Avukatlar, İsimleri Kullanılarak Yapılan Dolandırıcılığın Mağduru Oluyor

Son dönemlerde isimleri kullanılarak yapılan dolandırıcılığın mağduru olan avukatlar, vatandaşlara, böyle bir olayla karşılaşmaları durumunda adı geçen avukata ulaşmaları ve birebir görüşmeleri tavsiyesinde bulunuyor.

İstanbul Barosunun 1878'de ilk genel kurulunun toplandığı 5 Nisan günü, Türkiye'de Avukatlar Günü olarak kutlanıyor.

Avukatlar özellikle son dönemde vatandaşların en çok mağdur olduğu telefon dolandırıcılığında isim ve mesleklerinin suistimal edilmesinden kaynaklanan rahatsızlıklarını dile getiriyor.

Avukat Erol Uzer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, avukatların sorunlarının bitmeyeceğini, avukatlığın dünyanın en zor ve en kutsal mesleklerinden biri olduğunu söyledi.

Teknoloji ve bilişim sektörü ilerledikçe dolandırıcılığın da şekil değiştirdiğini ve daha komplike metotlar kullanılmaya başlandığını anlatan Uzer, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Artık Sülün Osman tarzı dolandırıcılık demode oldu. Gerek bizim gerekse meslektaşlarımızın başına sıkça gelen dolandırıcılık hadiselerini irdelersek, olayı üç bölüme ayırmamız gerekiyor. Birincisi, bilişim sektörü kullanılarak normal insanların kandırılması suretiyle yapılan dolandırıcılık hadiseleri ki bu en çok uygulanan metotlardan biri. İkincisi, avukatların ismi kullanılarak yapılan dolandırıcılık. Şimdi artık kişisel bilgilerin ele geçirilmesi çok kolay olduğu için avukatların kişisel bilgileri bir şekilde ele geçirilip kullanılarak, avukatlar haberleri olmadan dolandırıcılık hadiselerine alet edilebiliyorlar. Bu tabii ki vatandaşa ciddi sorunlar yaratıyor. Ayrıca ismi kullanılan avukatı da çok zor durumda bırakıyor. Üçüncüsü de meslektaşlarımızdan bazılarının bilerek veya bilmeyerek, mesleki etiği aşarak yapmış olduğu bazı davranışlar. Bunlar mesleki etik ve hukuk içerisinde çözülebilecek hadiselerdir."

Dolandırıcılığa karşı dikkat edilmesi gerekenler

Avukat Uzer, dolandırıcılık olaylarından korunmak için öncelikle telefonda veya internet üzerinden yapılan teklif ve tehditlere kesinlikle itibar edilmemesi, bu tür durumlarda kişisel bilgilerin paylaşılmaması gerektiğini vurguladı.

Bir iletişim kurumu veya bir bankadan iyi niyetli bir teklif olsa bile ilgili kuruma gidilmesini ve işin orada çözülmesini öneren Uzer, "Avukat ismi kullanılarak yapılan dolandırıcılık hadiselerinde de avukatı bulun. Avukatlar bugün çok kolay bulunurlar. Ofisimiz, telefonlarımız, her şeyimiz baroda kayıtlı. Avukatın şahsıyla veya ofisiyle görüşün. Bakalım gerçekten böyle bir husus var mıdır, yok mudur? Veya dosya numarasını alın, adliyeden araştırın. Ayrıca e-Devlet denen bir şey var. Hakkınızda takibat veya bir şey varsa zaten e-Devletinizde görünür. Dolayısıyla telefonla veya başka şekilde gelen bu tarz taleplere, tehditlere kapalı olun. Mümkün mertebe işinizi yüz yüze ismi geçen avukatla veya adliyeyle, karakolla, polisle birebir halletmeye çalışın." diye konuştu.

Avukat Uzer, "Hiçbir hakim, hiçbir savcı sizi aramaz. Polis gelip de sizinle telefonda bağlantı kurmaz. Eğer gerçekten bir şeye karışmışsanız polis gelip sizi alır, götürür. Kesinlikle sizle pazarlık yapmaz, yani sizinle bu tarz işbirliklerine girmez." uyarısında bulundu.

Dolandırıcıların telefonda insanları çok rahat ve kolay şekilde manipüle edebildiğine dikkati çeken Uzer, telefonun kısa sürede kapatılarak konuşmaya son verilmesi gerektiğini söyledi.

Her kesimden insanın bu tuzağa düşebildiğini vurgulayan Uzer, "Sistemde kalmaya devam edersiniz iğfal edilmeniz an meselesidir. Benim çevremde bu konuda iğfal edilen çok kişi var. İsim vermek istemiyorum, hukuk fakültesinden bir hocam dahi bu konuda mağdur edilmiştir. Dolayısıyla bu işin sonu yok. Bu tarz bir telefon konuşması olduğu zaman lütfen sonlandırın. Hatta mümkünse bilmediğiniz, size yabancı gelen telefonlara da itibar etmeyin. Ama bir şekilde eğer böyle bir aramaya maruz kaldıysanız, lütfen durumu gidin ilgili kurumlardan öğrenin. Polis ise polis, adliye ise adliyeye... Eğer bir avukat ise gidin, avukatı bulun." diye konuştu.

Telefon ve bilişim dolandırıcılığında alt ve ara elemanlar yakalanıp cezalandırılsa bile asıl faillere ulaşmanın mümkün olmadığını belirten Uzer, "Giden sizin paranız oluyor ve o parayı geri almanız, kayıplarınızı yerine koymanız mümkün olamıyor. Genelde bu işin arka takipçilerine ulaşmak mümkün olmuyor. Çünkü aradaki illiyet bağını bir şekilde koparıyorlar." ifadelerini kullandı.

Avukat tanıdık çıkınca dolandırıcılık anlaşıldı

Avukat Samet Remzi Ergüden ise avukat adı kullanılarak dolandırıcılık yapılmasına ilişkin yaşadığı bir olayı şöyle anlattı:

"Dolandırıcılık günümüzde çok çeşitli kanallarda yapılabiliyor. Meslektaşlarımızla ilgili size bizzat kendi yaşadığım bir örneği verebilirim. Tanıdığım bir şahıs bir gün bana geldi. 'Telefondan sürekli bir avukat arıyor ve benden bir miktar para istiyor' dedi. Avukatın WhatsApp üzerinden yazdığı mesajları gösterdi. Tesadüf, o avukat hanımı tanıyordum. Bunları yazan kişinin ismi geçen avukat olamayacağını, dolandırıldığını kendisine izah ettim. Ama baktığınız zaman internet üzerinden avukatın ismi gerçek, fotoğrafı gerçek, aslında her şey gerçek. Fakat numara ve yaşanılan durum tamamen bir dolandırıcılık olayı. Avukat hanımı da aradım, 'Sizin isminiz kullanılıyor, dolandırıcılığa maruz kalıyorsunuz' dedim. Bu tür şeyler maalesef yaşanabiliyor. Avukatların isimlerini kullanabiliyorlar."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri