Merz, hükümetin küçük ortağı ve CDU'nun kardeş partisi konumundaki Hristiyan Sosyal Birlik Partisi'nin (CSU) Münih kentinde düzenlediği genel kurulda konuştu.
Dış politika, güvenlik ve ekonomi konularına vurgu yapan Merz, dünyada şu anda yaşanan olayların boyutunun muhtemelen yıllar sonra anlaşılabileceğini belirtti.
Merz, dünyada olağan dalgalanmaların yaşanmadığını ifade ederek, "Bu, bir konjonktürün normal iniş çıkışları değil. Bu, iyi ilişkilerin normal iniş çıkışları da değil. Bilakis dünyadaki siyasi ve ekonomik güç merkezlerinde adeta tektonik bir kaymadır. Almanlar ve Avrupalılar olarak biz bu sürecin ortasındayız." diye konuştu.
Sorumluluk taşıyan siyasetçilere ileride, Avrupa'nın ortasında özgürlüğün, barışın, açık bir toplumun ve piyasa ekonomisinin korunmasına azami katkıda bulunup bulunmadıklarının sorulacağını aktaran Merz, bu yüzden özgürlük, barış, hukukun üstünlüğü, demokrasi, liberalizm ve açık bir toplum için mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı.
Rekabet edebilirlik konusunda geriye düştüklerini dile getiren Merz, sürecin son yıllarda özellikle kendi kontrolleri dışında gelişen olaylar nedeniyle hızlandığını belirterek, "Buna, bizim farklı olmasını istediğimiz ABD’nin gümrük politikaları da örnek gösterilebilir." dedi.
Merz, ABD'nin mevcut politikasının kısa vadeli bir olay olduğunu düşünülmemesi gerektiğini vurgulayarak, "(ABD Başkanı Donald) Trump bir gecede gelmedi ve ABD'nin bu politikası bir gecede ortadan kaybolmayacak. Halefi ile daha da zor olabilir. Burada transatlantik ilişkilerde temel bir değişime hazırlıklı olalım." şeklinde konuştu.
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından kurulan, ABD'nin kendisini Avrupa'daki müttefiklerinin güvenliğinden sorumlu hissettiği transatlantik barış düzenini ifade eden "Amerikan Barışı'nın (Pax Americana) Almanya ve Avrupa açısından büyük ölçüde geride kaldığı uyarısında bulunan Merz, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu bildiğimiz şekliyle artık yok. Burada nostaljinin de bir faydası yok. Bu nostaljiye kapılmak istemeyen son kişilerden biri olurdum. Ancak bunun yararı yok. Durum böyle. Amerikalılar artık kendi çıkarlarını çok sert bir şekilde savunuyor."
Merz, Avrupalıların da kendi çıkarlarını savunmasını isteyerek bu konuda güçsüz olmadıklarını, İngiltere ile birlikte 500 milyon nüfusa sahip olduklarını ifade etti.
Ukrayna'daki savaşa da değinen Merz, "Bu, tüm Avrupa'ya karşı her gün yapılan bir saldırıdır. Toprak olarak Ukrayna'ya karşı, ancak her açıdan Avrupa Birliği'ne (AB), Avrupa'daki birlikteliğe, veri ağlarımıza, özgürlüğümüze, bilgi özgürlüğümüze karşı bir saldırıdır." diye konuştu.
Ukrayna düştüğünde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bununla yetinmeyeceğini savunan Merz, "Putin durmuyor. Bugün hala bununla yetineceğine inanan varsa onun stratejilerini, belgelerini, konuşmalarını dikkatlice analiz etsin." dedi.
Merz, Avrupa'daki sınırların köklü bir şekilde değiştirilmesinin ve eski Sovyetler Birliği'nin yeniden tesis edilmesinin istendiğini ileri sürdü.
Almanya Başbakanı Merz, bu yüzden Ukrayna'ya desteğin devam etmesi, NATO'nun ve Batı ittifakının mümkün olduğunca uzun süre korunması ve caydırıcılık için Almanya'nın savunmasına yatırım yapılması gerektiğini kaydetti.
Muhabir: Erbil Başay