İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılar sonucu zorla evlerinden çıkarılan binlerce Filistinli, her şeyi geride bırakarak güvenli bir yer arayışı içinde Gazze Şeridi'nin farklı bölgelerine yöneliyor.
Gazze kentinden güneydeki Refah'a tehcir edilenlerden 36 yaşındaki Rim es-Saka, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) ait bir sığınma merkezinin avlusunda, ailesinin kurduğu çadırda hayatını sürdürmeye çalıştığını dile getirdi.
Yağışlı ve soğuk havaların yaşam koşullarını daha da zorlaştırdığını anlatan Saka, şöyle devam etti:
"Bizi yağmur çamurdan koruyacak ne bir çatımız ne de rüzgarı kesecek bir duvarımız var. Yağmur, maruz kaldığımız sıkıntıları daha da artırıyor. İki üç öteberimiz de kullanılmaz hale geldi. Kelimelerle ifade edilemeyecek derecede trajik şartlar altındayız. Gazze kentindeki Er-Rimal Mahallesi'nden zorla çıkarıldık, her türlü eziyete tanık olduk, şimdi de yağmur damlaları rahmetten gazaba dönüştü."
Su altında kalan çadırlar
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un batısında kalan El-Mevasi bölgesinde de Filistinliler, kış soğuğundan korunmak için sığındıkları çadırların yağmurla su altında kaldığını belirtti.
Kuzeyden göç eden Filistinli gençlerden Ekrem El-Gazali, bölgede naylon parçalarından kurduğu iptidaî çadırla maruz bırakıldığı zorlukları hafifletmeye çalışıyor.
Gazali, "Yağışlar nedeniyle sahip olduğumuz tüm örtü ve şilteler bir anda ıslandı. Bari bir kısmını koruyalım diye hızla hareket ettik ama olmadı." dedi.
İsrail saldırıları nedeniyle Cibaliya'daki evlerinden çıkmak zorunda kaldıklarını aktaran Gazali, "Evimizden çıkarken örtü, battaniye, yatak ne varsa bıraktık, birkaç parça elbise alabildik. Bugün de elimizdeki üç beş parça da yağmur suları altında kaldı. Saldırılar ne zaman sona erecek, maruz kaldığımız bu sıkıntılar ne zaman bitecek, evimize ne zaman döneceğiz bilmiyoruz. Tabii hala bir ev kaldıysa." şeklinde konuştu.
Şartlar, insanın takatini zorluyor
Bilal el-Hattu da ailesiyle Deyr el-Belah kentinin batısında inşaat halindeki bir evde yaşamaya çalışıyor.
Hattu, "Saldırıların en zor tarafı, bombalama, endişe, yağmur ve soğukla aynı anda mücadele etmek zorunda kalmamız. Bu insanın dayanma gücünü aşıyor." diye konuştu.
Sekiz kişilik ailesiyle ufak bir ateşin etrafında hem ısınmaya hem de bulabildikleri ne varsa pişirmeye çalıştıklarını aktaran Hattu, zorla yerlerinden edilen Filistinlilere dağıtılan gıda yardımları ve malzemelerinin kısıtlı miktarda olduğuna dikkati çekti.
Hattu, "Bazen kısıtlı miktarda yiyecekle açlığın üstesinden gelebiliyoruz. Ancak korku ve soğuk insanın kontrolü dışında gelişen duyular ve onları kontrol edemiyoruz." ifadesini kullandı.