'Nitelikli' olma ihtiyacı

Kerime Yıldız

Eski Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, benim için Demet Akalın şarkısı gibiydi. Evli, mutlu, çocuklu. Bakan olduğu zaman yaptığı konuşmada tek tek isimlerini sayarak eşine ve çocuklarına teşekkür edince, “Bu, bana yeter” demiştim. Okul müdîresi bir arkadaşım ise “Bu neydi ya?” diye afallamış.

Mahmut Özer, yine eşine ve çocuklarına tek tek teşekkür ederek bakanlığa vedâ etti. Yanında oturan yeni Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de bunu yapar mı diye nefesimi tutup bekledim. Yapmayınca oh diye bıraktım.

Mahmut Özer’i zor günler bekliyor. Zîrâ eş durumundan sanal makam sâhibi olan ev hanımları, eşlerinin görev süresi bitince ağır bir travma yaşıyorlar. Hâlâ kendine gelemeyen cumhurbaşkanı eşleri var.

Kabine açıklandığında Yusuf Tekin ismini duyunca çok şaşırdım. Ne bileyim, dönüşünün muhteşem olacağını! Eğer bileydim, giderken aha böyle gollerimi açar, “gitmeee!” diye haykırırdım. Yine de giderdi ama beni unutmazdı. Döndüğünde, “Sayın bakanım” diye ellerimi ovuşturacak yüzüm olurdu. Bırakın böyle haykırmayı, “Niteliksiz olmak nasıl bir duygu?” diyerek öyle şeyler yazmışım ki her gün buram buram yalakalık kokan yazılar yazsam affedilecek gibi değil.

2017’de Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, sınavla öğrenci alacak liseler için “nitelikli” sıfatını kullandığında Yusuf Tekin müsteşardı. Târihin ve biz velilerin affetmeyeceği bu eğitim hatâsında imzâsı olan Tekin, 2018’de bir milyondan fazla öğrenci LGS’ye müracaat ettiğinde şaşırmış ve velilerin niye bu sınava bu kadar istekli olduklarını anlayamadığını söylemişti. Bir Milli Eğitim Müsteşarı düşünün ki çocuğunu nitelikli okula göndermek isteyen veliye şaşırıyor.

Yusuf Tekin, ülkemize hediye ettiği LGS yüzünden yüz binlerce veli ve öğrencinin perişan olmasından bir buçuk ay sonra müsteşarlıktan alınmıştı. Tvitterdan helâllik istediğinde o sene LGS’ye giren oğlumun hâline bakıp “haram olsun” diye yazmıştım.

Tevâfuk mu yoksa tesâdüf mü diyelim, Tekin, bir milyondan fazla öğrenci “niteliksiz” okullara gitmemek için LGS’de ter döktüğü 4 Haziran’da, “Toprağa ölçüsüz basmanın bile zâlimlik olduğunu salık veren bir inancın mensubu olarak” nitelikli görevine başladı. Demek ki nitelikli olma ihtiyacı, gâyet insânî bir ihtiyaçmış. Demek ki bunun için mücâdele ediliyormuş.

Buradan Yusuf Tekin’e bir çağrıda bulunmak istiyorum:

Lütfen birgün tebdîl-i kıyâfet yaparak nitelikli ve niteliksiz diye ayırdığınız okulların önüne gidin. Öğrencileri kıyaslayın. Aradaki ölçüsüzlüğü görün.

O gece rahat uyursanız başka söze gerek yok.




İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.