Ekonomide umut ve seçimler

Sadullah Özcan


Yazıya oturduğum sırada Maliye ve Hazine Bakanı Beraat Albayrak’ın  Orta Vadeli Program (OVP)’ın açıklamasının özetleri önüme düştü. Özetler düştüğünde gözüme ilk çarpan OVP’nin YEP adını aldığıydı. Piyasalar Bakan’ın açıklamalarını nasıl algıladı, nasıl tepki gösterdi? Satırları karalamaya başladığımda bu sorunun cevabını alacak kadar zaman olmadı. Bu nedenle YEP’in algısını sizler zaten  öğrenmiş olacaksınız.  


Dövizde aşırı dalgalanma aslında duruldu. Şimdi bu dalgalanmanın geride bıraktığı etkilere karşı tedbir  alınıyor. Bakan beyin açıkladığı programda zaten buna yöneliktir. Etkilerini kısa vadeli değil uzan vadede görülecektir muhakkak. Ama kısa vade de sadece toplumsal algıda olumluluk sağlarsa ki bu faydalıdır.


Ekonomiden değil ama finans piyasasından çok anlamadığımdan Sayın Bakan’ın açıkladığı tedbirleri çokta yorumlayabilecek durumda değilim. Fakat birkaç yeni ofis kuruluşu, 76 milyarlık tasarruftan ve gelir artırıcı tedbirlerden söz edildi. Bu gerekli yatırımların önlenmesi, gereksiz tasarruf girişimlerine dönüşmez inşallah. Çünkü Türkiye’nin problemi yatırımlar, devlet harcamaları değildir. Türkiye’nin problemi harcamaların gerekli yerlere yapılmaması, lüzumsuz harcamalardır. Tam aksine tasarruf tedbirleri diyerek gerekli yatırımları, gelir artırıcı önlemler diye ekonominin lokomotifi orta ve küçük ölçekli işletme ticari kuruluşların üzerine gelinmesi krizin eşiğinden dönmeye çalışan ve teğet geçmesi için uğraşılan Türkiye’ye büyük zarar verir.

Şu saptamayı yapmakta fayda var. Başarısız darbe girişimi sonrası ülkede döviz dalgalanması ve ekonomik daralma yaşanmazken çıkarılan vergi affının yanlış uygulamaları neticesinde Aralık 2016 ve Ocak 2017’de piyasada ciddi bir ödeme sıkıntısına neden olundu. O iki ayda yaşanan piyasadaki ödeme sıkıntısının tek nedeni vergi affıydı. Siz maliye olarak yapılandırma dolayısıyla piyasadan 18 Milyar lira çekerseniz etkisi piyasada ki ödeme dengesinin bozulması olur. Benzeri durum son çıkarılan vergi affı yasasında olduğu da görülüyor.  O nedenle piyasadan uzak ve ekonominin lokomotifi küçük ve orta ölçekli işletmelerin son döviz dalgalanması olayından etkilenmelerinin önüne geçilmelidir. Son açıklamalarda bunun ne kadar yansıdığını bilmiyorum.


AK Parti’nin ekonomide ister döviz, ister finans, isterse üretim alanında elini çabuk tutmasında fayda var. En geç Mart 2019 da Belediye Başkanlığı seçimleri var. Ekonomide gelecek umudunun yara alması halinde yaşananlar kesinlikle siyasi tepki olarak geri döner.


Bugünlerde lokal olarak yaptığım saha çalışmalarından anlıyorum ki vatandaşın daha AK Parti’ye karşı olumsuz tavır değişikliği bulunmuyor. Tam aksine muhalefette çok ciddi dağılma var. Hem CHP’de hem de İYİ Parti’de. İYİ Parti’de bu daha yüksek oranda. İYİ Parti tabanının arayış içine girdiğini veriler gösteriyor. Şu an için Belediye Başkanlığı seçimleri konusunda çok ciddi düzeyde kararsız bir seçmen bulunuyor. Oran %30’ların üzerinde.  Bu oran bugün 24 Haziran’a göre oyunu koruyan AK Parti’ye karşı bir blok halinde hareket etmesi halinde çok ciddi sonuçlar doğurur. Tam aksine AK Parti yaşanan ekonomik dalgalanmaya karşı umut olmaya devam edebilirse de büyük zafer sağlar. Son cümleyi yanlış anlamayın. Umut olmak hem ekonomik dalgalanmayı durdurması, hem de toplumsal yapıda yenileşme konusunda küllenen beklentilere cevap verilmesini de kapsıyor. 


Yerel seçimlerde erken seçimin olup olmayacağı muamması devam ediyor. Bu konuda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen haftalarda başta büyükşehir belediye başkanları  olmak üzere partide yoklamalar çekti. Bir kısmı erken seçimde acele edilesi istenirken bir kısmı ise karşı görüş bildirdi. Sonuçta süreç başladı. CHP’nin istemediğini kulislerde duyuyorum. CHP evet demedikçe de erken seçim olmaz. Fakat bütün partiler muhtemel adaylar konusunda çalışmalara başladı ve Ekim ayı içinde birçokları belirlenecek.


Bu seçimlerin temel özelliği adaylar olacak. Genel siyasi hava etkin olmayacak. Siyasi partinin gücü de, liderinin etkinliği de tek başına Belediye Başkanı seçtirmeye yetmeyecek.

Gösterilecek adayların önemi çok büyük olacak. Bu AK Parti için öncelikli öneme sahip. Milletvekili seçimlerinde listeleri yenilemek yeterliydi. Fakat Belediye Başkanlığındaki adayların algısı her şeyin üzerinde olacak. Gezdiğim ve görüştüğüm vatandaşlardan aldığım izlenime göre AK Parti’de daha yüksek yenileşme ve değişim bekleniyor. Değişim öyle giden ağam, gelen paşam mantalitesinin de üzerinde olmak zorundadır. Dar bir zümrenin etkin olduğu adaylar işi zorlaştıracaktır.


Kısaca yaklaşan belediye başkanlığı seçimlerinin yönünü bugün ekonomideki dalgalanmaya karşı oluşturulacak umutlar ve adayların özellikleri belirleyecek.


Cuma’nın hayrı üzerinize olsun…