Porselen sektöründe Çin'den Türkiye'ye pazar geçişi
Çin’de ortaya çıkan ve dünyayı etkisi altına alan ‘Koronavirüs’ ekonomide dengeleri değiştiriyor. Birçok sektörler kartlar, global ölçekte yeniden karılıyor.
Dünya genelinde milyonlarca firmanın tedarikçisini barındıran Çin’de, üretimdeki azalma, kapanan fabrikalar ve virüs tehlikesi Türkiye’ye olumlu yansıyor. Bu süreçte Türk porselen sektörü de küresel çapta olumlu ayrışıyor.
Virüs sonrası Çin’den Avrupa’ya gelen porselen ürünlerinde yaşanan tedirginlik, Türkiye’nin bu alandaki en büyük ve köklü markalarından Kütahya Porselen ve Güral Porselen’i ön plana çıkarıyor.
Ayrıca Türkiye’nin konumu, lojistik ve maliyet avantajı, ülkemizin katalizör pozisyonunu da güçlendiriyor.
Ülkemizin hem marka hem de ihracat potansiyeli göz önüne alındığında, yaşanan sürecin de etkisiyle Kütahya Porselen ve Güral Porselen’in dünya markası olma hedefi daha da perçinlenmiş oluyor.
AMERİKA’DA POTANSİYEL PAZAR
Yalnızca Avrupa pazarı değil, ABD pazarı da Türk porselen sektörü açısından fırsat barındırıyor. ABD ve Çin arasında yaşanan ticaret savaşları Türk porselen sektörünün global çapta yükselişine zemin oluşturuyor.
Markalaşmanın önem kazandığı ülkemizde, Kütahya ve Güral markalarının teşviklenmesi, büyük önem arz ediyor. Porselen sektörünün hammaddesi ülkemizde bulunduğundan maliyet ve kalite avantajı odaklı olarak ülkemizin bu alanda söz sahibi olması kaçınılmaz görülüyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.