On İki Askerimizin Hesabı Verilecek Mi?

On iki kahraman Mehmetçiğimizin şehadetinde ihmal, zafiyet ve sorumlulukların araştırılması için İyi Parti’nin verdiği Meclis Araştırma Önergesi, 9 Temmuz günü AKP-MHP-DEM ve HÜDA PAR bloğu tarafından reddedildi.

On iki kahraman Mehmetçiğimizin şehadetinde ihmal, zafiyet ve sorumlulukların araştırılması için İyi Parti’nin verdiği Meclis Araştırma Önergesi, 9 Temmuz günü AKP-MHP-DEM ve HÜDA PAR bloğu tarafından reddedildi.

Tarihçiler ileride AKP iktidarını sadece resmî belgelere sadık kalarak yazarlarsa tarihin en temiz iktidarını ve partisini yazarlar. Çünkü bu dönemde hiçbir AKP'li yolsuzluktan yargılanmadı, hiçbir AKP'li görevden alınmadı, hatta hiçbir AKP'li istifa bile etmedi, en delikanlısı görevden affını istedi. Melih Gökçek gibi artık yolsuzlukları gizlenemez hale gelen, rezaletleri ortalığa saçılan AKP'lileri ise görevden aldılar ama soruşturma açmadılar, mahkemeye vermediler. 3Y ile mücadele iddiasıyla geldiler 333YYY ile devam ediyorlar.

TBMM'deki 23 Nisan resepsiyonunda MSB Bakanı Yaşar Güler kameralar aracılığıyla milletin gözünün içine bakarak, Piyade Uzman Onbaşı Berat Mecit Day’ın şehit düşmesiyle ilgili; "Terörsüz Türkiye" ismiyle makyajlanmış ikinci ihanet sürecine zarar vermeme gayretiyle yüzüne kondurduğu bir gülümsemeyle “Bu arada dün bir dron atıyorlar, dron da geliyor bizim Mehmetçiğe çarptı ve sonra hastaneye götürdük kurtaramadık ama şehit oldu. Allah rahmet eylesin" ifadelerini kullandı. Artık bu bakanın on iki askerimizin şehadeti ile ilgili yapacağı açıklamaların hepsi güvenilmezdir.

Resmî açıklamalara göre on iki askerini önlenebilir basit bir sebepten kaybeden ülkede kimse sorumluluğu almayacak, kimse görevden alınmayacak. Doğru düzgün bir izaha bile gerek duymayacaklar. Eminim şu an bütün güçleriyle, bütün algoritma ve yapay zekalarıyla bu işten açılıma zarar gelmeden nasıl çıkarız diye çalışıyorlardır.

Ormanlarımız yanıyor, belediye başkanları tutuklanıyor, PKK’lılar affedilip ceza evinden çıkıyor, Çetinkaya mağazasını yakan terörist tahliye ediliyor ve kahraman gibi karşılanıyor. Askerlerimiz şehit düşüyor ama açılıma o kadar önem veriyorlar ki devletin başı aynı gün İmralı heyetini ağırlıyor. Sakin sakin bebek katilinin taleplerini dinliyorlar. Bu arada AKP’nin vücut bulmuş hali “Yeliz” adıyla maruf bir eski vekili cumhuriyetle hesaplaşma peşine düşmüş gündem oluşturuyor. Ne partisinden ne ittifaklarından bir itiraz gelmiyor. Açın pencereleri açın doğalgaz bulduk diyen AKP'li fenomenin bu sefer "asıl zenginliğin nasip olan şehitlik" olduğunu anlattığı videolara maruz kalıyoruz.

Hiçbir ülke askerlerinin öldüğü bir gün bunu yapmaz, yapamaz. O ülkede hayat durur cenazeler kaldırılır. Sorumlular ortaya çıkana kadar çaba sarf edilir.

Askerlerimizin şehadetlerinin sebebi araştırılmalıdır. Bu olayı gerçekleştirenler terör örgütünün feshedilmeye karşı çıkan fraksiyonları mı? (Bebek katiline yaptırılan “komünalist yoldaşlık hareketimiz” diye başladığı videolu açıklama ve bir kez daha silah bırakma çağrısı yaptırılmasının bu ihtimali güçlendirdiği kanaatindeyim.) Yabancı ülkelerin faaliyeti mi? İhmal mi? beceriksizlik mi? Açılım karşıtı bambaşka bir yapılanma mı? Sebep/ler ortaya çıkarılmalıdır. Millet bunu bilmelidir.

Kamuoyundan gizli yürütülen ikinci ihanet sürecine zarar vermemek için TSK suçluymuş gibi bir hava oluşturuluyor. Önce beş dediler sonra üç, daha sonra dört, alıştıra alıştıra on iki şehidi kanıksattılar. Ancak sebep ne olursa olsun bu olay olmamış gibi davranamazsınız, hafife alamazsınız ve eleştirileri fırsatçılık olarak değerlendiremezsiniz.

Türk milleti operasyon yiyor; öyle uyuşturulmuş bir halde ki evlatlarının ölümüne dahi sesi çıkmıyor.

Bu millet bebek katili meclise gelsin dendiğinde tepki vermediği için, askerimiz şehit olduğunda dron gelip çarptı diyen adamı o gün o görevden alaşağı edemediği için, bugün on iki şehide rağmen sustuğu için, eğer silkinip kendine gelemezse "Terörsüz Türkiye" makyajlı açılımda maalesef daha ağır bedeller ödeyecektir diye düşünüyorum.

Demokrasilerde hükümetler hesap verebilir olmalıdır. Şimdiye kadar gizli yürütülen ikinci açılım süreci, her yönüyle hukuksuzluklarla anılacaktır. Mevcut durumda hesap verilebilmesi mümkün değildir. Hep yaptıkları gibi fiili durumu hukuki kılma gayretiyle topu TBMM’de kurulması istenen komisyona atacaklar.

Son söz olarak şunu söyleyeyim: Aziz naaşları ailelerine bile gösterilmeyen on iki şehidimizin üzerinden pazarlık yapılıyor hissine kapılmamamız için süreç acilen şeffaflaştırılmalı ve şehitlerimizin başına gelenin sorumluları derhal ortaya çıkarılmalıdır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri