Tahran'ın vurulmasından en az siyonistler kadar mutlu olan kesim, İsrail gölgesindeki Kürtler. Özellikle Barzaniciler, İranlı generallerin öldürülmesiyle dört köşe oldular. Saldırıda hayatını kaybeden Bakıri'nin 90'lı yıllarda Barzani'ye karşı verdiği mücadele, işbirlikçiliğin geçmişini anlatıyor...

İsrail İran'ı vurdu, bazı Kürtler sevinç çığlıkları attı.

Barzanici Kürtler, sosyal medya hesaplarında mutluluklarını paylaşıyor. İsrail'in daha çok vurmasını ve öldürmesini arzu ediyor...

Peki söz konusu Kürtlerin İran ile alıp veremedikleri ne...

Olayın öznesi, İsrail ile kader ortaklığı yapan Barzaniciler olunca ortaya çıkan manzara anlam kazanıyor.

Irak'ın kuzeyindeki işbirlikçi Kürtlerin, İsrail'e yakınlıkları çok eskilere dayanıyor. Fakat biz o kadar eskiye gitmeyelim.

İsrail'in bu saldırısında hayatını kaybedenlerin hikâyeleri üzerinden, bir analiz ortaya koyalım.

Hikayelerden biri, en üst düzey komutana ait.

İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri… Bu görevi kendisine İran Devriminin Rehberi Hamaney verdi. Onun gözde komutanlarındandı...

Asıl ismi Muhammed Hüseyin Afşardi…

1960 yılında Tahran'daki Horasan Meydanı yakınlarında doğdu. Çocukluğu ve gençliği bu şehirde geçti. Ailesi, Doğu Azerbaycan eyaletinin Heris kentindeki Farsçaya Afshord diye geçen Avşar köyündendi. Dolayısıyla bir Türk köyünden geliyordu.

Bakıri, İslam Devrim Muhafızları Ordusu'nun ilk istihbarat ve operasyon şefi olan Hasan Bakıri'nin küçük kardeşiydi. Ağabeyinin gerçek adı da Gulam Hüseyin Afşardi’ydi.

Ağabeyi, İran-Irak savaşı sırasında, Devrim Muhafızları Kara Kuvvetleri'nin komutan yardımcısı olarak görev yaptı. Hürremşehr’i Irak’tan alınmasında önemli rol oynadı. Irak’ın Ocak 1983’te başlattığı saldırıda hayatını kaybetti. Kahraman olarak görüldü ve hikayesi, Kışın Son Günleri isimli diziye çevrildi.

Muhammed Bakıri, savaş cephesinde soyadını değiştirme gereğini hissetti. Kendisi bir röportajında bunun nedeni hakkında şunları söyledi: "İran - Irak savaşın ilk ayında Ahvaz'a gittim ve Huzistan cephesine katıldım. Kardeşim, cephede tanınmamak için isminin, Hasan Bakıri olarak değiştirildiğini hatırlattı. Gerçek adımı kullanmaya çalıştım ama yüzlerimiz o kadar benziyordu ki herkes kardeş olduğumuzu anladı. Sonuç olarak ben de adımı değiştirdim ve Muhammed Bakıri oldum ve kardeşime duyduğum saygıdan dolayı bu isim bizde kaldı."

Şubat 1979’daki İran İslam Devrimi sırasında lise çağlarındaydı, ancak aktif olarak mücadelenin içindeydi. Devrimden bir hafta sonra, okullar yeniden açıldı. Liseye geri döndü ve devamında üniversiteye, Makine Mühendisliği Bölümü'ne kabul edildi. Fakat 1980 baharında başlayan yeni uygulamayla uzun bir süre üniversiteler kapalı tutuldu. Bakıri de 1980’in yaz ayı geldiğinde İslam Devrim Muhafızları Ordusuna katıldı. İstihbarat Birimine girdi.

1983 yılında henüz 23 yaşındayken ordunun istihbarat şefi oldu. İran – Irak savaşının sonuna kadar İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun kara kuvvetleri istihbarat şefliği görevini yürüttü.

Bakıri, savaştan sonra Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanlığı'na atandı ve İstihbarat Dairesi Başkanlığı, ardından İstihbarat ve Harekat Başkan Yardımcılığı ve Silahlı Kuvvetler Ortak Kurmay Başkanlığı görevlerinde bulundu.

Tümgeneral Bakıri, 96 yılından itibaren başlayan Saddam, Barzani, Talabani üçgenindeki çatışmalarda kritik rollere sahipti. Irak'ta Komala Partisi ve Kürdistan Demokrat Partisi'ne karşı düzenlenen askeri harekatlarda özel bir görev yürüttü. O dönemde Devrim Muhafızları tarafından, Ahmed Kazemi komutasında kapsamlı bir operasyon yapıldı. Söz konusu Kürt örgütlerin karargahlarına saldırıldı ve kompleksleri bombalandı; Bakıri bu operasyonun tasarımcılarından ve beyinlerinden biriydi.

Muhammed Bakıri, 2008 yılında Tümgeneral rütbesine terfi etti. İran Devrim Muhafızları Ordusu veya Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanlığı Başkomutanlığı görevini üstlenmeden önce, bu rütbeye ulaşan birkaç askeri komutandan biriydi. 28 Temmuz 2016'da, İran Devrim Lideri Ali Hamaney tarafından İran'ın en yüksek askeri kurumu olan Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanı oldu. Birinci, ikinci ve üçüncü derece zafer madalyalarına sahipti.

ABD’nin hedefinde olan Tümgeneral Bakıri, 4 Kasım 2019'da, Lübnan ve Arjantin'deki saldırılara katıldıkları gerekçesiyle 9 kişiyle birlikte ABD Hazine Bakanlığı'nın yaptırım listesine alındı.

Bakıri’nin Genelkurmay Başkanlığından önceki görevleri şunlardı:

İran Devrim Muhafızları Kara Kuvvetleri İstihbarat ve Harekat Başkanı

Kerbela Karargahı ve Peygamberler Mührü Merkez Karargahı Enformasyon Görevlisi

Silahlı Kuvvetler Genelkurmay İstihbarat Dairesi Başkanı

Peygamberler Mührü Merkez Karargahı Koordinatör Yardımcısı

Silahlı Kuvvetler Genelkurmay İstihbarat ve Harekat Yardımcısı ve Ortak Kurmay ve İşler Yardımcısı

BARZANİ İLE BİZZAT SAVAŞTI

Saddam Hüseyin Mayıs 1996’da Ekim 1991’den beri kapalı olan Erbil-Musul yolunu açarak Irak’ın kuzeyindeki özerk bölgenin Irak’a tek çıkışını, Barzani bölgesinden yaptı. Ayrıca petrol gelirlerinden özerk bölgenin payını, Erbil’deki Barzani yönetimine vermeye başladı.

Bu gelişmeye tepki gösteren Talabani, Barzani’ye yeniden savaş açtı. Talabani İran’dan yardım istedi. Tahran, Talabani’nin destek teklifini kabul etti. 1995’te verdiği desteğin çok üzerinde silah desteğinin yanı sıra, Barzani’ye karşı savaşmak üzere binlerce devrim muhafızını ve Bedir Tugayı mensubunu Kuzey Irak’a soktu. Talabani ve İran birlikleri, Erbil’e dayandı. Barzani, bu durum karşısında ABD’den müdahil olmasını talep etti ama ABD doğrudan müdahil olmadığı gibi Talabani’nin ilerlemesi aleyhine bir açıklama da yapmadı. Ağustos 1996’da 1000’den fazla KDP peşmergesinin hayatını kaybettiği bir savaşın ardından Erbil’e Talabani'nin peşmergeleri girdi. Barzani bunun üzerinde beklediği desteği, Saddam Hüseyin’den aldı. Irak ordusu, Erbil’e girdi ve şehir yeniden KDP’nin kontrolüne girdi.

Osman Erbil