Prof. Dr. Erkan SEVİNÇ

Prof. Dr. Erkan SEVİNÇ

SOL ANAHTARI

 

Sol anahtarının tam olarak ne işe yaradığını anlamak için öncelikle bilmemiz gereken bazı bilgiler var. Müzikte anahtarın önemini kavrayabilmemiz için nota ve porte terimlerini öğrenmemiz gerek.Nota, müziği yazılı bir şekilde ifade eden, sesin yükseklik ve frekansına göre farklılaşan, müziğin temelini oluşturan bir terim.  Porte ise, notaların okunmasını kolaylaştıran, birbirine paralel 5 çizginin olduğu, üzerine notaların yazıldığı bir şekil. Müzikte anahtar, portenin sol tarafında yer alan, notaların isimlendirilmesine yarayan bir simge ve eğer bir portenin üzerinde anahtar yoksa oradaki notaların da bir önemi yok

 

Peki sol anahtarı ne işe yarıyor? 10. yüzyılın ortalarında ortaya çıktığı tahmin edilen anahtarın hâlâ kimin tarafından bulunduğu bilenmezken, ilk çıktığında sadece bir harf şeklindeydi.Günümüzde ise bir simge halini alan anahtar, müzikte en çok bilenen temel simge. Portenin en alt ikinci çizgisinden çizilmeye başlayan anahtar, notaların sol yüksekliğinde olacağını gösteren bir işaret..İnsan sesi frekansına en yakın sesleri göstermeye yarayan sol anahtarı özetle, keman, kaval, ud, gitar ve bağlama gibi insan sesi frekansına yakın sesleri çıkaran enstrümanlarda notalar sol anahtarı ile yazılıyor.

 

Niye uzun uzun sol anahtarından söz ettin diyecek olursanız Türk Solu’na da bir anahtar gerektiği için ,insanı doğru seçimlere yönlendirmek ve yıllar süren sağ iktidar geleneğini değiştirmek için. Her ne kadar siyasette sağ sol kavramları kalmadı deseler de.

 

Bu arada neden sol ya da neden sağ? Sağ sol ayrılığı, 1789 yazına, Fransız Ulusal Meclisi üyelerinin anayasa çalışmaları için bir araya gelmelerine kadar geri gidiyor. Delegeler, Kral XVI. Louis’nin yetkilerinin belirlenmesi sırasında derin bir fikir ayrılığına düşerler. Tartışmalar hararetlendiğinde siyasetçilerin fikir ayrılıkları oturma düzenlerine de yansır. Kraliyete karşı olan devrimciler başkanın solunda, muhafazakar, aristokrat ve monarşi destekçileri başkanın sağında oturur.

Gazeteler Fransız meclisindeki ilericilerden “sol kanat” ve muhafazakarlardan “sağ kanat” diye söz etmeye başlarlar, sözcüklerin kullanımı 1790’lara kadar devam eder. Ardından NapoleonBonaparte döneminde birkaç yıl boyunca sağ sol terimleri kullanılmaz fakat Bourbon Restorasyonu ve anayasal monarşinin başlamasıyla, 1814 yılında muhafazakar ve liberal temsilciler yasama meclisinde bir kez daha eski pozisyonlarına uygun olarak konumlanırlar.

19. yüzyılın ortalarına gelindiğinde, “sol” ve “sağ” terimleri, güncel Fransızca’ya yerleşmiştir artık. Siyasi partiler bile kendilerini “merkez sol,” “merkez sağ,” “aşırı sol” ve “aşırı sağ” olarak tanımlamaya başlamıştır ancak İngilizce konuşulan ülkelerde 20. yüzyıla kadar fazlaca yaygın bir kullanımı gözlenmemiştir.Terimler birçok yasama organının oturma düzenlemelerinde hala aynı şekilde kullanılmaktadır. Örneğin, ABD Kongresi’nde, Demokratlar ve Cumhuriyetçiler bu geleneğe uygun olarak otururlar.

Bizde sosyalist ve komünist partiler dışında bu kavramları seslendiren uzun süre olmadı.RahmetliEcevit “Ortanın Solu”kavramına sahip çıkana değin. 1965 genel seçimlerinin öncesinde, 29 Temmuz 1965’te CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, Abdi İpekçi’ye verdiği röportajda, CHP’nin çizgisinin ‘ortanın solu’ olduğunu ilk kez dillendirdi.Ortanın solu, CHP'nin bürokratik etkiden kurtulup halka açılımıydı. İçinde yaşanılan dönem iki büyük damardan beslenmekteydi. Bunların ilki 1960'ların özgürlükçü dünyası diğeri de 1970'lerin 'işçi sınıfı radikalizmi'ydi. Bu bildiri, CHP’nin o günkü partiler yelpazesinde kendisine göre merkez partisi konumunda olan Adalet Partisi ile radikal solu temsil eden Türkiye İşçi Partisi (TİP) arasında bir yer seçtiğini göstermekteydi. Aynı zamanda bu sola kayış, yakın bir gelecekte partiye sosyal demokrat bir nitelik kazandırılacağına da işaret ediyordu. Aslında CHP kuruluşundan başlayarak uyguladığı halkçılık programı, ekonomi siyasası ve hele 1930’larda ilke haline getirdiği devletçilik uygulaması ile sol eğilimli bir parti idi.

Erken seçim tartışmaları arasında CHP’nin yaklaşımı yeni kurulan partilere milletvekili aktarıp seçimlerde iktidar partisinin yüzdesini düşürmek yolunda. Sağmış, solmuş, gericiymiş farketmiyor. Makyavelist..”Amaca giden her yol mubahtır” yaklaşımıyla.  Böyle seçim kazanılacaksa kalsın. Bu da gösteriyor ki siyasetin sol cenahı hala boşlukta ve bir anahtar gerekiyor. İnsan sesini duyuran bir sol anahtarı..

Sol özünde, ezilenin, sömürülenin, mağdurun yanında olduğu için; yaşamını sağlayabilmek için emeğinden başka bir şeyi olmayanların haklarını örgütlü bir biçimde savunan bir dünya görüşü olduğu için mutlaka sola bir anahtar !

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.