DEĞİŞEN DÜNYADA EĞİTİM SİSTEMİMİZ

Muhammed Kaan İnal

Değişen Dünyada Eğitim Sistemimiz

Daha önceki yazılarımda da günümüz dünya sisteminden bahsetmiştim. Kısaca tekrar değinerek konuya gireyim. Günümüz dünyasında sınırlar ortadan kalkmış ,devletler birçok sınırlamayı ortadan kaldırma yoluna gitmişti ya da en azından sistem bu vaatte bulunuyordu. (Ne kadar gerçekleştirebildiği tartışılır!) Bunun yanında ekonomik alanda da devletler ellerini birçok iş kolundan çekerek özel sektöre alan açtı. Bu alan açmanın en çok göze çarptığı noktaların başında; eğitim, sağlık, güvenlik ve taşeron işçiler gelmektedir. Bunun dışında örnek verecek olursak, ülkemizde de gerçekleşen ve birçok tartışmaya sebep olan devlet fabrikalarının ya da işletmelerinin özelleştirilmesi örnek olarak verilebilir. Peki neden bu konuya tekrardan değindim ve böyle bir giriş yaptım? Sistemin talep ettiği eğitim sistemini kendimce analiz edip ortaya koymak ve siz okurlara kısaca hatırlatma yapmak için.

Sistemin devleti küçültmeye yönelttiği ve ülkemiz de dahil dünya üzerindeki birçok devletin de bu küçülmeyi uyguladığını biliyoruz. Yani devletin bürokrat, mühendis, doktor vs. nitelikli (eğitimli) eleman ihtiyacı azalırken özel sektörün nitelikli (eğitimli) eleman ihtiyacı artıyor. Haliyle eğitimin de bu yönde değişim göstermesi gerekiyor. Örneğin son yıllarda ülkemizde hizmet sektörü ve inşaat sektörü başta olmak üzere birçok özel sektör alanı büyürken devletin özelleştirmelerle beraber alanı küçülüyor. Bu noktada eğitim sisteminin de revize olması gerekiyor. Eğitimin, söz konusu sistemin arzularına cevap verecek şekilde (inşaat sektörü üzerinden gidersek) daha çok nitelikli (bu alanda eğitimli) usta, ustabaşı ve işçi yetiştirmesi gerekiyor. Tüm bunlara ek olarak günümüzde devletler birbirleriyle ilişkilerini büyük oranda ekonomik bağlar üzerinden yürütürken bu bağları da özel şirketler üzerinden kuruyorlar, kısaca devletin bürokrat ihtiyacı da azalıyor. Yani sistemin daha az bürokrat yetiştirmesi gerekirken, özel sektöre daha fazla beyaz yakalı eleman yetiştirmesi gerekiyor. Ancak ülkemizde (ne yazık ki) sisteme uygun bir şekilde eğitim sisteminin düzenlenemediğini görmekteyiz.

Tüm bunların yanında üniversiteler ile özel sektörün iş birliğinin arttırılması, üniversitelerde araştırmaların bulundukları bölgedeki sektörün ihtiyaçlarını karşılayacak ve sektörü geliştirecek şekilde çalışması da gerekmektedir. Bu da üniversitelerin her alanda fakülte açıp her alanda çalışma yapmalarındansa belli bir alanda uzmanlaşmalarını gerektirmektedir. Çünkü günümüzde özel sektör ne kadar gelişmiş ve üretim kapasitesi artmışsa devletin de refah seviyesi o kadar yüksek olmaktadır. Hem bu açıdan hem de bilimsel araştırmanın artması açısından özel sektör-üniversite ortaklaşması elzemdir. Örneğin Güneydoğu Anadolu bölgesindeki eğitim kurumlarının hayvancılık, Akdeniz bölgesindekilerin tarım alanında araştırmalara öncelik vermesi ve bölgede hâkim ekonomik etkenin gelişimine katkıda bulunmaları gerekmektedir. Bu yazdıklarımın sadece örnek olduğunu hatırda tutmakla beraber örneklerdeki gibi uzmanlaşmanın önemli olduğu kanısındayım. Bu söylediklerim üniversitelerin sadece bir alanda çalışma yapmaları gerektiği şeklinde de anlaşılmamalıdır. Özel sektörün ise üniversitelere ekonomik fon yaratmaları ve bu araştırma-geliştirme çalışmalarının içinde aktif olarak bulunmaları gerekmektedir.

Peki şu an ne yapılabilir?

Bundan 30-40 yıl sonrasında hangi iş kollarının olacağını, hangilerinin gelişeceğini, hangi alanlarda nitelikli iş gücüne ihtiyaç olduğunu devletin araştırması ve buna göre eğitim sistemini revize etmesi gerekmektedir. Bilindiği gibi eğitimde bugün yapılan bir değişikliğin meyvesi bundan ancak 20-30 yıl sonra alınmaktadır. Bu söylediğim iş kollarının geleceğinin planlanması olarak anlaşılmamalıdır, söylediğim nasıl Avrupa’da ve ABD’de günümüzden elli yıl sonrasının dünyasına yönelik araştırmalarla bir öngörü oluşturuluyorsa bu öngörünün oluşturulması ve bu öngörüye göre önlemlerin alınmasıdır.

                                                                                                                                              Muhammed Kaan İNAL

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.