Restoran ve Kafeler Normalleşme İstiyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Corona virüsü salgınına karşı alınan önlemler çerçevesinde faaliyetleri kısıtlanan lokanta, restoran ve kafelere destek amaçlı, geri ödemesiz, hibe yardımı yapılacağını duyurdu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Corona virüsü salgınına karşı alınan önlemler çerçevesinde faaliyetleri kısıtlanan lokanta, restoran ve kafelere destek amaçlı, geri ödemesiz, hibe yardımı yapılacağını duyurdu. Erdoğan’ın açıklamasına göre 2019 yılı cirosu en fazla 3 milyon lira olan ve 2020 yılında cirosu bir önceki yıla kıyasla yüzde 50 ve daha fazla azalan işletmelere 2 bin lira ile 40 bin lira arasında destek ödemesi yapılacak. Yapılacak destek ciro kaybının yüzde 3’ü oranında olacak.

Ancak kısıtlamalar çerçevesinde şu an sadece paket servis veya gel-al hizmeti verebilen restoran ve kafeler devletin desteğinden çok bir an önce normal çalışma koşullarına dönmeyi bekliyor. İzmir’in en hareketli bölgesi olan Kemeraltı’ndaki restoranların önemli bir kısmı “Geçici bir süre için kapalıyız” yazılarıyla kepenklerini indirmiş durumda. Halen açık olanlar ise günlük masraflarını çıkartabilirlerse kendilerini şanslı sayıyor.

“İnsanlar yokluktan ölecek”

VOA Türkçe’ye konuşan restoran sorumlusu Yavuz Kılıç, “İşlerin durumu vahim. İnsanlar yokluktan ölecek. Geçen sene Mart ayından beri ne iş, var ne güç. Devletten, sosyal mesafeyi koruyarak birkaç masa atabilmemize izin vermesini istiyoruz. Bu nereye kadar gidecek, bu süreç ne zaman bitecek” dedi.

Kılıç, salgın öncesinde aynı guruba bağlı diğer restoranlarla birlikte toplam 50-60 çalışan varken, şimdi bu sayının yaklaşık 10 kişiye düştüğünü söyledi. Paket servisiyle işlerin dönmediğini belirten Kılıç, kira yardımı olarak büyükşehirlerde 1000 lira, diğer şehirlerde 750 lira olarak açıklanan desteğin de yetersiz kaldığını savundu: “750 lira, 1000 lira bu işletmenin sahibinin neyini kurtaracak? Keşke açılsa, üç beş insan ekmek yese, sıkıntıları giderilse daha hayırlı olur. İşveren istese burayı kapatır. Ama o da birkaç kişi ekmek yesin diye bakıyor.”

Toplu ulaşımda her gün insanların iç içe olduğunu belirten Kılıç, “Bir an evvel devletimizin buna bir el atması lazım. Hem çalışan için hem işveren için. Sadece açsınlar, devletten tek istediğimiz bu” diye konuştu.

“Ayakta kalmaya çalışıyoruz ama ayaklarımızda derman kalmadı”

Bir başka restoranın yetkilisi olan Fevzi Özbaş da “Ayakta kalmaya çalışıyoruz ama artık ayaklarımızda derman kalmadı. Son demlerimiz. Biz sulu yemek satıyoruz, döner satıyoruz. Gelen insanları oturttamadığımız zaman bizim iş yapma imkanımız hiç yok ki. Paket servisle bir yere kadar” ifadelerini kullandı.

Kendi restoranlarında çalışan sayısının yarı yarıya azaldığını söyleyen Özbaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan destekten yararlanıp-yararlanamayacaklarını bilmediğini ifade etti. Özbaş, daha önce açıklanan kira yardımından yararlanamadıklarını da sözlerine ekledi. Bölgedeki restoran ve kafelerin yüze 60- 70’inin kapalı olduğunu kaydeden Özbaş, “Bizi yaşatan, o güzel günlerin geleceği umudu. Dişimizi sıkalım. Allah büyük, inşallah bu günlerin geçmesini bekliyoruz. Ama dükkan sahiplerinin de ellerini biraz daha taşın altına sokmasını bekliyoruz. Ama onların hiçbirinden en ufak bir merhamet bile göremiyoruz” dedi.

“Birçok yer açıkken neden biz kapalıyız?”

12 yıldır Kemeraltı’nda kafe işleten İhsan Gültekin bir zamanlar yer bulmak için insanların sıra beklediği dükkanında tek başına. “Kemeraltı’nda oturma kültürü olduğu için şu an herhangi bir hizmet sağlayamıyoruz” diyen Gültekin, salgın başlamadan önce dört kişinin çalıştığı kafede artık sadece kendisinin kaldığını söyledi: “Bir önceki kısıtlamada çalışanların maaşını vermeye çalıştık. Tabii hepsini veremedik. Ama yetmediği için herkes kendi yoluna baktı. Birer birer kendilerine başka iş bulup ayrıldılar.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı yeni destek paketiyle ilgili bilgi sahibi olmadığını söyleyen Gültekin, daha önce yapılan yardımların da yetersiz olduğunu vurguladı: “Çünkü burada giderler çok yüksek. Biz şu an kiralarımızı ödeyemiyoruz. Hepsi bizim borç hanemize yazmaya devam ediyor. Biz günlük kazançla geçinen insanlarız. Evimizi geçindirmek durumundayız. Aylardır sıfır gelirle olduğumuzdan ötürü de maalesef açıkçası kötü durumdayız şu an.”

Gültekin de kurallara uyularak tekrar açılmak isteyenlerden: “Birçok yer açıkken neden biz kapalıyız? Neden biz açık alanlarımızda misafir ağırlayamıyoruz? Malum toplu taşımalar, AVM’ler veya oteller ortada şu an. Biz neden hizmet veremiyoruz? Açık alanda hizmet verelim, HES koduyla yapalım, mesafemizi ona göre düzenleyelim. Bizi denetleyenler daha sık denetlesinler. Ama en azından nefes alabileceğimiz bir işimiz olsun. Üç aydır kapalı dükkanlarımıza, hiçbir şey yapmadan evimize geri dönüyoruz. Psikolojik olarak da çok olumsuz etkileniyoruz şu an.”

“Devletin buna bir çözüm bulması lazım”

Restoran sahibi Ahmet Yaman ise “İşler nasıl?” sorusuna “İş yok” cevabını verdi. Yaman, sadece çalışan birkaç elemanın yevmiyesini çıkarması için restoranı açtığını söyledi ve “Onların yevmiyesi çıkmadığı günler cepten ödüyoruz. Elektriğini, suyunu, kirasını cepten ödüyoruz. Yeter ki onlar aç kalmasın. Buradaki çoğu komşunun hali o” diye konuştu.

Dükkanını açmayan esnafı önce, işçilerini düşünmemekle suçlayan Yaman daha sonra “Onlar da haklı. Onların dayanacak gücü yok. Bizim yine biraz var” dedi. Yaman, “Devletin buna bir çözüm bulması lazım. Ama HES koduyla, ama sosyal mesafeyle bir şekilde restoranları, lokantaları açması lazım. Sadece bizimle ilgili değil. İnsanlar buraya gelip gitmediği için diğer esnaf da iş yapamıyor. Bir aktar arkadaşım var, dün 100 lira ciro yapamadı. Lütfen, devlet büyüklerimiz bunu dikkate alsın” ifadelerini kullandı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri