Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'un dediği yerde deprem oldu

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'un dediği yerde deprem oldu

Deprem uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy bunu da bildi. Üşümezsoy'un dün dikkat çektiği fay hattında bu sabah 4.7 büyüklüğünde deprem oldu. Üşümezsoy yaşanan deprem sonrası yeni açıklamalarda bulundu.

23 Kasım’da Düzce'de meydana gelen 6 büyüklüğündeki depremden sonra tüm Türkiye’de deprem tehlikesi yeniden gündemin birinci sırasına oturdu.

Kamuoyu Marmara’da özellikle İstanbul’u etkileyeceği düşünülen büyük depremi tartışırken ünlü deprem uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy gazetemiz Yeniçağ'a yaptığı açıklamalarda dikkat çektiği fayda bugün sabah saatlerinde Düzce'de 4.7'lik bir deprem meydana geldi.
Bugün yaşanan deprem de Prof. Üşümezsoy'un stresin kaydığına dikkatini çektiği Çilimli fayına doğru gittiği iddialarını destekler nitelikte oldu.

Üşümezsoy iddia edildiği gibi sıradaki fay hattını Hendek değil Çilimli olduğunu ve stresin doğuya doğru gittiğini belirtmişti.

ÇİLİMLİ FAYINA DİKKAT

Prof. Şener Üşümezsoy bugün yaşanan deprem sonrası Yeniçağ'a özel değerlendirmelerde bulundu.

Üşümezsoy, bugün yaşanan depremle birlikte eldeki verilerin Çilimli fayının aktif olduğunu ve stresin bu fay hattına doğru ilerlediğini vurguladı.

Üşümezsoy şöyle konuştu: "Çilimli fayında yapılan hendek çalışmalarında fayda, havzayla masif arasında bir makaslama bölgesinin geliştiği ve bu makaslama bölgesinin tek fay hattı yerine büyük bir kuşak oluştuğu görülmektedir. Bu kuşakta bütün deformasyonların etkileri ve makaslama etkileriyle kayaların parçalanması, breşleşmesi ve killeşmesi geniş bir kuşak içindedir ve bu anlamda fayın aktif olduğunu göstermektedir."

"HENDEK FAYINDA STRES YÜKLENMESİ YOK"

Üşümezsoy yaptığı değerlendirmelerde Hendek fayında bir stres gözlemlenmediğini belirterek, bu fayın aktif olmasına rağmen stres yüklenmediğine dikkat çekti: "Yapılan araştırmalarda bu sonuçlar belirgin olarak görülmektedir. Bu sabah olan 4.7’lik depremdeki düzlem açıkça Çilimli fayına doğru yakınlaşmaktadır. Dün yayınlanan ve yeni fay hattının Çilimli’ye doğru gittiğini belirttiğimiz haberden sonra, Çilimli’ye doğru giden fayda sabah 8 sularında 4.7’lik bir deprem oldu.

Kabartmalı topoğrafik haritada gördüğünüz gibi düzlük Düzce çukur, çukurluğun batısındaki fay Karadere ve Gölyaka fayı, çukurun güneyindeki düzce fayı kırmızıyla çizilmiş ve sonrasında üzerinden beyazla geçilmiş, bu kırılmış stresi bitmiş fay.

Delta çukurunun Düzce çanağının kuzeyindeki kırmızıyla gösterilen Çilimli fayı, kırılan fayın batısındaki Hendek fayı stresi yüklenmemiş olan bir fay, aktif olmasına rağmen.

Karadere fayı kırıldığı zaman stres Karadere fayına doğru akmış ama Karadere fayının devamında Çilimli fayı iz taşıyan fay."

BÖLGEDE YAŞANAN DEPREMLER VE TETİKLENMELER

Yaşanan deprem sonrası oluşan depremlerin sürekli havza içine doğru ilerlediğini ve bu artçılarla birlikte Çilimli fayı bu Gölyaka depremindeki fayın kırılmasıyla açığa çıkan stresin transfer edildiği komşu fay olarak stresle yüklenen fay olduğu görülüyor diyen ve haritayla iddialarını destekleyen Üşümezsoy sözlerine şöyle devam etti:

"Yukarıdaki dem haritasına baktığımızda Elmacık dağının güney kenarında 1957 Bolu depremi, 1967 Adapazarı Mudurnu depremi görülmekte. Keza 1999 17 Ağustos batısında yer alan Karadere depremi. Daha sonra da 12 Kasım kuzeyindeki deprem ile Elmacık bloğu çepeçevre sarılmış durumda. Son Gölyaka depremi ve kırılan fay havza içine giren Elmacık bloğunu doğudan çeviren Karadere fayının uzanımında yer alıyor; Gölyaka fayı diyoruz. Orada olan artçılar sürekli havza içine doğru ilerledi ve son olarak dün olan artçı ile iyice Çilimli’ye yaklaştı. Çilimli de hemen bu fayın kuzeyinde havza kenarında yer alan bir fay ve karakter yanaltım ve bindirme fayı. Düzce havzasına kuzeyindeki bloğun bindirmesi sonucu oluşan Çilimli fayı bu Gölyaka depremindeki fayın kırılmasıyla açığa çıkan stresin transfer edildiği komşu fay olarak stresle yüklenen fay olduğu görülüyor."

"DEPREMLER BİRBİRİNİ TETİKLİYOR"

Üşümezsoy, depremlerin birbirini tetiklediğini, bu tetiklenmelerin yakın geçmişte 1944 yılında başladığını anımsatarak yaşanan tetikleme süreçlerini şu sözlerle açıkladı:

"Tetiklenmelere bakarsak 1944 depremi, 1957 Bolu fayını tetikledi Bolu batısındaki Mudurnu vadisi fayı 1967’de tetiklendi ve kırıldı; aynı şekilde Bolu fayının az kırılan kesiminde de kırılma oldu. Daha sonra 1967’deki Sapanca fayı tetiklenince fayın bir ucu batıda gölcükteydi ve bu fay Gölcük depremini tetikledi. Gölcük depremi de Karadere fayını tetikledi. Karadere fayı kuzeye doğru giden, Elmacık bloğunun doğu kenarında kuzey doğru çıkan bu Elmacık bloğunun kuzey kenarındaki Düzce fayını kırdı."

ÇİLİMLİ'YE DİKKAT

Üşümezsoy, son olarak yaşanan depremler sonrası tetiklenen fayın Çilimli fayı olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle bitirdi:

"Son deprem, Gölyaka depremi esas olarak Düzce fayının kırılmasıyla tetiklenmiş bir faydır. Kısmen de 17 Ağustos’taki kırılmadan tetiklenmiştir. Bunun yarattığı yırtılma Düzce fayından gelen stresler Gölyaka’yı kırdıktan sonra Gölyaka ova içine doğru ilerleyen büyük olasılıkla ovada fayın arazide görülmediği derinde devam eden bir uzanımı olduğu ortaya çıkmaktadır.

Bunun de tetikleyeceği ve stres aktaracağı fay Çilimli fayıdır, bu fayda Düzce havzasının kuzey kenarındaki bindirme fayla sınırlanmıştır. Kuzeyle sert kayalar havza üzerine doğru bindirmektedir ve bunun doğudaki devamı ise Yığılca fayıdır.

Daha çok göze batan Hendek fayı ve ona paralel gelen fay sistemi makaslama kuşağı ise geniş bir kuşak olup burada Karadere fayının stres yüklenmesi ve Karadere fayının kırılmasıyla Hendek fayında stres negatif olarak düşmüştür ama Karadere fayının Gölyaka kesimindeki stres kuzeye Çilimli fayına geçmiştir.

Ama Çilimli’den Yığılca’ya geçip geçmeyeceği belirgin değildir."

PROF. ÜŞÜMEZSOY DÜN ÇİLİMLİ FAY HATTINA DİKKAT ÇEKMİŞTİ

Prof. Üşümezsoy Düzce’deki 6 büyüklüğündeki deprem sonrası oluşan artçılardan stres biriken ve risk taşıyan fay hattını açıkladı.

Depremin doğuya kaydığını yineleyen ve artçıları gösteren haritayı paylaşan Üşümezsoy; “Bu harita çok belirgin şekilde Gölyaka fayının kırılmasıyla açığa çıkan stresin Çilimli fayına aktarıldığını göstermektedir. Yani kırılan fay yüzeye doğru değil daha derine doğuya doğru gidiyor. Artçılar bunu gösteriyor.” ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler