Han Muhafızları Romanı, Dolap.com'da Yazarından İmzalı Ve Ücretsiz Kargo Fırsatıyla Okura Ulaşıyor

Türkiye’de son dönemin en çok konuşulan polisiye–gizem romanlarından Han Muhafızları, imza günlerine katılamayan okurlar için özel bir kampanya ile yeniden gündemde.

Türkiye’de son dönemin en çok konuşulan polisiye–gizem romanlarından Han Muhafızları, imza günlerine katılamayan okurlar için özel bir kampanya ile yeniden gündemde. Popüler alışveriş uygulaması dolap.com üzerinden hanmuhafizları kullanıcı adı ile yapılan duyuruya göre roman, yazarından birebir imzalı ve ücretsiz kargo avantajıyla sınırlı sayıda okura sunuluyor.

Yazar Onur Akbaş’ın imza kampanyalarına yoğun ilgi nedeniyle katılamayan okurlar için hazırlanan bu özel satış, kısa sürede dikkat çekti. Dolap üzerinden gerçekleştirilen kampanyada kitabın imzalı oluşu, koleksiyon değeri arayan okurlar açısından önemli bir fırsat olarak değerlendiriliyor.

Yetkililer, kampanyanın stoklarla sınırlı olduğunu belirterek okurların hızlı davranması gerektiğini vurguluyor. Özellikle polisiye, tarihsel gizem ve Anadolu mitolojisini bir arada işleyen romanlara ilgi duyanlar için Han Muhafızları, son dönemin en çok merak edilen eserleri arasında yer alıyor.


ROMAN NE ANLATIYOR?

Kadınhanı’nda bir gecede yirmi kişi kayboldu.
Eski Han’da çıkan esrarengiz yangından geriye ne bir ceset kaldı ne de tek bir iz.
Ama külleri eşeleyenler hâlâ aynı fısıltıyı duyuyor:
“Kimin gülüşü susarsa, taş konuşur…”

Gazeteci-yazar Oktay ve öğretmen Ayça’nın yolları, kadim bir taşın üzerindeki unutulmuş sözlerle kesişir.
Biri aklın, diğeri sezginin izinden yürür; biri gerçeği araştırır, diğeri kalbiyle hisseder.

Karanlıkta dolanan Semazenler ve Nasırîler isimli iki gizli örgüt, Kadınhanı’nı kendi inanç savaşlarının merkezine çevirirken, tüm olayların kalbinde Nasreddin Hoca’nın kayıp lahiti yer alır.

Yıllar sonra dosyayı devralan Komiser Feyza Gökbaş, yanmış taşların arasında bir cümle bulur:
O.A.
Ve bir pusula…

“İnsan, yalnız bırakılacağını mı sanır?..”
(Kıyamet Suresi, 36)

Han Muhafızları,
akıl ile sezginin, bilim ile inancın, gerçeğin gölgesi ile efsanenin ateşi arasında sıkışmış bir Anadolu hikâyesi…

Gerçek ile efsane, tarih ile kader, inançla delilik arasındaki ince çizgide her şey yanabilir — ama bazen, taş bile konuşur.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri