AİLE-TOPLUM SARMALI

Bestami Bozkurt

“Yuva kurarsın, boşanmanı beklerler.

İş kurarsın, batacağın zamana iddiaya girerler.

Birisiyle ortak olursun, "kesin ayrılırlar" derler.

Başarırsın "acemi şansı",

Kazanırsın "babadan kalmıştır",

Yükselirsin "torpili vardır" derler.

En sonunda düşersin,

"Ee biz demiştik" derler.

Güzel ülkemin insanı kadar birbirini paçasından çekeni yoktur, hep olumsuz konuşur, sorsan "iyiliğin için" derler.

Arkandan konuşur, "yüzüne de söylerim" derler.

Bizim buralarda yapamadığını yapanı, yükselemediği yere çıkanı sevmezler "kesin bir iş var" derler. .

Derler güzel kardeşim, derler...................”

Bu doğru ve acıtıcı gerçekleri sosyal medyadan alıntıladım.

Osmanlı çok büyük kültürel bir organizasyondu aslında. Çeşitli milletleri değişik kültürleri bağrında taşıdı. Bu denli büyük ihtişamlı mirasın ajanları ve ayrıştırıcıları da peşinden geldi. Malesef ayrılık tohumları ile toplumun bağlayıcı kolonları ve kirişleri tahrip edildi.

Imam, öğretmen, doktor vs. olarak aramızda bu ajanlar on yıllarca ayrılık tohumları saçtılar ve maatteessüf toplum olabilme kabiliyetimizi yitirdik ve bireyselleşme rüzgarı ile insanlar kendi kabuklarına çekildi.

Insanlar en yakınları tarafından acımasızca eleştiriliyor, yargılanıyor, soyutlanıyor, yetersiz görünüyor ve tabuta konuluyor.

Ailenin yapı taşında sağlam mimari desenler örgülenemezse toplumsal yapıya dönüşümde yaşanacak depremlerde oluşacak enkazlarda kayıplarımız çok fazla olacaktır, oldu da.

Gazetelerde, günlük haberlerde, sosyal medyada bu çatırtıların yankılarını görüyoruz.

Bunca aile içi şiddetin, öldürmenin, kalpazanlığın kanıksandığı bir dönem olmamıştır diye düşünüyorum.

Antidepresan kullanımının bu derece arttığı hemen hemen her eve girdiği bir dönem daha yaşanmamıştır.

Uyuşturucu kullanımının ilkokullara kadar düştüğü bir dönem görülmemiştir.

Aile içi yaşanan kavgaların çocukları istenmeyen ortamlara sürüklemesi devamında toplumun anomali derecede kaynama durumuna gelmesi tesadüf değil yaşananların sonucudur.

Yeniden aile kurumunu güçlendirmemiz gerekiyor. Aile, toplumun en küçük yapı taşıdır ve toplumun iyi ya da kötü olabilmesinin mikrobiyolojik olarak önayağıdır.

Adalet kavramının toplumda tesisinin net ve tavizsiz kurulması lazım. Öncelikle aile ortamında çocuk terbiyesine önem veren ebeveynlerin kantitatif ve kalitatif bağlamda geliştirlmesi gerekiyor.

“Ben yaşamadım çocuğum yaşasın” mantığıyla çocuğunu terbiyesiz şekilde topluma salan ve onun fedailiğini yapan ebeveynlerin sürdürülebilir eğitsel regülasyonlarla istendik hale getirilmesi için çalışmalar yapılması lazım.

Aile(ler) iyi olursa toplum iyi hale evrilir. Toplumu besleyen ailedir ve ailenin adalet terazisiyle punduna oturtulması iktiza ediyor.

https://www.linkedin.com/in/bestamibozkurt/

BESTAMİ BOZKURT

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.