SON ISIRIK: FETÖ'NÜN SİYASİ AYAĞI!

Nuray Başaran

Aslında Türkiye ve siyaset tam bir dönüm noktasında. Uzun zamandır FETÖ'nün siyasi ayağı ile mücadeleyi dile getiren Devlet Bahçeli'ye bugün CHP da katılmış görünüyor. Tam da Türk siyasetinde yeni partiler kurulurken....

Bundan tam 2.5 yıl önce 14 Ağostos 2017'de bir makale kaleme almıştım. Bugün sizinle o makalemi paylaşmak istiyorum. O zaman Avaztürk. com sitesinde yazıyordum. İşte o yazım.

Başlık:

BAHÇELİ SÜREK AVINDA MI?

Türk Dil Kurumu Sözlüğüne göre sürek avı; birçok avcının katılmasıyla, avları kuşatıp ürküterek, avcıların bulunduğu bir yere doğru yönlendirerek, sürerek ve kovalayarak yapılan avlanma biçimidir.

Türk tarihinde, Türklerde ve  milliyetçilik ruhunda bu avcılık türünün özel bir yeri olduğunu hatırlatmanın tam zamanıdır. Son zamanlarda özellikle hükümet ve Erdoğan’a verdiği destek ile Türkiye’de sistem değişikliğine giden yolu açan ve kendi partisine mensup dava arkadaşları tarafından bile çok büyük eleştiri alan MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin de Sürek Avını iyi bildiği anlaşılıyor.

 “Fiili durumu yasal hale getirmek lazım” çıkışıyla ülkeyi önce referanduma, sonra da referandumda verdiği destekle sistem değişikliğine götüren Bahçeli; bir çok çevrenin hedefi haline geldi.

3 Kasım 2002 seçimleri öncesinde ülke siyasetinde belirleyici unsur olan ve Türk siyasi tarihinin en önemli ‘makas’ değişiminin gerçekleştiği sürecin önünü açan  Devlet Bahçeli,  acaba şimdi nereye koşuyor olabilir?

Bazıları kendisini hükümete koalisyon ortağı olmak ve ‘Ak Parti’nin bastonu ‘ olmakla suçlarken; bazıları ise Bahçeli’nin adı gibi bir ‘devlet’ adamı olduğunu ve her yaptığının ülke bekaası için planlı ve düşünülerek atılmış adımlar olduğuna vurgu  yapıyor. Bu çerçevede, özellikle  referandum sonrasında Ak Parti’nin yüzde 50’nin üstünde oy aldığında iktidar olabilmesinin mümkün olduğuna dikkat çekerken, Ak Parti ve Tayyip Erdoğan’ın Devlet Bahçeli desteği ile geçilen Başkanlık sistemiyle seçim kazanmasının zorlaştığı ve parti içinde bu endişenin güçlendiği görülüyor.

 Ak Parti içinde bazı çevreler, bu durumun Bahçeli tarafından hesaplanarak yapıldığını bile dile getiriyor. Hatta daha ileri gidenler, ‘Devlet Bey, Tayyip Erdoğan’a hem tuzak kurdu, hem de hükümeti ele geçirdi diye düşünüyor. Erdoğan’ın en kritik konuda  (başkanlık sistemi) destek vererek ( yani en zor anında yanında olarak ) resmi hükümet ortağından daha güçlü ve hatırlı hale geldiğini düşünüyor. Bazıları ise Erdoğan üzerinde Devlet Bahçeli’nin isteyip de yaptıramayacağı bir şey olmadığı, Erdoğan’ın vefalı olduğu, Devlet Bey’i hiçbir konuda kırmayacağı, koalisyon ortağı olup olmamasının hiçbir önemi bulunmadığını‘ iddia ederken; MHP’de kalmanın gerekli olduğuna inanan bir grup milliyetçi  ise şu ilginç yorumu yapıyor:

‘Devlet Bey için önce Türkiye gelir. Erdoğan’ı öyle tuzağa düşürdü ki, artık Erdoğan’ın iktidar olabilmesi için yüzde 40 değil, yüzde 50 artı 1’e ihtiyacı var. Bekleyelim ve görelim bakalım neler olacak?

Devlet Bey siyasetin ‘Başkurt’udur. Bekleyip göreceğiz. Acaba MHP Lideri Devlet Bahçeli bir sürek avına mı çıktı? Ak Parti’ye bir kuşatma harekatı mı başlattı? Bunu anlamak için ‘Sürek avı’nın kısa tarihçesine bakmakta fayda var:

Gerek sürek avlarında, gerekse savaşlarda Moğolların izledikleri kuşatma taktiğinin ilk uygulayıcıları, Hunlar ve Göktürklerdir. Bu avların gerek katılım, gerekse kuşatılan alanın büyüklüğü açısından oldukça büyük avlar oldukları anlaşılmaktadır. Çin kaynaklarına göre, M.Ö. 62 yılında Hun imparatoru’nun idaresinde tertiplenen sürek avına, 100 bin civarında süvarinin katıldığı olmuştur. Diğer bir sürek avında, yaklaşık 350 kilometrelik bir alan kuşatılmıştır. Türk tarihinin bu dönemini anlatan kaynaklar, bu avların büyüklüğünü ve önemini anlatmaktadır.

Sürek avının tasvirini yapmak için başvurabileceğimiz önemli bir kaynak, Cüveyni ve onun eseri ‘Tarih-i Cihan Güşa’dır.  Cüveyni, Cengiz Han ve sonrasındaki Moğol devletinde yapılan sürek avlarının ve bu avlardaki kuşatma yöntemlerini gayet güzel anlatmıştır. Onun naklettiğine göre;

“Avda töre şöyleydi: İki üç ay, gece ve gündüz, av sürüsünün göçü, avcılar tarafından takip edilirdi. Elçiler, bu konudaki raporu Han’a arz ederler, av sahasının durumun, avın çokluğunu ve azlığını Han’a haber verirlerdi. Kuşatma çemberi daralıp avlar birbirine yaklaşınca iki üç fersahlık (fersah, 6 km uzunluğundaki ölçü birimi) ipleri, kuşatma çemberinde birbirine bağlarlar ve keçeleri yayarlardı. Askerler, çemberin etrafında omuz omuza ayakta dururlardı. Kuşatma çemberinin içinde tutulan yırtıcı ve vahşi hayvanların uluyup bağırma, coşup taşma sesleri göğe çıkardı. Aslanlar, yaban eşekleri, ceylanlar, tilkiler, kurtlar ve kuzular, bu kuşatma çemberinde kader birliği içinde olurlardı. Sonra kuşatma halkası öyle daralırdı ki, yırtıcı ve vahşi hayvanlara hareket ortamı kalmazdı. Başlangıçta han ile süvari yakınlarının birkaç kişi, atlarının üzerinde bir saat kadar ok atmakla ve avla meşgul olurlardı. Yorgun düştükleri zaman safın ortasına gidip yüksek bir tepede ayakta dururlar ve şehzadelerin avını seyrederlerdi. Şehzadelerden sonra sırasıyla oğullar, emirler ve sıradan kişiler ava başlarlardı. Bu iş, bir iki yaralı hayvanın dışında avdan bir şey kalmayıncaya kadar devam ederdi.”

Sürek avları, bir savaş stratejisi gibi uygulanırdı. Ülkemizde yaşanan sürek avında madalyonun başka yüzleri de vardır. Acaba bu süreçte MHP’nin içi boşaltılıp ‘merkez’e mi taşınıyor?  O merkezde, sürekli kurulması ertelenen yeni bir parti mi kurulacak? Son hazırlıklar nelerdir? Yeni parti kurulacak mı? Ak Parti ve Tayyip Erdoğan, yeni partiye (karşılarındaki yüzde 49’luk bloku kıracak beklentisiyle) el altından destek verecek mi? Yoksa, yeni parti ‘tehdit’ görülüp eldeki ‘evraklar’ piyasaya sürülüp yeni bir siyasi savaş mı başlatılacak? Kulislere yansımaya başlayan 28 Şubat defterleri yeniden mi açılacak? Ortalığa, ‘Sarumsak’ kokuları mı yayılacak?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.