Türkiye Üzerinden Görünen ABD-İsrail Politika Çatışması

Türkiye Üzerinden Görünen ABD-İsrail Politika Çatışması

Türkiye merkezli yeni jeopolitik denklemde, Amerika Birleşik Devletleri ile İsrail’in ve üzerine güneş batmayan İmparatorluğun çıkarlarının çatıştığı açıkça görülmektedir.

Türkiye merkezli yeni jeopolitik denklemde, Amerika Birleşik Devletleri ile İsrail’in ve üzerine güneş batmayan İmparatorluğun çıkarlarının çatıştığı açıkça görülmektedir.

ABD, bölgede İsrail’in etkin olduğu siyasi ve askeri düzenin artık sürdürülebilir olmadığını fark etmiştir.

Özellikle Gazze’deki soykırım ve katliamlar Washington’un Tel Aviv’e yönelik teslimiyetlerini sorgulamasına neden olmuştur Amerikalıların.

Bu değişimin temelinde ise Çin’in yükselişi ve Asya-Pasifik’in küresel güç dengelerinde merkez hâline gelmesi yer almaktadır. Hem ticaret yollarının yeniden şekillenmesi hem de Çin’in teknolojik ve ekonomik olarak ABD’nin önüne geçme potansiyeli, Washington’un önceliklerini değiştirmiştir. Amerika, stratejik odağını artık Asya-Pasifik’e kaydırmak zorundadır.

İsrail artık ABD ve dünya için “taşınamaz kambur” ölçüsünde. Bu stratejik değişim, ABD’nin Orta Doğu’da İsrail’i sırtında taşıma kapasitesini ciddi şekilde sorgulamasına neden olmuştur. Amerikan halkı geliri dengesizliğinin sorumlusu olarak İsrail’i görmektedir.

Özellikle İsrail’in bölgede sürekli çatışma savaş üreten politikaları, Gazze’deki katliam ve soykırım odaklı gelişmeler ve Filistin meselesinde sergilediği SOYKIRIM politikaları Amerikan kamuoyunda ve karar alıcı çevrelerde “İsrail yük olmaya başladı” gerçeğini güçlendirmiştir.

Türkiye merkezli yeni denge.

Bu süreçte Türkiye merkezli bir düzenin inşa edilmesi, hem Amerika’nın ve ticaret güçlerinin
Asya’daki yeni stratejinde çok önemli ancak bu İsrail’i rahatsız ediyor (dünyada her güç şunu iyi biliyor:
Türkiyesiz yapamazlar), hem de Orta Doğu’da kalıcı barış düzeni açısından kritül güç Türkiye’dir.

Türkiye’nin diplomatik, askeri ve kültürel kapasitesi, bölgesel merkez ülke olma pozisyonunu giderek güçlendirmektedir ve süper güç olacaktır.

Öte yandan, Rusya’nın bölgede etkisini artırma çabaları, Türkiye’nin jeopolitik gerçekliği karşısında sınırlı bir anlam taşımaktadır. Rusya, ancak Türkiye ile birlikte hareket ettiğinde bölgede anlamlı bir varlık gösterebilir.

Dolayısıyla, Rusya’nın Türkiye’yi zayıflatma hamleleri, uzun vadede kendisini de zayıflatacaktır.

En büyük tehdit,
ABD-İsrail çatışmasının Türkiye’ye yansıması...

ABD ile İsrail ve İngilterenin arasında büyüyen önemli ölçüde ki stratejik ayrışmanın
Türkiye üzerinden hesaplaşma boyutuna taşınmasıdır.

Özellikle Türkiye’nin “terörsüz bir ülke” hedefi ve bölgesel barış politikaları, İsrail tarafından sabote edilmeye çalışılabilir çalışacaktır

Bu bağlamda, İsrail’in daha da agresifleşerek Türkiye içinde ve çevresinde çeşitli provokasyonlara başvurması yüksek ihtimaldir.

Bu sabotaj girişimleri özellikle laik-anti laik, Alevi-Sünni, milliyetçilik-ümmetçilik eksenlerinde fay hatları oluşturarak denenmek istenecektir.

Çünkü Türkiye’nin kendi dinamikleriyle küresel okumaları doğru yaparak problemlerini çözmesini istemedikleri gibi, İsrail ile Suriye üzerinden doğrudan komşu hâline gelmiş bir Türkiye’yi de istememektedirler.

Arz-ı Mev’ud haritası doğrultusunda bir terör devleti kurma hedefleri bulunmaktadır.

O hâlde dış kutuplaşmaları ve gruplaşmaları iyi izlememiz gerekiyor.
Hangi ülkenin hangi ülkeyle yakınlaştığını, menfaat birliklerini, gelecekteki tehlikeleri ve tehditleri analiz ederek, iç karışıklık senaryolarında bu grupların nasıl bir rol üstleneceklerini iyi okumamız şart.

Zira dıştaki karışıklık, daima içte karışıklık senaryolarını tetikler.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler