İSTANBUL (AA) - Türk Eğitim Derneği'nin düşünce kuruluşu TEDMEM, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün (OECD) yayımladığı "Bir Bakışta Eğitim 2025" raporunun Türkiye verilerini değerlendirdi.

Dernekten yapılan açıklamaya göre, TEDMEM, OECD tarafından her yıl yayımlanan ve ülkelerin eğitim sistemlerinin durumunu çeşitli göstergeler üzerinden ortaya koyan "Bir Bakışta Eğitim" raporlarının bu yılki versiyonunda Türkiye için öne çıkan verileri bir araya getirdi.

Raporda yer alan verilere göre, lise diploması olmayan gençlerin oranı 2019'da yüzde 41 seviyesindeyken, bu yıl itibarıyla oran yüzde 28'e geriledi.

Aynı dönemde üniversite mezunlarının oranı yüzde 35'ten 44'e çıkarken, özellikle kadınlarda lise diploması olmayanların oranı yüzde 43'ten 28'e düşerek erkeklerle eşitlendi.

Türkiye, 2013-2023 döneminde 3-5 yaş grubundaki çocukların okul öncesi eğitime katılım oranını yüzde 28'den yüzde 51'e yükselterek, en hızlı ilerleme kaydeden ülkelerden biri oldu. Türkiye, 5 yaşta yüzde 98 ile OECD ülkeleri ortalamasının üzerine çıktı.

Yaş grubu 15-19 olanların eğitime katılım oranı yüzde 79 oldu, OECD ortalamasında ise bu oran yüzde 84 olarak ölçüldü. Türkiye'de 2013'te lise öğrencilerinin yüzde 45'i meslek lisesinde eğitim görürken, bu oran 2023'te yüzde 35'e düştü.

Öğrencilerin yüzde 64'ü Türkiye'de lisans eğitimini teorik süresinde tamamlarken, OECD ortalaması ise yüzde 43 olarak tespit edildi. İlk yılda üniversiteyi bırakma oranı Türkiye'de yüzde 1 oranındayken, OECD ortalaması yüzde 13'e ulaştı.

Türkiye'de yükseköğretim öncesinde öğrenci başına yıllık harcama 4 bin 32 dolar, yükseköğretimde ise 10 bin 825 dolar olarak tespit edildi. Yükseköğretim kademelerinde kamu harcamalarının payı da yüzde 83,6 olarak belirlendi.

Ayrıca raporda, Türkiye'de 18-24 yaş aralığındaki gençlerin yüzde 31,3'ünün eğitimde ve istihdamda yer almadığına değinildi.

- "Nitelik, eşitlik ve sürdürülebilirlik boyutlarının güçlendirilmesi gerekiyor"

Açıklamada görüşlerine yer verilen TEDMEM Direktörü Sabiha Sunar, Türkiye'de eğitimde hem ilerleme kaydedildiğini hem de çözüm bekleyen alanların yer aldığını belirtti.

Okul öncesi ve yükseköğretime erişimin artmasına rağmen lise ve üniversite mezunlarında istihdam oranlarının düşük kaldığını aktaran Sunar, "Genç yetişkinler arasında lise mezunu olmayanların oranındaki belirgin düşüş ve yükseköğretim mezunu oranındaki artış, Türkiye'nin eğitim düzeyinde olumlu bir dönüşüm yaşadığını ortaya koyuyor." değerlendirmesinde bulundu.

Sunar, bu eğilimin uzun vadede toplumsal ve ekonomik gelişim açısından önemli fırsatlar sunma potansiyeli taşıdığını aktararak, şunları kaydetti:

"Söz konusu ilerlemenin kalıcı ve kapsayıcı olabilmesi için nitelik, eşitlik ve sürdürülebilirlik boyutlarının güçlendirilmesi gerekiyor. Dolayısıyla Türkiye'nin, eğitimde erişim oranlarında yakaladığı ivmeyi sürdürürken, eğitimin niteliğini artırmaya, istihdamla güçlü bağlar kurmaya ve eğitim finansmanını daha adil ve sürdürülebilir bir temele oturtmaya öncelik vermesi kritik önem taşıyor."