Trump, İran Konusunda ne Yapabilir?
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail-İran çatışmasına ilk yorumlarında İsrail saldırılarına tam destek verdi, ardından çatışma söyleminden uzaklaştı sonrasında yeniden destek söylemine geri döndü.
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail-İran çatışmasına ilk yorumlarında İsrail saldırılarına tam destek verdi, ardından çatışma söyleminden uzaklaştı sonrasında yeniden destek söylemine geri döndü.
Trump'ın Kanada'daki G-7 zirvesinden ani ayrılışı için Beyaz Saray, Orta Doğu ile ilişkili açıklaması yaptı.
Ancak Başkan Trump sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda erken ayrılığın "Ateşkesle ilgisi olmadığını" savundu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu daha önce yaptığı açıklamada saldırıların ABD ile "tamamen koordineli" olduğunu söylemişti.
Peki Trump'ı etkileyen faktörler neler ve en önemlisi, şu anki seçenekleri neler?
1. Netanyahu'nun baskısına boyun eğip gerilimi artırmak
13 Haziran'da İsrail'in Tahran'ı vurmasının ardından Trump, İran'ı "daha da acımasız" saldırılarla tehdit etti.
Trump'ın nihai amacını biliyoruz.
Netanyahu gibi o da İran'ın nükleer bombaya sahip olamayacağını söylüyor.
Önemli olan, Netanyahu'nun aksine, tercih ettiği seçeneğin, ABD ile İran arasında bir anlaşma olduğunu söylemesi.
Bu yol aynı zamanda, anlaşma yapıcı olarak seçtiği küresel imajına da katkı veriyor.
Ancak bir anlaşmaya nasıl varılacağı konusunda farklı açıklamaları oldu. Bazen güç tehdidini dile getirdi, bazen de diplomatik yolları hatırlattı.
Geçen hafta aynı açıklama içinde, İsrail'in İran'a saldırmasının, hem bir anlaşmaya yardımcı olabileceğini hem de uzlaşıyı "imkansız kılacağını" söyledi.
Onun öngörülemezliği bazı destekçileri tarafından stratejik bir siyaset olarak tanımlanıyor. Bu dış ilişkilerde "deli adam" teorisi olarak adlandırılıyor.
Bu kavram, ABD'de ilk olarak eski Başkanı Richard Nixon'ın Soğuk Savaş sırasındaki politikalarını tanımlamak için kullanılmıştı.
Gerilimi artırma konusunda gösterilen kasıtlı belirsizlik ve öngörülemezliğin rakipleri hizaya getirdiğini savunan bu teori, Trump'ın müzakere taktiklerini nitelemek için de sıklıkla kullanılıyor. Hatta Trump'ın durumunda müttefikleri bile...
Trump'ın danışmanlarından ve destekçilerinden bazıları, İran söz konusu olduğunda "deli adam teorisinin", maksimum baskı yönünü savunuyor.
Bu kişiler, İran'ın müzakere konusunda samimi olmadığını ve bu yüzden ancak tehdit dilinin başarılı olacağını savunuyorlar.
Oysa İran 2015'te dönemin ABD Başkanı Barack Obama'yla bir nükleer anlaşma imzalamıştı, daha sonra bu anlaşmadan çekilen Donald Trump oldu.

Kaynak,Getty Images
Netanyahu, Trump'a diplomatik yolu değil askeri yöntemleri tercih etmesi konusunda sürekli baskı uyguluyor.
Bu baskı karşısında her ne kadar, Nobel Barış Ödülü'nü kazanma arzusunu sık sık dile getirse de, Tahran'a karşı daha saldırı yanlısı bir siyaseti tercih edebilir.
İsrail kendi istediği şekilde İran ile mücadele için, perde arkasından Amerikan müdahalesine yönelik daha fazla baskı yapabilir.
ABD'nin elinde sığınak delici bombalar bulunuyor. İsrail bu bombaların Fordo'daki yeraltı uranyum zenginleştirme tesisini yok edebileceğine inanıyor.
Çatışmalar tırmanırken, uzun zamandır İran'da rejim değişikliği çağrısı yapan sertlik yanlısı Cumhuriyetçi parlamenterlerin, Trump üzerindeki baskısı da artıyor.
Trump bu yolu tercih ederse, İranlıları zayıflattıktan sonra müzakereye zorlayabileceğine yönelik argümanını da test etmiş olacak.
Ancak gerçek şu ki İranlılar zaten masadaydı. İsrail'in ilk saldırısı öncesi Trump'ın elçisi Steve Witkoff ile altıncı tur görüşmeler için Umman'da olunacaktı.
Son gelişmelerin ardından taraflar masadan çekildi.
2. Orta yol
Trump şimdiye kadar ABD'nin, İsrail'in saldırılarında bir dahli olmadığını yineledi.
Bu gerilim, Trump'ın siyasi mirasını belirleyebilecek riskler taşıyor.
Amerikan deniz destroyerleri ve füze bataryaları, İran misilleme saldırılarına karşı savunmaya zaten yardımcı oluyor.
Ulusal Güvenlik Konseyi'ndeki bazı danışmanlarınınsa Trump'ı İsrail saldırılarının yoğunluğunu artırabilecek herhangi bir şey yapmaması konusunda telkin etmeleri muhtemel.
Özellikle de İran'a ait bazı füzelerin, İsrail'in ABD destekli hava savunmasını aşabildiği görülmüşken.
Netanyahu ise İran'ın dini lideri Ali Hamaney'i hedef almanın çatışmayı tırmandırmayacağını, aksine sonlandıracağını savunuyor.

Kaynak,Getty Images
Ancak hafta sonu bazı haber kuruluşlarına açıklama yapan isimsiz bir ABD'li yetkili, Trump'ın böyle bir adıma karşı olduğunu açıkça belirttiğini söyledi.
3. MAGA'cıları dinleyip geri çekilme
Trump'ın aklını kurcalayan en önemli siyasi etkenlerden biri de içerideki kamuoyu desteği.
Kongre'deki Cumhuriyetçilerin çoğu, ülkeye Amerikan silah tedarikinin devam etmesi de dahil olmak üzere, İsrail'i hala kararlı bir şekilde destekliyor.
Birçoğu, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarını sesli bir şekilde destekledi.
Ancak Trump'ın Amerika'yı Yeniden Yüceltme (Make America Great Again, MAGA) hareketinin içinde İsrail'e yönelik bu geleneksel ve "tam" desteği açıkça reddetmeye başlayan önemli sesler var.
Trump'ın "Önce Amerika" dış politika vaadi göz önüne alındığında, ABD'nin neden Orta Doğu'da bir savaşa çekilme riskine girdiği son günlerde sorgulanır oldu.
Trump destekçisi gazeteci Tucker Carlson, Cuma günü sert bir eleştiri yazısı yazarak, yönetimin sürece dahil olmayacağı yönündeki iddialarının doğru olmadığını ve ABD'nin "İsrail'den vazgeçmesi" gerektiğini savundu.
Carlson, Netanyahu ve "savaş açlığı çeken hükümetinin" onlar adına savaşmak üzere ABD askerlerini ülkeye çekecek şekilde hareket ettiğini öne sürdü.
"Bunu yapmak, Amerika'yı ilk sıraya koyacağını vadeden bir hükümet kurulacağı beklentisiyle oy kullanan milyonlarca seçmenin yüzüne orta parmak göstermek anlamına gelir" ifadelerini kullandı.
Benzer şekilde, Trump destekçisi ABD temsilcisi Marjorie Taylor Greene de "ABD'nin İsrail/İran savaşına tam anlamıyla dahil olmasını isteyen kimse 'Önce Amerika/MAGA' değildir" dedi.
Bu durum Trump için önemli bir zafiyet anlamına geliyor.
Bu, ABD ile İsrail'in saldırıları arasına mesafe koyması yönündeki baskıyı artırıyor. Ve Trump'ın bu sesleri duyduğuna dair dair işaretler de var.
MAGA bu tartışmayı yaparken, eş zamanlı olarak, Trump sosyal medyadan, Rusya Devlet Başkanı Putin'e katıldığını ve savaşa son verilmesi çağrısını dile getirdi
Trump Pazar günü İran ve İsrail'in bir anlaşma yapması gerektiğini söyledi ve ekledi: "ABD'nin İran'a yapılan saldırıyla hiçbir ilgisi yoktu"
İran, Washington'ın İsrail'in savunmasına yardım etmesi halinde bölgedeki ABD üslerine saldırmakla tehdit etmişti.
Olası bir Amerikan can kaybı, MAGA'nın izolasyon yanlısı argümanını güçlendirerek, Trump üzerindeki geri durma baskısını artırabilir.
Bu da Netanyahu'yu saldırıyı daha hızlı bir şekilde sona ermeye zorlama yönünde baskı yaratacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.