Çidem Ayözger Ergüvenç

Çidem Ayözger Ergüvenç

Su-Elektrik

Bizimle birlikteyken çok doğal kazanımımız gibi algıladığımız insanlar vardır; yokluklarını düşünmeyiz bile; ama kaybettiğimiz zaman dünyamız şaşar ve uzun süre kendimize gelemeyiz, zamanında kıymetini bilebildik mi acaba sorusu hafif vicdan azabı ile birlikte zihnimizi kurcalar. Çoğu zaman da kendimizi aklayacak örneklere yöneliriz.

Yalnız insanların değil diğer bazı şeylerin de yaşamımızda ne büyük yer tuttuğunu ancak onları yitirince fark ederiz. Bunların başında su ve elektrik gelir. Bir dönem enerji tasarrufu için elektrik kısıtlamasına başvurulmuştu. Bir Büyükelçilikte çalışıyorum sabah erken saatte güne başlamam lâzım. (Gerçi o zamanlar yaz saati, kış saati gibi bir uygulama vardı; hikmeti kendinden sorulur, artık öyle bir saatte kalkıyoruz ki sanırsınız gece yarısı!) Odamız güneş almıyor, alaca karanlıkta giyinip makyajımı yaptım, kendimden emin, oğlumu hazırlayıp yuvaya bıraktıktan sonra işe gideceğim. Yuvada bizi karşılayan hanım beni görünce biraz da hayretle yüzüme bakıp oğlumu aldı ve ben de çalıştığım Büyükelçiliğe geçtim. Çok yakın bir arkadaşımla birlikte çalışıyoruz; beni görünce, “Aman Çiğdem, bu nasıl makyaj böyle, tuvalete geç de yüzüne bir bak Allah aşkına!” dedi. Bir baktım ki yanaklarım turuncu, görmediğim için biraz da taşırarak sürdüğüm ruj daha koyu bir portakal rengi, gözlerim biraz abartılı boyayarak hafif bir far sürdüğümü sanıp koyu bir camgöbeği maviye boyamışım; özetle olmuş muyum bir palyaço? Yuvadaki hanımın bana neden böyle hayretle baktığını ancak o zaman anlayabildim.

Önceden bildirilmeyen elektrik kesilmeleri insanı çok gafil avlar. Konuklarınız gelecektir, ya da televizyonda ilginç bir şey izlemektesiniz, pat der elektrik gider. Bekle ki gelsin. En kötüsü elektrikli fırınınızda bir şey pişiriyorsunuz, hamurdan bir top haline dönüşür. Böyle uygar bir ülkede yaşadığınıza sevinirsiniz.

Elektrik kesilince kaloriferler yanmaz. Eviniz bir anda buz gibi olur. Bu arada başlarsınız mum aramaya. Gece yarısı kesilirse dua edin tuvalet ihtiyacınız olmasın yoksa işiniz zor.

Havagazının çok verimsiz olduğu günleri de yaşadık. Evlerde genellikle havagazı ile çalışan şofbenlerle sıcak su temin edilirdi. Ne var ki yıkanabilmeniz havagazının keyfine tâbiydi, eğer düşükse şofben ateşlenemez dolayısı ile sıcak su bulamazdınız. Elimizde havlular arkadaşlar birbirimizin evlerini dolaşırdık yıkanabilmek için. Havagazı ile çalışan ocağı yakarsınız kendi kendine kısılır, söner. Sonra birden yükselir. Bu süreçte siz başka işlerle meşgulseniz durumu fark etmeyebilirsiniz. Bir arkadaşımın annesi böylesi bir durum yüzünden zehirlendi ve ne acı ki yaşamını yitirdi. Şimdiki çocuklar doğalgaz çocuğu, onlar havagazını bilmez.

Su kesintileri olurdu. El yüz yıkamak için musluklu bidonlar içi su dolu olarak lavaboların yanına konurdu, küvetlere diğer işlerde kullanılmak üzere su doldurulurdu. Sular gelince küvetler boşaltılır banyo yapılırdı. Bu arada galonlarca su heba olup giderdi. Su tüketimi istenmeyerek misliyle katlanırdı. Şimdi küresel olarak ısınma sürecine geldik. Kar yağarsa ne âlâ yoksa baharda şiddetle yağan yağmurlar hem toprak kaybı yaratıyor hem de barajlar dolamadığı için susuzluk ciddi bir sorun durumuna geliyor.

Böylesi hallerde artezyen sularının çok bilinçli tüketilmesi gerektiğini sanıyorum. Birleşik kaplar usulü, bir taraf dolarken ar öbür taraf boşalıyor.

Su yaşamımızda en önemli yeri tutan ögelerin belki de başında geliyor; vücut sağlığı için, hijyen açısından, tarım alanında, ve daha birçok yerde yaşam için su olmazsa olmazların başında geliyor.

Elektrik ve su; bunlar yaşamın fiziksen vazgeçilmezlerinden; belki de en önemlileri. Gelelim diğer vazgeçilmezlere; adalet, saygınlık, onur, dürüstlük, vicdan, hırsızlık yapmamak, yobaz olmamak, haklı ile haksızı ayırt edebilmek, doğruyla yanlış arasındaki büyük uçurumu görebilmek ve diğerleri. Umarın beş, altı ay içinde insanlar bu kategoride saydığım vasıfları göz önünde tutup ülkemiz ve kendileri için doğru kararları verebileceklerdir. Aksi durumda hâlimiz perişan.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum