Son 10 Yılda 4'te 1'i Kaybedilen İsviçre Alplerindeki Buzullar, Yok Olma Tehlikesiyle Karşı Karşıya

Dünya Meteoroloji Örgütünde Bilimsel Uzman Sulagna Mishra, "(Buzulların erimesi) Özellikle son 10 yılda İsviçre Alpleri büyük oranda etkilendi. Sadece son 10 yılda İsviçre Alplerinin hacminin yaklaşık 4'te 1'ini kaybettik." dedi

Dünya Meteoroloji Örgütünün (WMO) Hidroloji, Su ve Kriyosfer Biriminde Bilimsel Uzman Sulagna Mishra, iklim değişikliğinin etkisiyle özellikle son 10 yılda İsviçre Alplerindeki buzulların 4'te 1'inin kaybedildiğine işaret ederek önlem alınmaması halinde yüzyılın sonuna kadar bunların çoğunun yok olabileceği uyarısında bulundu.

Anadolu Ajansının (AA) "Avrupa'nın Zirvesi Alpler" başlıklı haber dosyasının ilk bölümünde, İsviçre Alplerinde, iklim değişikliğinin de etkisiyle yaşanan hızlı buzul kayıpları ele alındı.

Mishra, iklim değişikliğinin son yıllardaki hava olayları ve yüksek sıcaklıkların yanı sıra İsviçre Alplerindeki buzulların erimesine neden olan etkisine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

İklim değişikliğinin, dünyanın her yerindeki insanları doğrudan veya dolaylı olarak etkilediğini üzülerek belirten Mishra, bu durumun, hava olaylarıyla ilgili yaşanılan aşırılıkların sayısını artırdığını kaydetti.

Mishra, WMO'nun "Küresel Su Kaynaklarının Durumu" raporuna göre, hidrolojik döngünün son derece düzensiz hale geldiğini söyleyerek şöyle devam etti:

"Son 6 yılda dünyanın yalnızca yüzde 30'u normal koşullarda yaşıyor. Bu da diğer kısmının yani yaklaşık yüzde 70'inin su bulunabilirliği açısından ya çok fazla ya da çok kurak koşullar altında olduğu anlamına geliyor. Benzer şekilde küresel ortalama sıcaklıkların da her yıl arttığını görüyoruz. Her yıl atmosferin ısınmasıyla kendi yüksek sıcaklık rekorlarımızı kırıyoruz. Yaşadığımız fırtına sayısından da anlaşılacağı gibi yoğun ve son derece uzun kuraklık dönemleri yaşıyoruz. Aynı zamanda bu aşırı yağış olayları ve aşırı şiddetli sağanak yağışlar nedeniyle yoğun seller yaşıyoruz."

İklim değişikliği nedeniyle hava düzenlerinin de değiştiğini gördüklerini söyleyen Mishra, bunun giderek öngörülemez hale geldiğinin altını çizdi.

"Sistemin öngörülebilirliği, ister hava durumu ister iklim ister hidrolojik döngü olsun çok düşük. Dolayısıyla giderek daha fazla aşırılık yaşıyoruz." diyen Mishra, bunları olması gerektiği kadar iyi tahmin edemediklerini vurguladı.

İklim değişikliği nedeniyle daha yüksek sıcaklıkların gözlemlendiğini belirten Mishra, atmosferin ısınmasıyla buzulların, buz ve kar örtüsünün hızla eridiğini söyledi.

"1975'ten bu yana küresel olarak 9 bin milyar ton buzun eridiğini gördük"

Mishra, "1975'ten bu yana küresel olarak 9 bin milyar ton buzun eridiğini gördük. Bu ne kadar? Bunu perspektife koymak isterseniz, Almanya büyüklüğünde ve 25 metre yüksekliğinde büyük bir buz küpü. Maalesef bu, halihazırda kaybettiğimiz buz miktarı. Ancak maalesef bu kaybın yüzde 40'ı yalnızca son 10 yılda meydana geldi. Yani bu, erime oranının zamanla katlanarak ve yüksek sıcaklıkların giderek arttığını gösteriyor. Eriyen buzulların etkisi sadece eriyen suya bağımlı olan aşağı akış toplulukları tarafından doğrudan hissedilmiyor. Aynı zamanda küresel olarak her yerde kıyı toplulukları tarafından dolaylı olarak da hissediliyor." dedi.

Buzulların erimesinin deniz seviyesinin yükselmesine de yol açtığını vurgulayan Mishra, bu durumun biyolojik çeşitliliği ile genel olarak buzullara bağımlı toplulukların ekosistemlerini ve ekonomilerini olumsuz etkilediğine dikkati çekti.

"Sadece son 10 yılda İsviçre Alplerinin hacminin yaklaşık 4'te 1'ini kaybettik"

Mishra, "(Buzulların erimesi) Özellikle son 10 yılda İsviçre Alpleri büyük oranda etkilendi. Sadece son 10 yılda İsviçre Alplerinin hacminin yaklaşık 4'te 1'ini kaybettik." diye konuştu.

Son dört yılda İsviçre Alplerindeki buzullarda yaşanan erimenin, toplam kaybın yüzde 16’sını oluşturduğunu aktaran Mishra, bu verilerin İsviçre Buzul İzleme Ağı (GLAMOS) tarafından paylaşıldığını aktardı.

Mishra, "Mevcut emisyon oranları, durum ve sıcaklık oranlarına bakıldığında, İsviçre buzullarının çoğunun yüzyılın sonuna kadar yok olacağını biliyoruz. Ancak emisyonları azaltmak için önlemler alırsak en iyi senaryoda daha yüksek rakımlı buzullar kurtarılabilir. Fakat tahminler, buzulların çoğunun maalesef yok olacağını gösteriyor." değerlendirmesini yaptı.

Muhabir: Muhammet İkbal Arslan

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri