ÖZTÜRK YILMAZ VAKASI...

Levent Demir

Son söyleyeceğimizi baştan söyleyelim:

CHP Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz’ı CHP’ye Ak Parti mi yerleştirdi!?

Şaka değil.

Çünkü bir parti ancak kendisine bu şekilde kötülük yapabilir.

Neden?

Gelin birlikte Öztürk Yılmaz’ın siyasi kariyer hikayesine bakalım:

Tarih: 11 Haziran 2014.  Öztürk Yılmaz Musul Baş Konsolosu. Ve DEAŞ’lılar Musul Konsolosluğumuzu işgal eder. Başkonsolos Öztürk Yılmaz ve 46 çalışanı rehin alırlar.

Şu an CHP milletvekili olan ve disipline sevk edilen Öztürk Yılmaz , DEAŞ’tan korkarak,  kendisini Muhasebeci Kenan olarak tanıtır. O dönem yanında görev yapan Özel Harekat Polisi Settar Yaşar’ı da başkonsolos olarak tanıtır.

Yaşar, o dönemde neler yaşandığını daha sonra şöyle anlatır:

 "Etrafımız kuşatıldığında Arapça bilen tek ben olduğumdan,  ben çağrıldım. Kapıyı onlara ben açtım. Bizim buradan hemen gitmemizi,  bizimle herhangi bir sıkıntı olmadığını, ilk önce terk etmemizi istediler.

Öztürk Yılmaz, ‘ beni kesinlikle bu işe karıştırmıyorsunuz, sizin göreviniz beni korumaktır. Bizi korumakla görevlisiniz Kesinlikle hiç kimse bir tane bile mermi sıkmayacak’ talimatını verdi. ‘Ben kamufle oluyorum bu işlere sen bakacaksın’ dedi."

DEAŞ'ın sözde sorumlusunun bizi sorguladıktan sonra bırakacağını söylemesine rağmen, sürecin uzun sürdüğünü dile getiren Yaşar "Kendimi sorumlu olarak tanıttığımda ,Öztürk Yılmaz yanımdaydı" dedi.

Yaşar'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Korkmadığı an yoktu ki zaten. Bir ara kafayı sıyırdığı oldu. DEAŞ'ın, ‘ İngilizce bilen var mı?’ sorusuna asla bildiğini söylemedi. ‘Bana kesinlikle beyefendi falan demeyin’ dedi. DEAŞ' lıların korkusundan battaniyenin altına saklandı."

Konsolosluğun imkan varken neden tahliye edilmediği sorusuna ise,  tam tahliye edilecekken yapılan gizemli bir telefon konuşmasından sonra Öztürk'ün tahliye fikrinden vazgeçtiğini kaydetti.

Yaşar, Öztürk'ün başına silah dayandığı iddiasını da yalanladı.

Ancak Öztürk Yılmaz yurda döndüğünde (tarih: 20 Eylül 2014) tam bir kahraman edasıyla dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu tarafından alnından öpülerek kamuoyu önüne çıkarıldı.

Ve artık Öztürk Yılmaz bir kahramandı.

Ve CHP hemen Davutoğlu’nun kahramanını kaptı. Ancak Yılmaz, aynı zamanda daha önce dönemin AB Bakanı Egemen Bağış ile de çalışmış ve ilginç soruşturmalar geçirmişti.

Koskoca ana muhalefet partisi hiçbir araştırma yapmadan, sırf Ahmet Davutoğlu alnından öptü diye Öztürk Yılmaz’ı büyük transfer olarak vekil yaptı.

Bu arada da Yılmaz’ın devirmediği çam kalmadı…Bunları yazmaya bile değer bulmuyorum.

Söyleyeceğim şu ki, ancak Ak Parti,  CHP’nin içine böyle bir kişi yerleştirebilirdi. O vekil ki, her türlü siyasi etik dilin ötesine geçip, onu seçen ve transfer edip hatta ‘keşfeden’(!) birine 11 Kasım 2018’de şöyle seslenecekti.

"Tarih seni yargılayacak. Aşağılık bir işe imza attınız. Ne yapıyorsan yap istifa etmiyorum. Sıkıyorsa at beni, rezil ol, kepaze ol."

Yılmaz, genel başkan adaylığı için hazırlandığını da açıkladı.

Yorum sizin!…

LEVENT DEMİR