"Bir Türk, dünyaya bedeldir!"
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 24 Ağustos 1925/Kastamonu
...
Milli Mücadele'nin Kozmik Odasından Gerçekler:
- Gazi Mustafa Kemal Atatürk bir ideolog muydu?!
Hayır!
- Pragmatist bir asker ve devlet adamı mıydı?!
- Pragmatist bir asker ve devlet adamı mıydı?!
Evet!
- Lider miydi?!
- Lider miydi?!
Kesinlikle!
- Peki, "İngilizlerin adamı" mıydı?!
- Peki, "İngilizlerin adamı" mıydı?!
İşte bu, I. Dünya Savaşı'nı kaybeden ve Enver Paşa üzerinden Osmanlı'yı yönlendirmeye çalışan Almanların uydurduğu kuyruklu bir yalan!
Neden mi?!
Anlatalım......
I. Dünya Savaşı ve Derin Dünya Oyunu:
I. Dünya Savaşı sonrası küresel güç koltuğuna İngilizler ve Fransızlar oturdu.
Neden?!
Çünkü Almanların stratejik hataları Osmanlı'yı da yenilgiye sürükledi.
Detaylarda boğulan Almanlar, ormanı göremedi ve savaş kaybedildi.
Eğer Almanlar kazansaydı, ne değişirdi?!
Sadece tabeladaki isimler!
Ancak tarih, eşyanın tabiatı gereği böyle aktı.
Bu kaotik ortamda, İstanbul İngiliz işgali altındayken, Anadolu'da bir direniş kıvılcımı çakıldı.
Çanakkale'nin muzaffer komutanı Mustafa Kemal, vatanın bölünmez bütünlüğü için Samsun'a gönderildi.
Ama bu karar, kimin eseriydi?!
Osmanlı'nın son padişahı Vahdettin'in mi, yoksa Türk-Alman ortak mutfağının mı?!
Cevap net:
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) çelik çekirdeği ve dönemin stratejik aklının!
Samsun'a Neden Mustafa Kemal?!
Samsun'a çıkış (19 Mayıs 1919), Milli Mücadele'nin başlangıcıydı.
Ama neden Enver Paşa değil de Mustafa Kemal seçildi?!
İşte bu sorunun cevabı, hem tarihsel gerçeklerde hem de derin dünya savaşının satranç tahtasında yatıyor:
1. Mustafa Kemal'in Yetkinliği:
Mustafa Kemal, Çanakkale Zaferi'yle halkın gönlünde taht kurmuş, tırnaklarıyla yükselmiş bir komutandı.
Enver Paşa ise Sarıkamış felaketi ile anılıyor, İttihat ve Terakki'nin siyasi figürü olarak Almanların desteğiyle yükselmişti.
Mustafa Kemal'in liderlik vizyonu, halkı birleştirme gücü ve bağımsız duruşu, onu eşsiz kıldı.
2. Osmanlı ve İngiliz Hesapları:
İstanbul'daki Damat Ferit hükümeti, İngiliz baskısı altındaydı.Mustafa Kemal, Anadolu'daki isyanları bastırmak için "güvenilir" bir isim olarak gönderildi.
Ancak o, bu görevi bağımsızlık mücadelesine çevirdi.
Enver Paşa ise İttihatçı kimliği ve Alman bağlantıları nedeniyle İngilizler için tehlikeliydi.
Ayrıca, 1918 sonrası yurtdışına kaçmış, Anadolu'ya dönmesi imkânsızdı.
3. Kozmik Oda ve Stratejik Karar:
Samsun'a çıkış, TSK'nın "çelik çekirdek"inin organizesinde, Türk-Alman mutfağının ortak planıydı.
Vahdettin, bu kararı sadece "onaylayan" bir noter konumundaydı.
Mustafa Kemal, "görevimiz tehlike" mantığıyla Anadolu'ya gönderildi:
Yakalanırsa "asi" ilan edilecek, başarırsa bir milletin kaderini değiştirecekti.
Nitekim...
Ölümü göze alarak bu yola çıktı ve tarihi yazdı.
Mustafa Kemal ile Enver Paşa Arasındaki Fark:
Mustafa Kemal ile Enver Paşa'yı karşılaştırmak, geceyle gündüzü kıyaslamaktır:
- Başarı:
Mustafa Kemal, her görevde zafer kazandı; Enver Paşa, Sarıkamış'ta hezimet yaşadı.
- Vizyon:
Mustafa Kemal, tam bağımsız bir Türkiye için mücadele etti; Enver Paşa, Almanların gölgesinde "Enverland" hayalleri kurdu.
- Liderlik:
Mustafa Kemal, halkı birleştirip yeni bir devlet kurdu; Enver Paşa, savaş sonrası ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.
Peki, Almanlar neden Enver Paşa'yı göklere çıkarırken Mustafa Kemal'i "İngilizlerin adamı" diye karaladı?!
Çünkü Enver, onların "adamı"ydı; Mustafa Kemal ise kimsenin adamı olmadı!
Almanlar, Kafkaslar'daki enerji kaynaklarına ulaşmak için "Turan" gibi projelerle Enver Paşa'yı kullandı.
Ama aynı Almanlar, Enver'in Kafkaslar'da öldürülmesine neden göz yumdu?!
İngilizlerin örtülü operasyonu mu devreye girdi, yoksa Enver'in "kullanım tarihi" mi doldu?!
Sorular cevapsız...
Milli Mücadele'nin Kozmik Odası:
Milli Mücadele, sadece bir savaş değil, bir milletin yeniden doğuşuydu.
Karakol Cemiyeti, Mim Mim Grubu gibi gizli örgütler, Mustafa Kemal'in liderliğinde Anadolu’da direnişi örgütledi.
Bolşevik Rusya'nın desteği, İngiliz-Fransız ittifakına karşı stratejik bir hamleydi.
"Kozmik Oda" metaforu, bu direnişin stratejik aklını temsil eder:
Mustafa Kemal, Rauf Orbay, İsmet İnönü, Fevzi Çakmak gibi isimler, bu odanın mimarlarıdır.İngiliz-Alman Rekabeti ve Günümüz:
Makalenizin ima ettiği "derin dünya savaşı", İngiliz-Alman rekabetinin tarih boyunca süren gölgesidir.
Osmanlı'nın çöküşünden Cumhuriyetin kuruluşuna, 27 Mayıs 1960'tan 12 Eylül 1980'e, hatta günümüzün kaotik süreçlerine kadar bu rekabet, Türk siyasetini şekillendirdi.
- 12 Eylül ve Sonrası:
Fetullah Gülen'in yükselişi, Almanların NATO-İngiliz statükosuna karşı hamlesidir.
PKK ve Gülen Cemaati, bu rekabetin taşeronları olarak kullanıldı.
- AKP Dönemi:
İngilizler, DP döneminde yaptıklarını AKP üzerinden tekrarladı.
Almanlar ise BOP gibi projelerle perde arkasında etkili oldu.
Ancak, tıpkı DP gibi, AKP de "kullanım tarihi" dolduğunda terk edildi.
- Günümüz:
İngilizler ve Almanlar, hâlâ "Atatürk" ve "Enver Paşa" üzerinden kendi statükolarını savunuyor.
Ama gerçek şu:
Atatürk, kimsenin adamı değildi; o, Türk milletinin lideriydi!
Günümüze Mesaj: Mustafa Kemal'in Mirası
Bugün, küresel satranç tahtasında Türkiye, yeniden bir yol ayrımında.
İngiliz-Alman rekabeti, İsrail-İran gerilimi, BOP gibi projeler, hâlâ bölgemizi şekillendirmeye çalışıyor.Ancak Türk milleti, tarihinden aldığı güçle bu oyunları bozabilir.
Mustafa Kemal'in "cesaret, feraset, adalet" mirası, bu yolda pusulamızdır.
Mehmed Akif'in dizeleriyle birleştiğinde, tablo tamamlanır:
"Hür yaşadım, hür yaşarım!"
Netice:
Türkiye'nin "milli yazılımı" olmadan devlet ayakta kalmaz.
AKP'nin kaotik süreçleri, İngiliz-Alman rekabetinin bir yansımasıdır.
Ancak Türk milleti, vatanın bölünmez bütünlüğü için her zaman hazırdır.
Soru şu:
Siz, kendi ülkeleriniz için kaç vatandaşınızı feda edersiniz?!
Bizim cevabımız şanlı mazimizde saklı!
Mustafa Kemal mi, Enver Paşa mı?!
Tartışmasız Mustafa Kemal!
Çünkü o, hak ettiği için, yetkinliği ile, cesaretiyle ve adaletiyle lider oldu.
İnönü'nün dediği gibi:
"Akıl neyi emrediyorsa onu yaparız."
Ve akıl, bugün de Mustafa Kemal'in yolunu işaret ediyor.
Ezcümle:
Sıkıyor yazıyoruz..
Sıkıyor yayınlıyoruz..
Sıkıyor okuyor ve okutuyoruz.
Çünkü bu vatan, birlikte sahip çıktığımız için ayakta!
Cüneyt Şaşmaz
Cüneyt Şaşmaz