Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin seçim manifestosunu açıkladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart yerel seçimleri için partisinin seçim manifestosunu açıkladı. 11 maddeden oluşan manifestoda "gönül belediyeciliği" vurgusu öne çıkıyor.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen ''31 Mart 2019 Yerel Seçimleri Aday Tanıtım Toplantısı''nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında AK Parti’nin 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimleri'nin ardından şehirleri yönetme anlayışının özünü, millete verecekleri sözlerin çerçevesini oluşturan manifestoyu paylaşmak üzere huzurda olduğunu söyledi. 

Erdoğan, "Bu seçimlerde illerine, ilçelerine, beldelerine, hizmet etmek üzere belediye başkanlığına aday olan AK Parti'li ve Cumhur İttifakı mensubu arkadaşlarımızın her birine başarılar diliyorum. Önümüzdeki seçimlerde milletimizin tercihini yine hizmet siyasetinden yana kullanarak AK Parti’yi sandıktan açık ara birinci parti olarak çıkaracağınıza inanıyorum" diye konuştu. 

Milli iradenin üstünlüğüne yürekten bağlı bir parti olarak 31 Mart seçimlerinde ortaya çıkacak sonucun, Türkiye'ye ve millete hayırlı olması dileğinde bulunan Erdoğan, "Dik dur eğilme, bu millet seninle" sloganları üzerine, "Dik duracağız dikleşmeyeceğiz. Dik duruyoruz endişeniz olmasın" dedi.

 

 

"İNSAN TÜM MAHLUKATA GÖNLÜNÜ AÇAR, GÖNÜL ŞEHİRLERİ KURULUR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, giriş konuşmasının ardından manifesto metnine geçerek, şunları kaydetti:

"İnsan, şehirler kurar, yollar, köprüler yapar, kıtadan kıtaya uzanır, uzaya çıkar. Ama gönlü ancak, bir gönülde sükuna erer. Bir gönlü misafir ettiğinde varlığını hisseder. Bir gönle girdiğinde kendini bulur. Bir genç kızın hayali… Bir delikanlının umudu… Bir yaşlının yalnızlığı… Bir çocuğun kucak açışı… Daha nicesiyle birlikte gönülde karşılık bulur. Kuşa, böceğe, ağaca, çiçeğe, tüm mahlukata gönlünü açıp rahmet nazarıyla bakıyorsa eşrefliğinin farkına varır. Göğsünde bir et parçası değil alemi taşır. Şehri emanet görmek, şehri emanet almak, şehremini olmak, ancak gönül sahibiyse olur, gönüllere girerek olur. İşte o zaman gönülden gönüle köprüler kurulur. Seyyid Nesimi’nin dediği gibi; 'Gülden terazi tutarlar, gülü gül ile tartarlar, gül alırlar gül satarlar, çarşı pazarı güldür gül.' Gönüller birleştiğinde ancak böyle şehirler kurulur.

Hacı Bayram Veli Hazretleri'nin nazarıyla ifade edersek; 'İnsan, şehri inşa ederken, aslında taşın toprağın arasında kendisini inşa eder. Gönülde her ne var ise, şehir olarak görünür. Gönlü taş olanın şehri taş, gönlü aşk ile dolu olanın şehri gülistan olur'. Evet… Böylece şehir insan olur, insan şehir olur. İnsan tüm mahlukata gönlünü açar, gönül şehirleri kurulur. Gönül tevazudur, kibir değil. Gönül azimdir, gayrettir, hırs değil. Gönül samimiyettir, hasbiliktir, hesabilik değil. Gönül Rahmanın evidir. İnsan tüm evrenin kalbidir. Şehir de tüm bunların mekanıdır. İşte bu anlayışla, AK Parti olarak şehirlerimize ve onlara hizmet için kurulmuş olan belediyelerimize çok büyük önem veriyoruz."

"DÜNYAYI NASIL İDRAK EDİYORSAK, YAŞADIĞIMIZ ŞEHİRLERE DE ÖYLE ŞEKİL VERİRİZ"

Bugün "şehir" olarak ifade edilen il ve ilçe merkezlerinde yaşayan nüfus oranının yüzde 80'i aştığını belirten Erdoğan, dünyada ise Birleşmiş Milletler verilerine göre nüfusun yüzde 55’inin şehirlerde yaşadığını söyledi. Bu oranın 2050'de üçte ikiyi geçmesinin beklendiğine dikkati çeken Erdoğan, şehirlerde yaşayan insan sayısı artarken, küresel ölçekte gelir dağılımının da giderek bozulduğunun altını çizdi.

Yapay zeka gibi yeni teknolojilerin, önemli fırsatlarla birlikte kimi belirsizlikleri de beraberinde getirdiğini kaydeden Erdoğan, ekolojik tahribatın dünyanın geleceğini her geçen gün daha çok tehdit ettiğini vurguladı.

Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere pek çok yerde, etnik, kültürel ve dini ayrımcılık gibi demokrasiye meydan okuyan eğilimlerin yükselişe geçtiğini dile getiren Erdoğan, "Son iki asırda, çarpık kentleşmeden çevre kirliliğine, sosyal buhranlardan terör olaylarına ve savaşlara kadar pek çok sıkıntıyla boğuşan dünyamız, artık tarihi bir yol ayrımına doğru gidiyor. Bu tablo bizi, diğer meselelerin yanı sıra, şehir ve medeniyet tasavvurumuz ile bunların ayrılmaz bir parçası olan belediye hizmetleri üzerinde daha çok düşünmeye sevk ediyor. Bizim gözümüzde şehirler, kurucularının ve içinde yaşayan insanların adeta aynası gibidir. Dünyayı ve hayatımızı nasıl idrak ediyorsak, yaşadığımız şehirlere de öyle şekil veririz" değerlendirmesinde bulundu.

"AK PARTİ KADROLARI OLARAK, ŞEHİRLERİMİZİN VE ÜLKEMİZİN HİZMETİNE KOŞTUK"

Ecdadın "Şeref-ül mekan bil mekin" yani, "Bir şehri aziz kılan, o şehrin sakinleridir" diyerek, bu gerçeğe işaret ettiğini aktaran Erdoğan, "Yahya Kemal, ecdadın kurduğu şehirleri anlatırken, 've böylece toprak imana gelirdi' diyecek kadar vecd içinde bir tasavvur ortaya koyuyor. Peki nasıl oldu da böylesine ince fikirli ve zevkli bir medeniyet müktesebatından, son asırda böylesine hoyrat bir şehircilik geçmişine savrulduk? Bize göre şehirlerimizin uzun süredir malul olduğu sıkıntıların temelinde, insan fıtratının bir kenara bırakılıp bireysel hırslar elinde şekillendirilmesi yatıyor" diye konuştu. 

Erdoğan, tribünlerden sarkıtılan kendisinin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Alparslan Türkeş ile Necmettin Erbakan'ın fotoğraflarının yer aldığı "Söz konusu vatansa gerisi teferruattır" yazılı pankartı görmesi üzerine, "Söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Cumhur İttifakı'nın tanımı budur. Pazara kadar değil inşallah mezara kadar" dedi. 

Milletin değerlerine sahip çıkmayanların şehircilik mirasına sahip çıkmasının zaten işin tabiatına aykırı olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geçmişiyle barışık olamayan geleceğini de sağlıklı bir şekilde inşa edemez. Türkiye, uzun süre yönetimine hakim olan vizyonsuz, öngörüsüz, kifayetsiz, plansız, istikrarsız, milletin derdiyle dertlenmediği için umursuz hastalıklı zihniyetler elinde örselenmiş ve oyalanmıştır. Açık yüreklilikle kabul etmek gerekir ki, bırakınız sonradan kurulanları, kadim şehirlerimiz dahi bu hastalıktan kendini kurtaramamıştır. Bizler, tüm siyasi hayatı, işte bu çarpıklıklarla mücadeleyle geçen AK Parti kadroları olarak, şehirlerimizin ve ülkemizin hizmetine koştuk. Eksiklerimiz ve hatta kimi zaman hatalarımız elbette olmuştur. Ama, milletimiz ve tarih şahittir ki, tüm samimiyetimizle ve gücümüzle, ülkemizi maddi ve manevi medeniyet değerleriyle yeniden buluşturmak için çalıştık. Azmettik, çalışıyoruz ve çalışacağız."

"BELEDİYECİLİKTEKİ TECRÜBEMİZİ SÜREKLİ ZENGİNLEŞTİREREK, TÜRKİYE'NİN HİZMETİNE SUNDUK"

AK Parti'nin kurucu kadrolarının, gençlik yıllarından beri takipçisi oldukları medeniyet davalarını, belediye yönetimlerinde adımlarını attıkları hizmet mücadelelerini zamanla tüm ülkeye taşıdıklarını anlatan Erdoğan, "Şuna inanıyorum; bizimkisi bir aşk hikayesidir. Aşk ise kişinin sevdiğinde yok olmasıdır. Laf ile aşk olmaz. Ancak sevdiğinizde yok olursanız aşk olur" ifadelerini kullandı. 

Erdoğan, belediyelerde başlayan bu büyük yürüyüşün, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı'nda sürekli gelişerek, genişleyerek sürdüğünü söyledi.

Bu süreçte şehirleri mazisiyle barışık ve geleceği kucaklayacak hizmetlere kavuşturmak amacıyla, hem belediyelerde, hem merkezi idare kurumlarında gece gündüz ter döktüklerini ifade eden Erdoğan, her alanda olduğu gibi belediyecilikte de Cumhuriyet tarihinin tamamında yapılanların katbekat üzerinde eserler ortaya koyduklarını dile getirdi.

AK Parti'nin, belediyecilikte çığır açmış, milletin gönlünde bu hizmetleriyle yer edinmiş kadrolar tarafından kurulmuş bir parti olduğunun altını çizen Erdoğan, "AK Parti kadrolarının belediyelerdeki başarılarının gerisinde, halka hizmeti Hakka hizmet bilen bir paradigma değişikliği vardır. Bu yaklaşımla, emaneti korumayı ve ehline teslim etmeyi esas alan, hizmeti memur-işçi mesai süresiyle sınırlamayıp 24 saate, 7 güne yayan, vatandaşın her derdine derman olmak için çırpınan bir yönetim pratiği sergilenmiştir. Öyle ki bu kadro, belediye çalışanlarının yetişemediği temizlik gibi kimi hizmetlerin aksamadan yürümesini, parti teşkilatlarından gönüllüler vasıtasıyla gerçekleştirecek kadar kendini işine adamıştır. Belediyecilikteki tecrübemizi ve birikimimizi sürekli zenginleştirerek, geliştirerek, büyüterek tüm Türkiye'nin hizmetine sunduk" diye konuştu.

"BELEDİYE BAŞKANLARIMIZIN ÖNÜNE ÇOK BÜYÜK HEDEFLER KOYDUK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Milletimizin karşısına 1994 mahalli idareler seçimlerinde bu ülkenin 'CHP'den tevarüs ettiği çöp, çukur ve çamurla mücadele' diyerek yola çıktık. Çünkü CHP çöptür, çukurdur, çamurdur. Öyle devraldık İstanbul'u ve onlardan tamamen arındırdık. 2004'te 'Yerel kalkınma başlıyor' sloganını kullandık, o günden bugüne belediye başkanlarımızın önüne çok büyük hedefler koyduk. Eğer çöp dağlarından İstanbul temizlendiyse, Ümraniye'deki vahşi çöp depolama alanı patlamak suretiyle 39 vatandaşımız orada öldüyse herhalde bunun bir hesabının sorulması gerekir. Kimdi belediye başkanı? İlçede de CHP, büyükşehirde de CHP. Hesabını ne soran oldu, ne hesabı sorulan oldu. Bunları özellikle bilmenizin önemine vurgu yapmak istiyorum. Ankara farklı mıydı? Hayır, Ankara da böyleydi. Buraları teslim aldık. Aldıktan sonra İstanbul değişti. Ankara değişti. Ama teslim alınmayan yerlerde hala susuzluk devam ediyor. İşte İzmir... Ne İstanbul ne Ankara'da susuzluk diye birşey kalmadı. Bütün mesele aşk meselesi, dertli olmak meselesi, inanç meselesi. Bunlarla bugünlere geldik." 

"Altyapı, yol, kaldırım, su, çöp, temiz çevre, temiz hava gibi temel hizmet alanlarındaki sorunları çözmeden şehirlerimizi kalkındıramayız" dediklerini hatırlatan Erdoğan, "Hamdolsun, kısa sürede bu sıkıntıların üstesinden geldik ve şehirlerimizi çok ileri hizmet standartlarına kavuşturduk. Ardından, 2009 mahalli idareler seçimlerinde 'İşimiz hizmet gücümüz millet' diyerek, 'marka şehirler' hedefledik. Her şehrimizin, bölgesinin, ülkemizin ve dünyanın önemli bir markası haline gelebilmesi hedefiyle milletimizin karşısına çıktık" dedi.

İstanbul'da Habitat 2 Toplantısı düzenlediklerini hatırlatan Erdoğan, bu toplantıda İstanbul'un dünyanın en temiz şehri olarak kayıtlara geçtiğini söyledi. 

Bunların rastgele olmadığını belirten Erdoğan, "Dertli olursanız, aşık olursanız bunlar olur. İşte bunlar bunun neticesinde gerçekleşti. Altyapıdan çevre sorunlarına kadar her alanda, daha ayrıntılı, daha ince işçiliğe yönelik yatırımları hayata geçirdik. Potansiyeli olan her ilimizin dünya çapında marka şehir haline dönüşme çabasına destek verdik. Türkiye’nin gündemi değiştikçe, mahalli idarelerdeki hedeflerimizi de ileriye taşıdık ve 2014 seçimlerinde 'Daima millet daima hizmet' dedik. Böylece her türlü vesayet, darbe ve saldırıya karşı, milletimizin emrinde bir şekilde hizmet yürüyüşümüzü sürdürme kararlılığımızı ifade ettik" diye konuştu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin istiklaline ve istikbaline göz dikenlere karşı 15 Temmuz'da olduğu gibi milletimizle birlikte mücadele ederken hizmet yarışında da yine en önde olduk. Şimdi de tevazu, samimiyet ve gayret ile memleket işi gönül işi diyerek, 'gönül belediyeciliği' sözüyle milletimizin huzuruna çıkıyoruz" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, "Halkımıza yeni bir heyecanla, yeni bir vizyonla, kimi tecrübeli, kimi yeni ama birikimli ve vizyoner isimlerle şehirlerimizi daha ileriye taşımanın sözünü veriyoruz. Hedefimiz, istisnasız tüm fertleriyle önce milletimizin gönlünü kazanmak, ardından sandıkta oyunu almaktır" dedi.

Her seçimin bir imtihan olduğunu bildiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

''31 Mart 2019 imtihanından başarıyla çıkmak için geçmişte yaptığımız hizmetlerle yetinmiyoruz. Bu büyük müktesebatın yanında şehirlerimizi geleceğe hazırlayacak yeni projeler geliştiriyoruz. Önümüzdeki dönemde tıpkı ülkemizin diğer vizyoner projeleri gibi şehirlerimiz için de kısa, orta ve uzun vadeli strateji belgeleri hazırlayacağız. Bakanlıklarımızdan en küçük belediye birimlerimize kadar şehirlerimizle ilgili tüm planları, projeleri, yatırımları, hizmetleri bu strateji belgeleri üzerinden takip edeceğiz. Kısa vadeli hedefleri her yıl, orta vadeli hedefleri belediye başkanlarımızın dönemlerinin bitiminde, uzun vadeli hedefleri de ülkemizin 2023, 2053, 2071 vizyonlarıyla bağlantılı şekilde değerlendireceğiz. Bu süreçleri tüm belediyelerde takip etmek için Cumhurbaşkanlığı bünyesinde bir izleme-değerlendirme sistemi kuruyoruz.''

Merkezi yönetim birimlerinin 81 ildeki yatırımların takibiyle ilgili bir sistemi daha önce kurduklarını anımsatan Erdoğan, "Tecrübe ve bilgi paylaşımından tasarruf ve şeffaflığa kadar pek çok faydasını göreceğimize inandığım bu sisteme, belediyelerimizi de entegre edeceğiz. Ayrıca AK Partili belediyelerimizin daha yakından takibi için, benzer bir sistemi Genel Merkezimizde faaliyete geçireceğiz. Genel ve yerel iktidarlarımız döneminde plansız şehirleşmenin kökünü kuruttuğumuz gibi ilkesiz, işlevsiz ve denetimsiz planlamayı da ortadan kaldıracağız. İşte bu doğrultuda Türkiye'yi, bugüne kadarki uygulamaların ötesinde bir Yeni Şehircilik Vizyonu ile buluşturuyoruz" ifadelerini kullandı.

Şehirleri, insan fıtratına uygun, medeniyet ve kültür değerleriyle yoğrulmuş daha çok hizmetle donatacaklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Belediye başkanlarımız, şehir halkına hakim olma değil hadim olma idrakiyle görevlerini yürütecekler. Yani 'Efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geliyoruz' anlayışıyla hizmetlerini sürdürecekler" dedi.

Erdoğan, şehir plancılığında ve imar uygulamalarında, coğrafyanın tüm birikimine sahip çıkan, Selçuklu mimarisinin sadeliğini, Osmanlı mimarisinin zarafetini ve bugünün modern çizgilerini meczeden bir anlayışı yaygınlaştıracaklarını söyledi. 

Konuşması sırasında tribünlerde açılan "Aşk ile çalışmak bu işin özü, 31 Mart zafere AK Parti'nin sözü" afişini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"İnsanlarıyla birlikte ağacından hayvanına kadar içindeki tüm canlıların güven içinde yaşadığı şehirlere sahip olmanın huzuruna AK Parti belediyeceliği ile kavuşacağız. AK Parti iktidarları döneminde eğitimden sağlığa, ulaşımdan sanayiye kadar her alanda kurduğumuz güçlü altyapı, şehirlerimizle ilgili tasavvurlarımızı gerçekleştirebilmemizin teminatıdır. Öyle ki, bugün artık klasik belediye hizmetleri, başarının ölçüsü olmaktan çıkmıştır. Artık ölçü, bunların üzerine hangi hizmetleri koyabildiğiniz, özellikle de gönül belediyeciliğinde ne kadar mesafe kat edebildiğinizdir."

"MİLLETİMİZİN KARŞISINA 'MEMLEKET İŞİ GÖNÜL İŞİ' DİYEREK ÇIKIYORUZ"

AK Parti belediyelerinin her insana adaletle hürmet edeceğini, şehrin ve insanların maddi-manevi tüm varlığını kutlu bir emanet olarak görüp sahip çıkacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediyelerin herhangi bir kesime ve kişiye değil sadece milletine ve devletine sadakat gösterecek başkanlarla yönetileceğini kaydetti. Erdoğan, "İşte bunun için 31 Mart seçimlerinde milletimizin karşısına 'Memleket işi gönül işi' diyerek çıkıyoruz" ifadesini kullandı.

İŞTE AK PARTİ'NİN 11 MADDELİK SEÇİM MANİFESTOSU

Erdoğan, AK Parti olarak yeni dönemdeki belediyecilik anlayışlarını ve millete taahhütlerini 11 başlık altında özetlediklerini belirterek, bu başlıkları "Şehir Planları, Altyapı ve Ulaşım, Kentsel Dönüşüm, Benzersiz Şehirler, Akıllı Şehirler, Çevreye Saygılı Şehirler, Sosyal Belediyecilik, Yatay Şehirleşme, Halkla Birlikte Yönetim, Tasarruf ve Şeffaflık ve Değer Üreten Şehirler" şeklinde sıraladı.

1- ŞEHİR PLANLARI

Şehir Planları konusunda, uzun vadeli ihtiyaçları gözeten ve hakkaniyete uygun yöntemleri takip edeceklerini belirten Erdoğan, "İstismara açık parsel bazlı plan değişikliklerine kesinlikle geçit vermeyeceğiz. Şehir planlarını ve imar uygulamalarını şeffaf bir şekilde hazırlayacağız. Zorunlu hallerde yapılması gereken plan değişiklikleriyle ilgili süreçleri de aynı şekilde halkın gözetiminde yürüteceğiz" dedi.

Muhtarlık binalarında ilan edilecek plan değişikliklerini, milletin görüşü ve onayı alındıktan sonra daha etkin bir şekilde uygulamaya geçireceklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yapılan çalışmalar konusunda ilgili tüm kamu, özel sektör ve sivil toplum temsilcilerinin fikirlerine başvuracak, kararları demokratik katılım süreçlerini işleterek, en geniş uzlaşmayla alacağız. Milletimizin hayat kalitesini artırmayan hiçbir işe vakit ve kaynak ayırmayacağız. Potansiyellerini en iyi şekilde değerlendirerek, şehirlerimizi çekim merkezi haline getirecek projelere öncelik vereceğiz" ifadelerini kullandı.

2- ALTYAPI VE ULAŞIM

Altyapı ve ulaşım konuları çözülmeden şehirlerin gerçek anlamda şehir haline getirilmiş olamayacağına inandıklarını ifade eden Erdoğan, "Önümüzdeki dönemde, içme suyu, yağmur suyu, kanalizasyon, doğalgaz, enerji ve iletişim hatları gibi temel altyapı sorunları tamamen çözülmemiş hiçbir şehrimizi bırakmayacağız. AK Partili olmayan belediyelerde de altyapı eksiklerinin tamamlanması çalışmalarını yakından takip edeceğiz. AK Partili olmayan belediyelerde de altyapı eksiklerinin tamamlanması çalışmalarını yakından takip edeceğiz" diye konuştu.

Toplu taşıma projelerini hızlandırıp yaygınlaştırarak, insanları trafikte boğulmaktan kurtaracaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, otopark meselesini, hem şehir planlarında hem de imar uygulamalarında asli öncelik haline getireceklerini ve böylece sokaklardaki araç istilasına son vererek, kaldırımları sadece yayaların hizmetine sunacaklarını söyledi.

3- KENTSEL DÖNÜŞÜM

Kentsel dönüşüm projelerini, şehirleri hem deprem riskinden hem de çarpık yapılaşmadan kurtarmaya dönük olarak geliştireceklerini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

''Bugüne kadar elde ettiğimiz tecrübelerin ışığında, bina bazlı kentsel dönüşümden ziyade alan bazlı kentsel dönüşümü teşvik edeceğiz. Tek tip kentsel dönüşüm uygulamaları yerine, bölgenin ve vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını gözeten çözümler üreteceğiz. Fiziki dönüşümü kültürel, ekonomik ve sosyal dönüşümle birlikte tasarlayarak, yepyeni bir şehircilik hamlesi başlatacağız. Millet kıraathanelerini mahalle düzeyine kadar yaygınlaştıracağız.''

4- BENZERSİZ ŞEHİRLER

Erdoğan, benzersiz şehirler hedefleri doğrultusunda her şehrin kendi coğrafyasına, iklimine, tabiatına, tarih ve insan dokusuna, büyüme alanlarına uygun gelişme modelleri hazırlayacaklarını söyledi.

Planları, altyapı ve üstyapı projelerini, şehirlerin asli karakterlerini güçlendirecek şekilde tasarlayıp koruyarak yaşatmayı esas alacaklarını belirten Erdoğan, "Her birinin kendi hikayesi olan şehirlerin silüetini bozan, estetik değeri olmayan, kültür varlığımıza katkıda bulunmayan projelere kesinlikle izin vermeyeceğiz" dedi.

Tarihi yapıları ve mekanları şehrin günlük hayatının ayrılmaz parçaları haline getirerek gelecek nesillere miras bırakacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Taklitten ve tekrardan uzak, geçmişten feyz alan, bugünün ve geleceğin ihtiyaçlarına cevap veren bir mimariyi şehirlerimize hâkim kılacağız. Şehirlerimizin, kadınlardan çocuklara, gençlerden yaşlılara, engellilerden sporculara kadar herkese dokunacak mekanlarla donatılmasını sağlayacağız" ifadelerini kullandı.

5- AKILLI ŞEHİRLER

Akıllı şehirler ile şehircilikte yeni ufuklar açacaklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

''Belediye hizmetlerine erişimden, ulaşımın, enerjinin, binaların ve cihazların yönetimine kadar insanlarımızın günlük hayatını kolaylaştıracak tüm akıllı şehir uygulamalarını destekleyeceğiz. Teknolojinin imkanlarını, özellikle de yerli çözümleri teşvik ederek, şehirlerimizin emrine sunacağız. Mobil teknolojilerin böylesine geliştiği bir dönemde, Türkiye’yi bu büyük yarışta geri bırakmayacağız.

6- ÇEVREYE SAYGILI ŞEHİRLER

Çevreye saygılı şehirler ile Rabbimizin bize emanet ettiği tabiat içinde, canlı veya cansız tüm varlıklarla birlikte uyum içinde bir hayat sürdürebilmemizi sağlayacağız. Halkımızın ailesiyle huzur içinde vakit geçirebileceği, dinlenebileceği, sosyal ve kültürel faaliyetlere katılabileceği Millet Bahçelerini her şehrimize yaygınlaştıracağız. Tabiat kaynaklarının sonsuz olmadığının bilinciyle, şehirlerimizi yeşil alanlarıyla güzelleştirirken, kitlesel tüketimden kaynaklanan atıkların da çevreyi kirletmesine engel olacağız. İşte görüyoruz, bakıyorsunuz büyükşehirlerde aday çıkartmış CHP, ama her taraf yine çöp dağlarıyla dolu. Nasıl belediye başkan adayısın? Hem de büyükşehir hem de İstanbul gibi bir yerde. Demek ki geçmişten ders almamışlar. Geçmişte yine bize CHP, çöp dağlarını bırakmıştı ama onun varisleri de yine ilçe belediyesinde çöp dağlarıyla hareket ediyor. Bütün bunları görerek, milletimize bunları anlatarak, aynı tuzağa bir daha düşünmemiz lazım. Çöp meselesinde bunların eksik bıraktığı çok şey var."

Erdoğan, "Sıfır Atık Projesi'ni her kurumumuzda, her evimizde hayata geçireceğiz. İnsan-şehir-tabiat dengesini en ideal şekilde gözeterek şehirlerimizi yeşil ve sürdürülebilir büyüme ilkesiyle inşa ve ihya edeceğiz" dedi.

7- SOSYAL BELEDİYECİLİK

Sosyal belediyecilik anlayışıyla tüm mağdur ve mazlumlarla birlikte ailelere, çocuklara, gençlere, kadınlara, yaşlılara ve engellilere hizmet verecek şekilde çalışacaklarını kaydeden Erdoğan, şunları kaydetti:

''Erişilemeyen, yardım eli uzatılmayan, hizmet götürülmeyen hiçbir kesim bırakmayacak, kimsesizlerin kimsesi olacağız ve belediyecilik anlayışımızı buraya oturtacağız. Özellikle toplumun temeli olarak gördüğümüz aile kurumunu güçlendirecek çalışmaları önceliklerimizin başına alacağız. İnsana hizmet üreten belediyecilik yapacak, şehirleri imar ederken nesilleri ihmal etmeyeceğiz. Aile Danışma ve Yaşam Merkezleri, Kadın ve Gençlik Merkezleri, Spor Merkezleri, Kültür ve Sanat Merkezleri, Engelli ve Yaşlı Merkezleri gibi hizmetleri en küçük yerleşim birimlerine kadar götürmeye devam edeceğiz. Sporu, gençlerimiz başta olmak üzere, her kesimin hayatının ayrılmaz bir parçası haline getirecek altyapıyı kuracak faaliyetleri yoğunlaştıracağız. Sosyal belediyecilik çalışmalarının kalite standartlarını oluşturarak, ülkenin her yerinde belirli bir seviyenin üzerinde hizmet verilmesini sağlayacağız.

8- YATAY ŞEHİRLEŞME

Yatay şehirleşme yeni dönemdeki şehircilik vizyonumuzun merkezinde yer alacaktır. Gönüllerimize hitap eden mekânlar bütünü olan şehirlerimizi, toprakla daha çok buluşan, mahalle kültürünü yaşatan, komşuluk ilişkilerini canlı tutan yatay mimari anlayışıyla geliştireceğiz. Bu modelle, insani hizmetlerden yeşil alanlara ve akıllı şehir uygulamalarına kadar pek çok sorunu aynı anda çözebileceğiz. Her şehrimizde pilot uygulamayla başlayıp, zaman içinde genişleterek, yatay şehirleşme modelimizi ülkemizin her yerine yaygınlaştıracağız. Kentsel dönüşüm alanları ile yeni imara açılan bölgelerde, bu modele öncelik vereceğiz.''

Cumhurbaşkanı Erdoğan, manifestoda yer alan "Halkla birlikte yönetim", "Tasarruf ve şeffaflık", "Değer üreten şehirler" maddelerine ilişkin bilgi verdi. 

9- HALKLA BİRLİKTE YÖNETİM 

Erdoğan, manifestodaki 9. maddenin "Halkla birlikte yönetim" olduğunu belirterek, "Bu ilkeyle, belediye faaliyetleriyle ilgili kararlara, şehir sakinlerinin, özellikle de muhtarların ve sivil toplum kuruluşlarının en üst seviyede katılımını temin edeceğiz" diye konuştu. 

Özellikle insanların hayatlarını doğrudan ilgilendirecek büyük projelerde istişare yöntemini mutlaka kullanacaklarına işaret eden Erdoğan, "Belediyemizden hizmet alan vatandaşlarımız için bir 'Şehirli Hakları' bildirgesi hazırlayacağız. Belediye sınırları içinde yaşayan herkesin katılımıyla toplanacak Şehir Meclislerinde, önemli kararları ortak akıl ile alacağız. Belediye Meclisi toplantılarının ve belediye ihalelerinin canlı yayın dahil, herkese açık şekilde yapılması için tüm imkanların kullanılmasını sağlayacağız" ifadelerini kullandı. 

10- TASARRUF VE ŞEFFAFLIK

Manifestonun 10'uncu maddesinin "Tasarruf ve Şeffaflık" olduğunu dile getiren Erdoğan, tasarruf ve şeffaflığın yeni dönemde belediyelerde çok daha önemli bir yönetim ilkesi haline geleceğini de vurguladı.

Erdoğan, şöyle devam etti: 

"Hangi kaynaktan gelirse gelsin belediye bütçesine giren her kuruşta yetiminden gazisine, işçisinden yaşlısına herkesin hakkı olduğunu aklımızdan asla çıkarmayacağız. Yatırımları ve hizmetleri yaparken kullanılan kaynağın gerekliliğini, verimliliğini, önceliğini, kalitesini titiz bir şekilde değerlendirecek, sonra adımları atacağız. Her faaliyetimizi, en başından en sonuna kadar milletimizin gözü önünde, her türlü bilgiye, belgeye erişimin açık olduğu bir yöntemle yürüteceğiz. Belediyelerimizde hakka, adalete, maşeri vicdana, hukuka aykırı davranan hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız."

11- DEĞER ÜRETEN ŞEHİRLER 

Erdoğan, son maddenin "Değer üreten şehirler" olduğuna dikkati çekerek, bu şehirler ile AK Parti belediyeciliğini bir üst aşamaya taşıdıklarını vurguladı. 

Bugün şehirlerde yaşayan insanların taleplerinin, bundan çeyrek asır, yarım asır öncesine göre çok değiştiğini anlatan Erdoğan, eskiden ihtiyaçların, "başını sokacak bir çatı, musluğundan akacak su, ampulünü yakacak elektrik, evine ulaşacak yol" gibi temel hizmetlerle sınırlı olduğunu anımsattı.

Bugün ise şehirlerdeki insanların temel beklentilerini her alanda hayat kalitesinin yükseltilmesi olarak özetleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bunun için şehirlerimizi gayrimenkul odaklı zenginleşme aracı olmaktan çıkartıp, insanın kültürel ve ekonomik üretkenliğinden kaynaklanan katma değerle güçlenen mekanlar haline getireceğiz. Bir başka ifadeyle şehirlerimizin gayrimenkul rantıyla değil, geleceğe medeniyet mirasımız olarak bırakabileceğimiz iyilik, merhamet, kültür, sanat ürünü eserlerle değerlenmesini sağlayacağız."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri