınavları ferasetle aşmıştır.

Bugün de sağduyuyla hareket ederek, bu süreci vatanımızın lehine çevirebiliriz.

Hükümetimiz, milli iradeyi merkeze alarak şeffaf bir politika izlemeli; dış güçlerin oyunlarına karşı uyanık olmalıdır.

Hülasa:

Abdurrahim Semavi'nin önerdiği "Kürt ittifakı", hem fırsatlar hem de tuzaklar barındırıyor.

Yani?!

Bu planı değerlendirirken önceliğimiz her zaman Türkiye'nin birliği, dirliği ve bağımsızlığı olmalı.

Ezcümle:

Türk milleti, kendi kaderini kendi çizer.

Netice:

Birlik ve dirlik içinde, vatanımızın geleceğini bizler şekillendirelim.

Sevgilerle...


Cüneyt Şaşmaz

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler