ANAYASALAR OYUNCAK DEGILDIR !...

Şevket Bülent Yahnici

Cumhuriyetin 100. yılına merdiven dayadik.Osmanli'nin son döneminden itibaren daha özgürlükçü,daha eşitlikçi,daha demokrat olabilme yolu ve uğrunda hukuk kavgaları veren bir toplumuz.
"Hürriyet,musavat,uhuvvet" nidaları Osmanlı son yüzyılında İstanbul sokaklarının sık duyulan sozleriydi. Özgürlükte,adalette, dayanismada daha fazlasını arama ve böylece de demokraside daha ileri standartlara kavuşma kavgası,yüzyıllar boyunca bütün toplumların arayışı olmuştur.
Her ne kadar bu konularla ilgili ilerleme ve gelişmenin ilk örneği imiş gibi gösterilse de İngiltere ve Magna Carta'nin , ben şahsen doğru bir örnek olmadığı inancındayım.Cunki, Ingiltere'de aristokrasiye, bu aristokrat yapının hakim olduğu feodaliteye,burjuvalasmaya karşı halkın verdiği bir mücadele sonucu elde edilmiş haklar ve bu hakların tespit edildiği bir sosyal sözleşme söz konusu değildir,Magna Carta'da.
Asiller,lordlar, aristokratlar ve bunların temsil ettiği feodal yapı, kendi arasında kavga etmiş; İngiliz halkını, fakiri,fukarayi sen mi somurcen, ben mi somurcem diye kavga etmişler ve kendi aralarında buna dair bir anlaşmaya varmışlardır.Magna Carta, dolayısıyla idare edenlerle idare edilenlerin yaptığı bir anlaşma degil; idare edenlerin kendi aralarında hallestikleri , adeta bir ulesme sozlesmesidir... Oh be...Nicedir bu lafları söylüyor olmayı düşünüyor,tasarliyordum...Soyledim,daha doğrusu yazdım,rahatladım.Dolayisiyla İngiliz aristokrasi rejimi o günlerden bugünlere varlığını devam ettiregelmistir.Kralicenin vefatı sonrasında yazdığım bir yazıda da, Londra'nin ve Ada'nin muhtelif yerlerinde kraliyete ait sayısız saray,şato,tarla,arsa ,bina ile ; yine Britanya'nin zenginliğini bolusmus, Ada'da yüzlerce binanin,binlerce dönüm arsa/tarla sahibi lordlarin bulunduğu bir ülkenin asla gerçek bir demokrasinin sahibi olamayacağını belirtmeye çalışmıştım.
Böyle düşünüp inanıyor olmama sebep ,otokrat bir yapının ve o yapının patronlarının mülkiyeti bu derece büyük ölçüde elde tuttukları bir ortamda demokrasi,eşitlik,özgürlük ve en önemlisi de egemenlik gibi kavramların hakkıyla kullanilamiyacagina inancimdir. Bir de kilisenin mutlak etkisi/ hatta hakimiyeti ( kral ya da kralice kilisenin baş koruyucusu, zaten özel kilise ) söz konusu olunca egemenlikten ve millisinden bahsetmek imkansız olur.Mustafa Kemal ve arkadaşları ise "egemenlik kayıtsız,şartsız milletindir" inancıyla yola çıkan ve bu yolda ayrık otu ve taşları temizleyerek yürüyen kişiler olarak Avrupa ve dünya demokrasilerine de örnek olacak bir irade sergilemislerdir.
Zira,Avrupa halklari, tıpkı İngiltere örneğinde olduğu gibi ve "ulus devlet" yapılanmalarına kadar adı lord,kont,baron,dük vb. feodalite ve asilzadeler karşısında egemenlik,eşitlik,özgürlük kavgası yapmak zorunda kalmıştır.
Biz de de benzer arayışlar sonucu meşrutiyet, tanzimat hareketlenmeleri ve özgürleşme, adalet ve eşitlik yolunda mücadeleler yürütülmüştür.1876'dan bu yana da bu mücadeleler paralelinde anayasa ve hukuk düzenlemeleri yapilagelmistir. Egemenliği millete verme iradesinin kurduğu TBMM de bu arayışlar istikametinde düzenlemelere sahne olmuştur.Cumhuriyetin kuruluşu evveli ve hemen

sonrasında Anayasalar yapılmıştır.Her ne kadar 27 Mayıs,12 Mart,12 Eylül müdahalelerinin getirdiği olagandisi denilecek değişiklik calismalari/ olayları yaşadıysa da, daima daha iyi bir demokrasi, daha fazla adalet ve eşitlik arayışı ve daha fazla miktarda özgürlükçü bir ortam yolunda ilerleme amaç edinilegelmistir.Tabii ve doğru olan da budur. Ancak, son Anayasa degisikligi ile bu yöndeki gelişme ve ilerlemeye tam anlamıyla bir set çekilmiş bulunmaktadır.Ozgurluklerin yasaklamalara dönüştüğü ; eşitsizliğin diz boyu büyüdüğü; adaletin ( dünya endekslerinde 50.,60. sıralardan 120 lere düştük) raflarda gezdiği bir ülkeye dönüştük.
Şimdi, 100 yıl sonra Türkiye Yüzyıl vizyonu belgesi açıkladık ve ilk hedef YENI ANAYASA dedik...Sebep daha özgürlükçü bir anayasa imiş. Biraz insaf...Siz bu Anayasayı bu Milletin önüne getirip oylattirirken daha fazla özgürlük dememiş miydiniz? Çabuk işleyen,yürütmenin işini kolaylaştıracak bir sistem dememiş miydiniz?
Bu ülkeyi 2017 denberi kendi icadiniz olan, dünyada örneği bulunmayan, Anayasası,kanun ve kuralları kendinizce konan ve uygulanan bir sistemle yönetmiyor musunuz, Turkiye'yi?.. Bu işin anayasa tarafı...Ayrıca 2002 Kasim'indan beri de neredeyse mutlak iktidarsiniz...Mutlakiyetle yönettiğiniz( muvaffakiyeti tartışılır,hatta muvaffakiyetsizligi tartisilmaz) 2002- 2022 arası yılları 2017 Anayasası ile de kafanıza göre yonetmektesiniz.Oyle yalanciktan bağırıp çağırsaniz da ( muvaffakiyetsizlige bahane olarak) pek fazla karışıp goruseniniz yok !... Bir yardımcınız gelip ( secilmemis/atanmis) TBMM ne bütçe okuyor.Okuyup,gidiyor...Meclis ne konuşmuş mühim değil,dinlemiyor bile...Nasıl olsa bir imza ile bütçeyi yayınlama iradesine sahipsiniz.Il başkanlarının,ilçe yöneticilerinin yargic,savcı atandığı bir adalet sistemi getirdiniz.Eski mebuslarinizi yüksek yargı organı üyesi yapiveriyorsunuz.Agzinizdan veya imzanızdan çıkan kanun oluyor.DAHA OZGURLUKCU YENI ANAYASA, öyle mi? Kimin için özgürlük?.. Beş sene önce bu Anayasayı da daha fazla özgürlük diye oylatmistiniz...Ne eksik kaldı?
Beş sene önce dört lira verip içtiğimiz pastane çayı 16 lira...Çay, % 400 artmış. Karayollari durağında bir liraya tuvalete gidiyorduk,şimdi 5 lira...Afedersiniz çiş yapmanın bedeli % 500 arttı.5 liraya tavuk alınan ülkede çıkardığı yumurta 5 lira oldu. Çocuklarımızın temel besin maddesi süt 20 lira...Şimdi YENI ANAYASA yapınca halkın özgürlüğü mü artacak? Halka sorun özgürlük mü istiyor, WC ye iki liraya (hiç olmazsa) girmek mi? 16 liraya çay içilebilir ülkede özgür olsanız ne yazar? Olmasanız ne olur? Peynir 200 liraya dayanmış,Yeni Anayasa peyniri ucuzlatir mi, acep?
Egemenliği bu ülkede halk kullanamaz hale gelmiş.Cunki,egemenliğin kayıtsız,şartsız tecelli yeri olan Meclis atanmis Fuat Oktay'ın bütçe okuduğu, parlamenter hukum ve kararının yüksek irade imzası yanında hukum ifa ve lfade etmediği bir halde... Yani( dolaylı veya dolaysız) halkın egemenlik kullanımı imkansizlastirilmis...Egemenlik hakkını kullanamaz hale getirilen halka (ki, o egemenliği millete hediye edenler ne bedeller odedi) daha fazla özgürlük vereceğim diye bir kere daha anayasa oylatsaniz boyu mu uzayacak?
Bırakın bu anayasa ile oynamayı ve anayasa deyip oyalanmayi...
Doğrudur, Cumhuriyetten yüz yıl sonra çok ama çok ciddi değişiklikler yapmak mecburiyetindeyiz. Bu mecburiyeti sizler doğurdunuz.
Bu ülke insanları OZGURLUK isteyecek halde. ADALET istenecek hale geldi.

ESITLIK diye haykırmak gerek.Cunki,bu ülkenin insanları Suriye'den gelenler kadar kendilerini EŞİT statüde hissetmiyor.Etrafiniza kurduğunuz kayırma ve doyurma ittifakınız yandaşları ile fakir,fukara eşit değil...
Evet,YENI ANAYASA lazım.2017 sistemini alt-ust ederek ILERI DEMOKRASI,ADALET,ESITLIK getirecek OZGURLUKCU BIR ANAYASA... " Lazıme" budur,vesselam.
Evet,YENI ANAYASA şarttır,şart olmasına ama bu kafayla değil...2017 değişikliklerini normallestirmek şartıyla.ileri demokrasi,adalet ve eşitlik getirmek, özgürlükçü bir ortam sağlamak için YENI ANAYASA...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.