Düşe Düşe Düşmemeyi Öğrenmek

Bestami Bozkurt

Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden uzman klinik psikolog Yasemin Kamalı, ailelerin çocukların sıkılmasından korkmaması gerektiğini belirterek, "Sıkılmayan birey üretmez bu yüzden çocuklarınızın sıkılmasına izin verin." ifadelerini kullandı.

Sıkılmayan birey üretmez.

Çok doğru bir tespit.

Sıkılan insan bulunduğu koşullardan imkanlar oluşturup işe yarar işlevsel şeylere dönüştüren ve dolayısıyla üreten insandır.

Bırakalım çocuklar düşsünler makul yüksekliklerden.

Bırakalım düşe düşe düşmemeyi öğrensinler.

Bırakalım tırmanmaya çalıştığı yüksekliklere çıkamasalar da mücadeleye devam etsinler.

Bırakalım zorluklar karşısında kendi çaplarında mücadele etsinler.

Bırakalım kendi yaşayacakları hayatı kendilerince mücadeleler vererek öğrensinler.

Bırakalım çocukların canları sıkılsın ve o sıkıcılıktan bizim müdahalemiz olmadan kurtulmanın türlü imkanlarını keşfetsinler.

Çünkü biz müdahale ettiğimiz alanlarda çocuklar yetersizlikleri ile kalacaklar.

Çünkü biz müdahale ettikçe “zaten annem babam halleder” rahatlığı ile hiçbir şey yapmamayı tercih edecekler.

Çünkü bizim karıştığımız yerlerde hep pürüzler var olacak.

Ama

Düştüğünde tek başına kaldığını bilen çocuk;

Düştüğü yerden kalkmaya çabalar.

Yardım beklemez.

Kalkarken kalkmanın ilmine kavuşur.

Kendi ayakları üzerinde durur.

Hayatın tozpembeliğinden arınır.

Erken yaşta olgunlaşır.

Çevresindeki imkanları fark eder.

Kendi sorunlarını kendi çözer.

Dirençli olur.

Mücadele etmekten kaçınmaz.

Ani şoklar karşısında kırılma yaşamaz.

Pozitif olur.

Operasyonel hamleler yapar.

Kendi kendini kollamayı öğrenir.

Şımarmaz.

Tüm bunlar istenilen şeyler değil midir?

ANNE BABALARIN DİKKAT EDECEKLERİ

İptidai dönem insanları doğanın en vahşi yüzüyle mücadele içinde yaşamlarını sürdürürlerdi. Yerleşik hayata geçen insanoğlu göçebe halinde yaşayan insanların savaşmak zorunda olduğu vahşi doğa ile kapandıkları binalar sayesinde kurtuldu.

Ancak burada zorlu mücadelenin verdiği kahramanlık ve korkusuzluk yerini mücadelesiz bir hayatın getirisi olarak yoğun korku ve ürküntüleri getirdi.

Son dönem çocukları maalesef daha kırılgan ve korkulu…

Bundan dolayı yukarıda bahsettiğimiz çocuklarımıza güvenme ve yapabileceği türden işler vermek zorundayız.

Çünkü bizler “sen yapamazsın” korumacılığıyla çocuğumuza yapabileceğimiz en büyük kötülüğü yapıyoruz.

Elindeki bardağı iki defa düşürür kırar üç defa düşürür kırar.

Düşüre düşüre düşürmemeyi öğrenir.

Kıra kıra kırmamayı öğrenir.

Sadece düşürdüğü zaman düşürmemesini, kırdığı zaman kırmamasını düzgünce ifade edelim.

Bağırmadan…

Çağırmadan…

Sakinliği koruyarak…

Telaş yapmadan…

Dünyalar yıkılmış değil sonuçta.

Hata yapmasına fırsat verelim.

Dünyanın değişmeyen ve belki de hiç değişmeyecek olan öğrenmesidir deneye yanıla öğrenmek.

Ben her şeyi sonradan öğrendim. Herkes her şeyi sonradan öğrenirmiş. Bunu da sonradan öğrendim. (Turgut Uyar)

Öğreneceğiz.

Sonradan…

Çocuklar da sonradan öğrenecekler.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.