“Bir ulus, geçmişini unutursa geleceğini inşa edemez; ben, bu milletin ruhunu yeniden canlandırmak için değil, onu sonsuzluğa taşımak için buradayım.”
…
Bu söz, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1925’te bir sohbetinde dile getirdiği, ancak bugüne kadar pek bilinmeyen bir ifade.
O, bir ulusun kimliğini ve değerlerini korumanın, geleceği inşa etmenin temel taşı olduğunu vurgulamıştı.
Peki, bugün Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Atatürk’ün bu vizyonundan ne kadar uzaklaştı?!
Yeni CHP, kurucu değerlerini terk ederek nereye koşuyor?!
Bu makale, sert bir analizle bu soruları ele alıyor ve okuyucuyu uyarıyor.
…
• CHP’nin Tarihsel Mirası ve Bugünkü Krizi
CHP, 1923’te Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan bir devrim hareketinin ürünüydü.
“Altı Ok” (Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik ve İnkılapçılık) ile şekillenen bu parti, Türkiye Cumhuriyeti’nin modernleşme ve uluslaşma sürecinin belkemiği oldu.
Tek parti döneminde devletin temelini atan CHP, 1946’dan sonra çok partili sisteme geçişle muhalefet rolüne evrildi.
Ancak son yıllarda, parti, ideolojik kimliğinden koparak adeta bir kimlik bunalımına sürüklendi.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2010’daki liderliğiyle başlayan dönüşüm, CHP’yi Atatürk’ün katı laiklik ve ulusalcı çizgisinden uzaklaştırdı.
Özgür Özel’in 2023’te devraldığı bayrak, bu kaymayı devam ettiriyor.
Parti, pragmatik politikalar ve geniş kitlelere hitap etme çabasıyla, kurucu ilkelerini gölgede bıraktı.
Cevap'ını arayan soru şu:
Bir zamanlar Cumhuriyetin bekçisi olan CHP, şimdi Cumhuriyet düşmanlarına kucak açan bir yapıya mı dönüşüyor?!
• Özgür Özel’in Mecburiyetleri ve Parti Disiplininin Çöküşü
Özgür Özel, CHP’yi devraldığında, Kılıçdaroğlu’nun seçim yenilgileri ve parti içindeki dağınıklıkla karşılaştı.
İç dinamikler ve koalisyon zorunlulukları (Millet İttifakı gibi), Özel’i farklı ideolojik gruplarla uzlaşmaya itti.
Ancak bu, parti tabanındaki Atatürkçüleri öfkelendirdi.
Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal’ın, Cumhuriyet’e karşı mücadele etmiş Seyit Rıza’yı kahraman ilan etmesi ve başsağlığı dilemesi, bu çöküşün simgesi oldu.
Bu olay, Özel’in parti disiplinini sağlayamadığını ve Atatürk’ün mirasına saygısızlığa göz yumduğunu gösteriyor.
Özel’in mecburiyetleri arasında seçmen tabanını genişletme baskısı, ekonomik krizlere yanıt verme ihtiyacı ve dış algı yönetimi yer alıyor.
Ancak bu çabalar, CHP’yi laiklikten ve ulusalcılıktan uzaklaştırarak, bir “azınlıklar partisi” algısına sürükledi.
Eğer Özel, bu gidişatı tersine çeviremezse, CHP’nin sonu kaotik bir dağılış olabilir.
• Kılıçdaroğlu’nun Dönüşümü: Laiklikten Kopuşun Başlangıcı
Kılıçdaroğlu dönemi, CHP’nin ideolojik yumuşamasının miladıdır.
Kürt meselesinde ılımlı dil, dinî söylemlerin artması (camii açılışlarına katılma gibi) ve Millet İttifakı’ndaki pragmatik ittifaklar, partiyi laiklik karşıtı bir odak haline getirdi.
Atatürk’ün “Laiklik, medeniyetin temel taşıdır” anlayışından uzaklaşan CHP, muhafazakâr ve ayrılıkçı unsurlara göz kırpar hale geldi.
Bu, Atatürk’ün partisi ile bugünkü CHP arasında bir kopuş yarattı.
Seyit Rıza’yı yüceltmek, bu kopuşun en çarpıcı kanıtı.
• Yeni CHP Nereye Koşuyor?!
Atatürk’ün vizyonuyla bakıldığında, yeni CHP bir kaos sarmalına doğru ilerliyor.
Kurucu değerlerini terk eden parti, ne tam bir sosyal demokrat ne de Atatürkçü bir kimliğe sahip.
Azınlık odaklı politikalar ve ideolojik bulanıklık, CHP’yi tarihsel misyonundan koparıyor.
Bu gidişat, partiyi ya bir koalisyon kuklası haline getirecek ya da tamamen etkisiz bir muhalefete dönüştürecek.
Daha da kötüsü, Cumhuriyetin temel ilkelerine karşı duran unsurların partide yer bulması, Atatürk’ün “sonsuzluğa taşıma” idealini zedeliyor.
• Sert Uyarı: CHP’yi Sapmaktan Kurtarın!
Ey CHP’yi ideolojik bataklığa sürükleyenler!
Atatürk’ün mirasını, onun laiklik ve ulusçuluk ilkelerini hiçe sayarak, azınlık hesaplarıyla kirletiyorsunuz!
Orhan Sarıbal gibi isimler, Cumhuriyet düşmanlarını yücelterek bu partinin ruhunu yok ediyor.
Eğer CHP’yi dönüştürmek istiyorsanız, bunu Atatürk’ün çizgisinde yapın; yoksa tarih sizi affetmez!
Uyanın ve bu yanlış yoldan dönün, yoksa CHP bir gölgeye dönüşecek!
Ey CHP seçmenleri!
Ey CHP seçmenleri!
Sizler, Cumhuriyetin bekçileri olarak bilinirdiniz.
Ancak partinizin bu hale gelmesine sessiz kalarak, mirasa ihanet ediyorsunuz.
Sarıbal gibi isimlere karşı çıkın, liderlerinizi sorgulayın!
Atatürk’ün partisi olduğunu iddia ediyorsanız, bunu eylemlerle kanıtlayın.
Aksi halde, bu partinin yeniden doğuşu sizin ellerinizde şekillenmez.
Silkelenin, uyanın ve sesinizi yükseltin!
• Sonuç: Bir Uyanış Çağrısı
CHP, Atatürk’ün “ulusu sonsuzluğa taşıma” vizyonunu terk ederek kaosa koşuyor.
• Sonuç: Bir Uyanış Çağrısı
CHP, Atatürk’ün “ulusu sonsuzluğa taşıma” vizyonunu terk ederek kaosa koşuyor.
Bu gidişat, partiyi hem tarihsel kimliğinden hem de halk nezdindeki meşruiyetinden koparabilir.
Ezcümle:
Özgür Özel’e, Kılıçdaroğlu’na ve parti içindeki tüm aktörlere sesleniyorum:
Atatürk’ün unutulmuş sözünü hatırlayın ve bu mirası yeniden inşa edin.
Aksi takdirde, CHP’nin sonu, bir zamanlar savunduğu Cumhuriyetin gölgesinde kaybolmak olacak.
Cüneyt Şaşmaz