BİR TÜRK DÜNYAYA BEDEL (Mİ)

Gülçin K. İNCEİPLİK

1924 yılının Ağustos ayında, Atatürk Kastamonu’daki asker koğuşlarını gezerken

“Bir Türk, on düşmana bedeldir” yazılı büyük bir levha görünce, subaya bu levhayı göstererek:

“Öyle midir?” der.

“Evet, Paşam.” der subay.

Atatürk ise:

“Hayır çocuğum, bence öyle değildir. Bir Türk dünyaya bedeldir”, der. (1)

Atatürk’ün bu fikri tarihi bir cümle olarak kayıtlara geçti, çokça da dile getirildi.

Bu anıyı Türkiye Cumhuriyeti’nin 97. yılında hatırlamak, anmak hepimizi gururlandırıyor olmalı. Ancak, o zamanın şartlarında bir insanın dünyaya bedel olması için savaşması gerekiyordu. Elbette bu tür bir savaş yönünden bakacak olursak, Türk askeri her zaman tarihini zaferlerle dolduran şanlı bir ordu olmuştur.

Öte yandan günümüzde savaşlar artık hiç tahmin edemeyeceğimiz araçlarla gerçekleştiriliyor. Örneğin; dünya şu an hiç görünmeyen bir düşmanla sağlık orduları ile savaşmıyor mu?

Yine pandemi sürecinde, öncesinde de olduğu gibi tankla topla değil, ticaret ile savaşlar yaşanmaya devam etmiyor mu?

Kısacası devletler arasındaki en önemli savaşlar artık ekonomi ile yapılıyor.

Bu yüzden günümüzde gerçekte neye bedel olduğumuzu kestirebilmek için ilk önce ekonomik açıdan insan onuruna yakışır şekilde yaşayabiliyor muyuz, buna bakmamız gerekli.

Bunun en temel ölçülerinden biri de asgari ücrettir. Yani bir insan beslenmek, barınmak, ısınmak gibi temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için minimum ne kadar ücret almalı.

O zaman, 2020 yılında bir Türk neye bedel görelim.

Yunanistan’da asgari ücretle çalışan bir vatandaş, aynı şekilde bir Türk’ten 3 kat fazla maaş alıyor.

Çünkü Yunanistan’da asgari ücret 758 avro. Türkiye’de ise son kur dalgası ile birlikte asgari ücret 240 avroya(280 dolara) kadar düşmüş durumda.

Bu sırasıyla Amerika’da ve Japonya’da 5 katına

Fransa’da

İngiltere’de ve

Almanya’da 6,5 katına

Belçika’da ve Hollanda’da ise 7 katına kadar çıkabiliyor.

TL eridikçe aradaki fark git gide açılıyor. Dolarla, avroyla maaş almıyoruz ama dolarla, avroyla harcama yapıyoruz.

Türkiye’de son 3 yılda en çok ithal edilen ürünlerden biri binek otomobil. Aldığı minimum maaşla yerlisini bile alamayacak seviyedeki vatandaş, düşük faizi bulunca bir daha alamayacağı otomobilin ödeyemeyeceği borcuna girdi.

Bırakın dünyaya bedel olmayı, 1924 yılındaki Kastamonu’daki subayların fikrine erişebilmemiz bile şu anda hayal oldu.

Yine de tek temennim Cumhuriyet’in kurulduğu ilk günlerin aydınlık bilinciyle insanımızın yeniden dünyaya bedel, saygın bir millet olabilmesidir.

Bunun yolu Cumhuriyet’tir. Çünkü Cumhuriyet demek özgürlük demek, adalet demek, eşitlik demek, aydınlanmak demek, umut demektir.

Nice 97. yıllara…

 

 

 

 (1). Ahmet Gürel & Bülent Türker, Atatürk ve Unutulmaz Anıları, Nisan 2009.

                                                                                                                              Gülçin KAYA İNCEİPLİK

                                                                                                                              29.10.2020

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.