1 NİSAN SENARYOLARI

Nuray Başaran

Nuray Başaran

 

Üç beş kişinin bir araya geldiği hemen hemen her ortamın konusu artık, ‘Türkiye’nin 1 Nisan sabahına nasıl uyanacağı?’…

Tesadüf bu ya,  o gün aynı zamanda ŞAKA GÜNÜ!

Gelişmeler ve meydanlardaki söylemlere bakınca da,  o günün- yani şaka gününün- şimdiden geldiğini söyleyebiliriz.

Zira kullanılan dil ve ikiye bölünmüş seçmeni baskılama metodları , hiçbir ülkede rastlanmayacak türden!

Ve o propagandayı yapanlara ve bu metodları uygulatanlar bir, ‘ 1 Nisan şakası hazırladı’ demeden insan kendisini alamıyor.

Neyse biz gerçeğe dönelim:

Görünen o ki, gelinen noktada  bu seçimin dinamiğini  kontrol eden parti HDP.

Seçime aslında aktif olarak girmiyor. Ama tüm Türkiye genelinde Ak Parti’nin ya da Cumhur İttifakı’nın karşısında kim yarışıyorsa,  onu destekliyor. Üstelik karşıdaki kişinin kim olduğunun da önemi yok. Yeter ki karşı taraf olsun….

Bu nedenle de geçmişten gelen toplumdaki ayrıştırıcı politika ve duruşlar, bugün Ak Parti’nin kabusu haline gelmiştir.  Dolayısıyla Ankara’da HDP oylarının etkisi az olmakla birlikte İzmir, Mersin, Adana, İstanbul seçimlerini HDP oylarının belirleyeceğini söylemek artık sır değil.

Örneğin İstanbul’da Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu arasındaki rekabet başa-baş giderken ; İstanbul’da HDP’nin oyu yüzde 19.  Ve büyük ihtimalle bu oyların büyük çoğunluğunun adresi de Ekrem İmamoğlu olacak. Keza Gazi Antep’te Celal Doğan, Yozgat’ta bu oyları alan Kazım Aslan’ın seçilmesi sürpriz olmaz.

Yani seçimin dengesini HDP oyları belirliyor ya da bozuyor!

Bu nedenle olsa gerek, liderlerin dengeleri ve söylemlerini de bu durum etkiliyor. 

Dolayısıyla da uslup giderek meydanlarda sertleşiyor. Gidişata bakınca da,  önümüzdeki dönemde bu uslup daha da sertleşecek. 

Bu arada Ak Parti de MHP de ortak aday çıkarttıkları bir çok yerde oylarına hakim olamamakta.

Şu an seçimin kaderini dizayn eden, planlayan HDP görünmektedir. 1 Nisan sabahı’na nasıl uyanacağımızın belirleyici birinci unsuru görünen o ki HDP olacak.

Bu arada seçimin ikinci belirleyici unsuru ise Ak Parti ve parti  içi dinamikler.

İki gündür Binali Yıldırım’ın seçim kampanyasını parti teşkilatlarından ayrı yürüttüğünü yazıyorum. Erdoğan’ın İstanbul’da üç büyük ilçede yaptığı mitinglerde de Binali Yıldırım yanında yoktu.

Kulislerde dillendirildiği gibi İstanbul’da acaba ilçe belediye başkanlarının belirlenmesinde etkili olan Berat Albayrak ve Binali Yıldırım gerginliği ne kadar doğru? İl ve teşkilatları Berat Albayrak mı yönlendiriyor?...Daha bir çok soru sorabiliriz. Zira Ak Parti’nin iç dinamikleri ve içerdeki kulisler son zamanlarda çok hareketli. Ve bunları sormamıza neden oluyor. Bunu ayrı bir yazıda anlatacağım.

Peki bu şartlarda , ‘sonuç ne ?’ dediğinizi duyar gibiyim.

Sonuç bu seçimden sonra görünen o ki,  kartlar yeniden dağıtılmayacak. Hem ekonomik, hem de siyasi istikrarsızlık  kapımızda. Alternatifleri yaratamazsanız ya da buna izin vermezseniz kaos kaçınılmazdır.

  

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.